16 : intern

8.4K 756 407
                                    

1 hafta sonra.
Kuralsız oyun.

Gerçekten bu işi yapmak istediğimden emin miydim? Çünkü ders başlayalı iki saat oluyordu ve ben tam anlamıyla ayaklarımı hissedemiyordum.

Yaklaşık bir hafta önce stajyerlik serüvenimiz başlamıştı. Ailemizden ayrılarak yurda taşınmış, mezuniyetimize kadar okula yurttan gidip geliyorduk. Şirket yeni olduğu için fazlasıyla hızlı bir o kadar da temkinliydi.

Seçildiğimizi öğrendiğiniz günün gecesinde Instagram hesabımdaki bütün fotoğrafları silmiş, ardından da hesabımı komple kapatmıştım. Aksi taktirde yayınladığım fotoğraf başıma bela olabilirdi. Ekran resmî almalarından korkmuyordum çünkü artık bir hesabım yoktu. Olsa bile shop olduğunu ya da sadece basit bir fan girl'den ibaret olduğum düşünülebilirdi.

"Pekala ekip, bugünlük bu kadar yeter!" diyerek yere yığılmama işaret veren hocaya gülümseyerek adeta tahta zemini öptüm.

Stajyer olmak güzel ve eğlenceliydi. Kızlarla ayrı ayrı odalarda kalıyor, çok göze batmamaya çalıyor, herkese saygıyla yaklaşıyorduk. Bizimle birlikte seçmeleri kazanan yirmi bir kız ve yirmi beş erkek daha vardı. Çalışmalara başlayalı daha bir hafta olmasına rağmen sıkı bir program içerisinde ilerliyorduk. Sağlıklı beslenme, öğleden sonra şan dersleri, enstrüman eğitimi ve dans pratik saatleri vardı. Biz hala son sınıfı okuduğumuz için herkese kıyasla daha çok yoruluyor, gün içerisinde çok daha az uyuyorduk. Hiçbir eğitimi kaçırmamaya çalışırken aynı zamanda da okuldaki son projelerimi tamamlamaya çalışmak tam bir eziyetti.

Neyseki mezun olmamıza çok az bir zaman kalmıştı. Sadece okuldan geldikten sonra bir önceki gün öğrendiğiniz koreografiyi gece 2-3'e kadar kızlarla birlikte tekrar ediyorduk. Kusursuz olması gerekiyordu çünkü yapılan duyurulara göre bir hafta içinde aldığımız her eğitimin o hafta sonu sınavını olacak, değerlendirmeğe göre puan alacaktık. Stajyerlik rezaletti.

"Yeterli gelmedi." diyerek ayağa kalktım ve bizim kızlara doğru yürüdüm. Bir yandan da yanımdan geçen herkese karşılık saygıyla eğiliyordum.

"Evet," dedi Lisa tıpkı benim gibi davranarak. "Çift dansı konusunda yetersiz hissediyorum."

Bu hafta sonu değerlendirilecek olan danslarda çift danslarda vardı. Erkek stajyerlerle eş olmuştuk fakat ben, kendimi bu konuda yeterli hissetmiyordum. Daha fazla pratiğe ihtiyacım vardı.

"Yakınlarda bildiğim bir dans salonu var. İstersen oraya gidip pratik yapabiliriz."

"Harika olur." dedim etrafa bıraktığım su ve hırkamı alırken pratik salonunun çıkışına doğru ilerledim. Burada çalışmamız imkansızda çünkü neredeyse bütün pratik odaları dolu oluyordu. En iyisi Lalisa'nın dediği yere gitmekti.

Yarım saat sonda duşumuzu almış, ardından da şirket binasından ayrılarak Lalisa'nın bahsettiği dans stüdyosuna varmıştık. Rosé yorgun olduğu için gelmeyeceğini söylemiş, Jisoo ise Jin ile aralarındaki problemi halletmek istediğinden bahsetmişti. Jin'in herkese göre daha fazla üzüldüğünü görebiliyordum. Kolay kolay birine güvenen birine benzemiyordu ve yaptığımız şey onu hayal kırıklığına uğratmıştı.

Lalisa ile kendimize ait bir stüdyo odası kiraladıktan sonra içeriye geçtik ve hız kesmeden pratik yapmaya devam ettik. Eşlerimiz olmadığı için zor oluyordu ama yine de denemeğe değerdi.

first lie | taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin