(Bölüm için şarkı önerisi: Evgeny Grinko - Field)
Silahı alnıma dayamışım hâlâ bekliyorum öylece. Her an sıkabilirim. Elim tetiğin üzerinde. Gözümden silinmiyorsun hâlâ. Gece, sessiz ve ağır. Ümit ettiklerimi kaybetmenin ağırlığı. Gözlerimi açık tutmakta zorlanıyorum. Ama hiçbir şey önemli değil artık. Zaten bu tetiğe bastığımda gözlerim artık daha fazla yorgun olmayacak. Artık hiç yorgun olmayacak. Hep kapalı kalacak. Geride bıraktığım ne olabilir ki? Ben bu tetiğe senin için değil kendim için basarım eğer basarsam. Daha çok düşünmem gerekli mi? Yoksa direkt bassam mı tetiğe? Ne olacak ki hem, istediğim de bu değil mi? Her şeyden, herkesten sonsuza dek uzaklaşmak için büyük bir fırsat. Aklıma sadece sen gelip duruyorsun bu anda bile. Yasemin silahı yanıma bırakıp gitti. "Daima yanındayım." derken neyi kastetmişti acaba? "Ben de gidiyorum, sen de gel" mi diyordu? Yoksa bu silahı başka bir şey için mi verdi? Başka ne için vermiş olabilirdi? Hiçbir şeye cevap veremiyordum işte. Hazırım. Geride bıraktığım tek şey kendim. Üzüleceğim tek şey yine kendim. Şu an her şey saçma gelmeye başladı. Sen de, aşk sandığım tek taraflı acı da, yaşanan o kadar şey de... Hayatım boyunca kendime vermem gereken değeri son anda veriyorum kendime. Keşke diyorum size verdiğim değeri kendime verseydim. En azından bu değer bir anlam kazanırdı. Size ne kadar değer verdiysem ben, o kadar acıttınız, yok ettiniz beni. Şimdi bu silahı kendime değil de size doğrultmalıyım aslında. Böyle dediğime de aldanmayın, kıyamam ben ikinize de. Dualarımdasın demiştim ya. Hâlâ dualarımdasın. Belki bu sana ettiğim son dua. Artık daha fazla acı yok. Birazdan çekeceğim tek bir acı, sonsuza dek acısız yaşamak demek. Şimdi gerçekten hazırım. Aklımda neden sadece sen varsın? Ailem geliyor aniden aklıma. Onları hiç düşünmemişim. Babam, küçük kardeşim... Peki ya annem? Nasıl da üzülür benim için. Bu acıyı ona yaşatmaya değer mi? Sahi bir düşünün buna değer misiniz? Ben söyleyeyim. Ne siz ne de benim aşk sandığım cehennem değmezsiniz annemin gözünün tek damlasına. Ben hayatımı bir hiç uğruna harcamışım. Keşke size değil de aileme, anneme harcasaydım o değerli zamanımı. Hiçbir şeye değmezsiniz. Gözümü açıyorum sakince. Ne yapıyorum ben? Silahı arıyorum elimden. Artık kulağımda Meryem'in sesi yok. Gözümün önüne de gelmiyor. Bitti. Aklımdan da siliniyorsun. Bir anlığına yüreğimi değil de aklımı kullanınca gözüm açılıyor. Artık her şeyi daha iyi anlıyorum. Bu sırada az önce gördüğüm gölgeyi yine görüyorum. Yine kafamı kaldırıp bakıyorum. Kalp atışım hızlanmıyor. Sabit ritimde hep artık. Öyle de kalacak. Artık hiçbir şey hissetmiyorum. Sessizce gelip yanıma oturuyor Yasemin. Eğilip silahı alıyor. Yeniden bana veriyor. "Bunu yapmayacağını biliyordum. Aslında bunu sana o amaçla vermedim." Silaha baktım. "Ne için verdin öyleyse?" Gözümün içine baktı, elimi tutarak silahı alnına dayadı. "Beni vurman için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Yol |Tamamlandı|
Romance"Eğer bu yolun sonu sana çıkıyorsa, Çıkmaz Yol'sa da olsun. Yeter ki sana çıksın varsın çıkmaz olsun." Kitaptaki olayların %70'i kurgu %30'u gerçektir. Beğenmenizi ümit ederek iyi okumalar dilerim.