"Şu an nerede olmak isterdin?"
Çevrilen bir şişe, çember şeklinde bir grup arkadaş ve arkadan gelen gürültülü müzik sesi. Buna partiden başka ne denirdi bilmiyorum ama kesinlikle parti değildi. Bunu biliyordum. Sadie kahkaha attı ve soruyu soran Jaeden'a döndü. "Ne kadar yaratıcı bir soru," dedi ironi yaparak. Gözünü çemberde gezdirdi, kahkahası normal bir gülümsemeye dönüştü. "Olmak istediğim yerdeyim, çocuklar." Tam Gaten ağzını açmıştı ki Sadie her zamanki ukalalığı ile o bir şey deme fırsatı bulamadan şişeyi çevirmişti. Şişe tam benim önümde durduğunda Noah sevinçle bardağını yukarı kaldırdı. Sadie bana döndü.
"Doğruluk mu cesaret mi?"
Tam ağzımı doğruluk demek üzere açıyordum ki...
"Doğruluk dersen kusacağım," dedi Sadie. "Lütfen diğerleri gibi ödleklik yapma." Bunu derken de Jaeden'a ve Gaten'a bakıyordu. Omuz silktim. "Nasıl istersen. Cesaret."
"İşte bu," Sadie sırıttı. "Pekala. Bir sadakat testi yapalım o halde. Şimdi sevgilime mesaj at. Davetkar bir mesaj. Bakalım ne cevap verecek?"
Kaşlarımı kaldırdım. "Sadie, emin misin? Finn seni asla aldatmaz bunu biliyoruz. Hele benle..."
"Cesareti seçtin, dediğimi yapacaksın," Sadie omuz silktiğinde oflayarak telefonumu çıkardım ve Sadie'nin sevgilisi Finn'e bir mesaj yazdım. Sadie'ye gösterdim.
"Daha davetkar olmalı," Sadie telefonumu elimden aldı ve bir şey yazıp yolladı. Hızla telefonumu geri aldım ve ne yazdığına baktım.
Yarın gece 20.00'da TWB'de. ;)
Kaşlarımı çattım. "Bu çok saçma," dedim sinirlenmiş bir şekilde. Sadie bana baktı. "Umrumda mı?" dedi ve erkeklerle şakalaşmaya koyuldu. Arkadaş grubumuz dediğime bakmayın, Sadie hep grubun gözdesiydi. Biz ise onun kuklaları gibiydik. Ama onunla takılmak güzeldi, ve biz şanslıydık. O herkesle takılmazdı çünkü. Okulun popüleri ile çıksa da arkadaş grubumuzdaki erkekler ile flörtleşirdi. Hatta bir kez onu ve Jaeden'ı öpüşürken yakalamıştım, ve sorduğumda sadece bir doğruluk mu cesaret mi idi. Bunları boşvermeye çalışıp hızla şişeyi çevirdim.
Neredeyse dağılmak üzereydik. Sadie saate baktı ve hızla ayaklandı. "Tuvalete girmem lazım gitmeden önce. Millie, bana eşlik etmek ister misin?"
Arkasından bende ayaklandım ve beraber tuvalete girdik. Hızla rujunu çıkardı ve sürdü- sürüşünü izledim. Kaşlarımı çattım. "Bunun için mi geldik?"
Kendine aynada baktı ve aynadan bana baktı. "Telefonunu ver," dedi. Kaşlarımı çattım.
"Her istediğinde telefonumu alamazsın Sadie. Neden istiyorsun ki?"
Göz devirdi. "Cevap yazıp yazmadığına bakmalıyım."
"Oh! Ben onu tamamen unutmuşum," dedikten sonra arka cebime koyduğum telefonumu çıkardım. Bir mesaj yazıyordu ekranda. Hızla kabinlerden birine doğru ilerledim. "Önce tuvalete girsem iyi olacak," dedim. Sadie başını olumlu salladı ve makyajını yapmaya devam etti. Kabine girdim ve kilitledim. Mesaj Finn'den idi.
Tamam :)
İşte şimdi bitmiştim. Sadie bu mesajı asla görmemeliydi.
Finn, bunu Noah yaptırdı. Doğruluk mu Cesaret mi oyunu içindi. Cevap verdiğin aramızda kalacak. Ama ne yaptığına dikkat et.
Mesajı yolladım ve tırnağımı ısırdım. Telefonum titredi.
Yarın geliyor musun gelmiyor musun?
Bu nasıl bir soruydu? Tabii ki gelmeyecektim. Ama bir an düşününce, gitmek fena olmazdı. Evet, Finn Sadie'nin sevgilisiydi. Ama Sadie istediği her şeye ve fazlasına sahipti zaten. Üçünvü sınıftayken Finn'e tutulmuştum, bunu Sadie ile paylaşmıştım ama Sadie iki sene sonra Finn ile çıkmaya başlamıştı. Neredeyse dört senedir beraberlerdi ama aralarında bir güven olduğunu düşünmüyordum. Muhtemelen sadece eğlenmek için çıkıyorlardı. Popüler kız ve popüler çocuk klişesi...
Geleceğim.
Yazmaktan alıkoyamadım kendimi. Mesajları sildim, mesajım görüldüde kalmış gibi görünüyordu. Sifonu çektim ve hızla mesajı Sadie'ye gösterdim. "Görüldü atmış," dedim. Sadie sırıttı. "Biliyordum zaten. Emin olmak istedim." Gözüne eyeliner çekiyordu. O an ona yarısını bile bilmiyorsun demek istemedim değil. "Neden makyaj yapıyorsun?" diye sordum sadece. "Finn ile buluşacağım," dedi göz kırparak. Bir şey diyemedim.
Ona nasıl sevgilisinin benimle yarın buluşma teklifinde ısrar ettiğini ve benim bunu kabul etttiğimi söyleyebilirdim ki?
fillievibes <3
