34.BÖLÜM

1.2K 47 19
                                    

Kurtulumaya çalıştığın insan ya senin kaderinse?

Beni o adamdan zor da olsa ayırıp sakinleştirmeye çalıştılar ama hâlâ ne öfkem dinmiş ne de yerimde durabiliyordum.

"O adam bu eve adım atmasın Akın!"

Yanıma gelen Akın bana sakin olmam konusunda telkinlerde bulunuyordu. Sırtımı sıvazlıyor ve ne dersem tamam diyordu.

"Sakin ol meleğim. Sadece Umut'u görmeye geldi."
"Ne? Bunca sene aklı neredeydi? Oğlumu görmesine izin vermem!"
"Umut abimin oğlu Elvan. Bunca sene senin korkundan gelemedi. Ne zaman bahsi geçse cinnet geçiriyordun. Tamam yaşadıkların zor olabilir ama Sedef'in ölümüyle abimi sorumlu tutma artık."

Konuşursam, Akın'a gerçeği anlatırsam yine en çok üzülen ben olacaktım. Yine kan dökülecek yine kaybeden taraf ben olacaktım. Gözyaşlarımı sildim. Güçlü bir kadındım ben, kendime çekidüzen vermem ve Cihan'a yenilmemem gerekiyordu.

"Tamam gelsin görsün." dedim az önceki öfkemin aksine sakin bir sesle.

"Kavga yok tamam mı güzelim?"
"Tamam."

Sakinleşmek için koltuğa oturdum ve dizlerimi kendime çekip düşünmeye başladım. Bu zamana kadar Cihan'a nefret beslemiştim. Canımdan çok sevdiğim kardeşim Sedef onu sevmiş ve o karşılık vermemişti. Bu onun suçu değildi ama onunla yattığı gerçeği ne zaman aklıma gelse Cihan'a hak veremiyordum.

Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım. Ne demişti doktorum?

"Hayat devam ediyor ve sende seni sevenler için güçlü olmalısın."
Gözlerimi birkaç saniye kapattım ve salona geçtim. Zeynep Abla salonda oturuyordu. Beni görünce ayağa kalktı ve yanıma geldi.

"Nasılsın kızım?"
"İyi olmaya çalışıyorum abla."

Sırtımı sıvazlayan Zeynep abla bana güç veriyordu.

"Yukarıdalar mı? "
"Evet kızım."

Merdivenlere baktıktan sonra yukarıya çıkmak için merdivenlere yöneldim.

"Bir delilik yapma kızım."

Zeynep ablaya gülümsedikten sonra merdivenleri ağır ağır tırmandım. Güçlü olacaktım. Kendim için, sevdiklerim için güçlü olacaktım.

Umut'un kahkahalarını ta buradan duyuyordum. Odanın kapısı aralıktı ve onları daha net duyabilmek için biraz daha yaklaştım. Cihan Umut'u sırtına almış onu gezdiriyordu. Akın Umut düşmesin diye onu tutmuş eğleniyorlardı. Bu kare bir nebze nefretimi dindirmişti. Ama Cihan beni fark edip seneler önceki gibi bakınca nefretim tekrar alev almış sinirle içeri girmiştim. Umut'u sırtından aldım.

"Tamam gördün oynadın bitti. Şimdi git. Bir kaç ay gelme."

Umut mızmızlandıkça onu pışpışlıyordum ama o sanki bana inat Cihan'a gitmek istiyordu. Kollarını ona uzatmış ve ağlıyordu.
İlk defa benim kollarımdayken başka biri için ağlıyordu. Babası için. Bu bana ağır gelmişti. Umut'u öyle görmek gözlerimin dolmasına yetmişti. Dayanamadım ve Umut'u Cihan'a verdim. Odadan çıktım. Kapıyı kapatmamla ağlamam şiddetlendi.

"Her şey geçecek güzelim ben yanındayım."
Yanıma gelen Akın'a sarıldım.

"İlk defa kollarımdayken başkasını istedi."
"Abim onun babası hissetmiş olmalı. İnanki Amerikadayken sürekli Umut'u soruyordu. Sen uyurken görüntülü arayıp gizlice gösteriyordum Umut'u ona. Bana kızma bir çocuğu babasından ayıramam ben. Gönlüm buna razı gelmez."
"Bu gece burda kalsın o zaman. Sabah erkenden gitsin ama onu görmek istemiyorum. "
"Tamam güzelim sen yeterki sakin ol."

Akın'ın yanağından öpüp "İyiki varsın." dedim. O da aynı şekilde bana karşılık verip abisinin yanına gitti. Günün yorgunluğunu atmak için odama geçtim. Yatağa otururken bugün olanları düşündüm. Bunca sene sonra neden gelmişti?  Şimdi ne olacaktı? Umut'u benden alacak mıydı? 

Bu sorularla cebelleşirken Akın gelmişti yanıma.

"Misafir odasında abim haberin olsun gece su içmeye gitme istersen güzelim tatsızlık çıkmasın. Umut onun yanında. "
"Umut'u benden alacak mı?"
"Hayır. Bunları düşünme sen. Sadece oğlunu görmeye geldi."
"Beni yatıştırmak için söylüyorsun."
"Hayır güzelim. Hadi uyuyalım çok yoruldun bugün."

Kapıyı kapatıp yanıma geldi ve ışığı kapattı.

Beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. Beni istediğini biliyordum ama kaç yıldır ona çok uzaktım. Bu olay evliliğimize zarar vermemişti bunca zaman ama Akın da bir erkekti ve karısıno istemek en doğal hakkıydı.

Yüzümü ona çevirdim. Belimdeki ellerini çekti ve yanağımdan öptükten sonra uyumak için gözlerini kapattı.

"Uyuyacak mısın?"

Gözlerini açan Akın evet dedi.

"Uyuma." dedim elim yanağında gezerken. Gözlerini açmış ve aşkla bana bakıyordu. Utanmıştım.

"Neden?" diye sorarken kendimi ona biraz daha yaklaştırdım.
"Kocamı özlemiş olamaz mıyım?"
"Emin misin Elvan?"
"Evet." der demez dudaklarını dudaklarımla buluşturan Akın gözlerimin kapanmasına sebep oldu.

Kaç yıldır ilk defa onunla birlikte olacaktım. Farketmemiştim bunca zaman ama onu özlemiştim. Bunu dokunuşlarından sonra farketmiştim.

***

Sabah kasık ağrılarımla uyanmış olmama rağmen çok huzurluydum. Akın çoktan uyanmış işe gitmişti bile. Onu yine uğurlayamamıştım. Saat sekizde işe gidiyordu ve ben saat dokuzdan önce uyanamıyordum.  İçtiğim ilaçlar uykumu getiriyordu.

Duş aldıktan sonra odadan çıktım. Umut'a bakmak için odasına yöneldim. Kapıyı açmamla Cihan'ın koynunda uyuyakalan Umut'u görmem bir oldu. İkisi yatakta uyuyorlardı ve bu görüntüyü gören herkes duygulanırdı. Kardeşimin ölümüne sebep olan adamı böyle gören ben hariç. Sedef aklıma gelince bir hışımla yanlarına gittim. Seslerime uyanan Cihan beni görünce gülümsedi ve Umut'u yavaşça yatağa yatırdı.

"Defol git!"
"Bağırma Elvan çocuğu uyandıracaksın."

Yıllar sonra sesini ilk defa duymuştum. Amerikaya gitmeden önce benimle vedalaşmak istemiş benim onu tokatlamamla bu niyetinden vazgeçmişti. Yıllar ona iyi davranmıştı. Biraz zayıflamış olsada eskisinden de dinç görünüyordu.

"Seni görmek istemiyorum. Sesini duymak, varlığını hissetmek istemiyorum. Defol git burdan, defol git!"

Bağırmamla uyanan Umut çoktan ağlamaya başlamıştı bile.

"Çocuğu uyandırdın." diyen Cihan Umut'a döndü. Çocuğuma dokunmasını istemiyordum. Onu çekiştirerek yataktan ittim.

"Defol git diyorum neyini anlamıyorsun?!"

Cihan ayağa kalktıktan sonra bileğimi tuttu.

"Senden de oğlumdan da vazgeçmiyorum. Bunu o kalın kafana sok."

Canım acıyordu ama onun sözleri sinirlerimi geriyordu ve bu sinir acımın önününe geçiyordu.

Ceketini alıp giden Cihan'ın ardından sadece bakmakla yetindim. Ona laf yetiştirecek mecalim kalmamıştı.
Umut'u kucağıma aldım ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Ben bu adamla ne yapacaktım?

İşte yeni bölüm!!!

Israrlarınıza dayanamadım ve yeni bölümü attım. Morelim hiç yok ama sizi kırmak istemedim.
Umarım beğenirsiniz.

Yorumlarınızı çok merak ediyorum.

Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın 😘😘😘

Krizantem(Wattys 2019)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin