Hiçbir şey düşünemiyorum. Tek bildiğim şey seçim yapmam gerektiği. Bugün Yasemin'e kısa bir mesajla her şeyi açıkladım. Gelecek cevabı bekliyorum. Ne karşılık vereceğini ben de bilmiyorum. Ama daha da önemlisi ben ne karşılık vermeliydim? Meryem artık gerçekten bana çok değer veriyordu ama ben başka birini seviyordum. Ya da öyle düşünüyordum. Çünkü Meryem'in yanına her geldiğimde kokusu beni öldürüyor. Belki Yasemin de öyledir. Bilmiyorum ama Yasemin'in vereceği cevap her şeyi belirleyecekti artık. 2 saattir Yasemin'den cevap bekliyordum. Meryem defalarca aramıştı ama telefonu açmamıştım. Art arda mesajlar yazmıştı. Iyi misin neden açmıyorsun gibi. Açacak halim yoktu gerçekten. Öylece otururken müziği açmamıştım. Açmaya karar verdim. Hem biraz zaman geçer hem de sıkılmazdım. Parça listemi açtım karşımda birçok seçenek vardı. Ama bugün günlerden Ahmet Kaya'ydı. Ağlayacağımı bile bile açtım o parçayı. Bu aralar beni anlatan tek parça. "Bir Veda Havası" parçası o kadar ince şekilde ruhunuza işliyor ki anlamadan duygulanıyorsunuz. Bu parçayı en çok babamla dinlemeyi seviyorum. Parçaya bir eşlik edişi var ki. Şarkıyı kapatıp onu dinleyesim geliyor. Anneme şaşıyorum nasıl senelerce aşık olmadan durdu diye. Hiç aşık da olmamışlar birbirlerine. Çok üzücü. Sadece sevmişler. Ama sevmişler işte. Seninle de dinlemek istiyorum ben. Gel seninle de dinleyelim. Bunu kime söylediğimi ben de bilmiyorum. Ama bugün birini silecek biriyle yeni bir hayat kuracaktım. Yeni hayat kuracağım kişi kimse onunla dinlemek istiyorum. Koynuma alsam beraber dinlesek. Sonra bana sıkıca sarılsan seni seviyorum desen. Ben de alnından öpsem. Ruhumu çok değiştiriyor şu aşk. Ama ben tek başıma kalmaktan hep korkmuşumdur. Bir kere kaldım. Meryem beni bırakıp gitti. Gitme bile demedim belki kırılır diye. Kendi halimde bıraktı beni. Kendimle mücadele etmeliydim her şeyden öte. Kimseye kızgın değildim kendime kızgındım. Çok bağlanıp çok sevdiğim için. Neden bu kadar aptaldım ki? O beni sevmiyor ama ben ona deli gibi bağlanmışım. Demiştim ya dostlarım. Aşk ahmaklıktır. Sonunu bilsen de o yola girmektir. Ben kendi kendime düşünürken mesaj geldi. Telefonu öyle bir heyecanla elime aldım ki anlatamam. Ve evet işte beklediğim mesaj gelmişti. Beni ne beklediğini bilmiyordum. Her şey bu mesajın içindeydi. Bu mesaj benim kaderimdi. Derin bir nefes aldım ve mesajı açtım. Tam olarak şöyle yazmıştı. "Bunu senden beklemiyordum. Bana dost gözüyle baktığını sanıyordum. Yanlış anlama bu benden hoşlanmandan rahatsız olduğum anlamına gelmiyor. Tam tersi çok hoşuma gitti. Ama senden bir anda gelince şaşırdım. Ama dediğim gibi hiç rahatsız olmadım. Şeref duydum. Çünkü ben de sana karşı aynı şeyleri hissediyorum." Mesajın sonunu defalarca kendi kendime tekrarladım. Yasemin de beni seviyordu. Ama Meryem hala hayatımdaydı. Ikisinden birini çıkarmak zorundaydım. Artık aklımı değil duygularımı kullanmalıyım. Gözümü kapattım ve kendimi sorguladım. Hangisini gerçekten seviyorum diye. Ama bir cevap bulamıyordum. Yasemin ve Meryem ile son bir kez buluşmalıydım. Yasemin'e şöyle yazdım. "Bana karşı aynı duyguları hissettiğine çok sevindim. Ama şimdilik bunun bir adını koymak istemiyorum. Yarın Demokrasi Parkının önüne gelir misin? Seninle bir şey konuşmak istiyorum." "Tabii ki. Saat kaçta?" "Kaçta müsait olursun?" "Saat 3 gibi." "Tamamdır yarın saat 3'te demokrasi parkının önünde görüşmek üzere." Yasemin'i halletmiştim sıra Meryemdeydi. Ama Meryem'e bugün gitmeyecektim. Onunla bugün için ilişkimi kesmeliydim. Yoksa yeniden ona dönerim. Önce Yasemin ile görüşmeliyim. Saat gecenin 12'siydi. Uykum gelmiyordu ama uyumalıydım. Yarın çok önemli bir gündü ve iyi görünmeli ve dinç olmalıydım. Yatağıma geçtim ve bir süre sonra uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Yol |Tamamlandı|
Romance"Eğer bu yolun sonu sana çıkıyorsa, Çıkmaz Yol'sa da olsun. Yeter ki sana çıksın varsın çıkmaz olsun." Kitaptaki olayların %70'i kurgu %30'u gerçektir. Beğenmenizi ümit ederek iyi okumalar dilerim.