1 gün, 4 bölüm arkadaşlar. Perşembe günü de Endgame vizyona giriyor. Ölür müsün öldürür müsün şimdi. Size bol fluff dolu bir salı günü hediye ediyorum böylelikle. Görüşmek üzere.
Peter odasındaki banyoda havlusuyla aynanın karşısında dikiliyordu. Elini saçlarında gezdirirken bir kesik izi ya da bir işaret arıyor gibiydi, gerçekten kafasında bir çip mi vardı?
Boş çabalarının sonucunda bir şey bulamayınca küçük havluyla saçlarını kurutmaya devam etti, banyodan da saçlarını kurutmayı sürdürürken çıkmıştı.
Yatağına koyduğu pijamaları giyip yatağına yüzüstü atladı. Tony oraya girdiğinde, parmağını bileğindeki küçük izlerde gezdiriyordu.
Dirseklerini yatağa koyup başını ellerine dayadı, Tony küçük bir gülümsemeyle ona yürüyüp alnını öpmüştü. "Geç oldu, çoktan uyudun sanmıştım"
"Yıkandım" Peter tekrar öpmesi için başını ona doğru kaldırdığında Tony yanına oturup gülerek tekrar onun başını öptü. "Biliyorsun... Söylediklerimde ciddi değildim" Peter başını onun bacağına koyarak iç çekti. Tony onun, istemeden yaptığı şeyleri saatlerce düşündüğünü biliyordu.
"Elbette biliyorum evlat... Kızmadım... Üzülmedim. Sonuç olarak oğlumsun"
"Bay Wilson beni gördü, yarın okula nasıl gideceğim?" Peter yutkunmuştu.
"Bunu yarınki duruma göre tekrar konuşalım, şu an ne diyeceğimden emin değilim Pete"
Peter başıyla onaylarken Tony'nin kucağından kalkmamıştı. Steve kendi odasına ilerlerken aralık kapıdan ikisine baktı ve başını uzatıp tebessüm etti. "İyi geceler Peter"
"İyi geceler Steve" Peter da gülümsemişti. Steve uzaklaştığında başını babasına çevirdi. "Neden ayrı odalarda kalıyorsunuz?"
"Bu gün kırdığın potu hatırlattın bana yine" Tony onu çimdikleyince Peter inleyerek ondan kaçtı. "Öyle bir şey yok Pete, ondan hoşlandığımda on beş yaşındaydım!"
Peter kahkaha atıp başını yastığına bıraktı, Tony onu görmek için başını çevirmek zorunda kalmıştı. "Saçmalama, buraya uyur halde geldiğinden beri her gün ona bakıyorsun"
"Senin dilin uzadı eklembacaklı"
"Güzel olurdu..." Peter yorganına sarıldı. "Böylece okula gittiğimde aklım sende kalmazdı"
"Neden aklın bende kalsın ki Pete? Kocaman adamım ben" Tony gülse de Peter ciddi duruyordu.
"Steve geldiğinden beri yemek yiyorsun, biraz uğraşsa uyumayı bile alışkanlık haline getireceksin... Hem ileride yalnız kalmanı istemiyorum"
Tony onu istemeden de olsa fazla olgun yetiştirdiğini düşünmeden edemedi. "Sen yanımda olacaksın ya?"
"Ya olmazsam?"
Tony kaşlarını çattı. "Olacaksın. Ne diye saçma saçma şeyler düşünüyorsun böyle?" Tony onun üstünü iyice örtüp saatinin alarmını kurdu. "Sonra abuk sabuk kabuslar göreceksin"
"Bucky gibi mi?"
Tony saati yerine bırakırken nefesini gergince dışarı verdi. "Bugün bir ihtimal beni gizlice dinlemiş olabilir misin?"
Peter başını yavaşça iki yana salladı.
"Neyden bahsettiğimi biliyor musun?" Tony'nin sorusu üzerine başını tekrardan iki yana sallamıştı. "Her neyse, sana güveneceğim, iyi geceler" saçını okşadıktan sonra yataktan kalkıp ışığı kapattı ve odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Time On Earth | Stony & Spideypool Au
FanfictionTony 15 yaşındayken babası tarafından tanıştırılan bu askeri sevmişti. Steve'in öldüğünü duyduğunda ona olan sevgisinin eksilmediğini fark ediyordu. Yıllar sonra onu tekrar karşısında gördüğündeyse sevgisinin hiç değişmediğini fark etti.