Gözlerimi kapattım , önce bir ayağımı yerden kestim sonra diğer ayağımıda serbest bırakıcakken biri kolumu tuttu ve beni çekti. Gözlerimi açıp kim olduğuna baktım "aras" beni iyice uçurumdan uzaklaştırdı "portakal sen ne yapıyorsun" "neden tuttun ne güzel kurtuluyordum bu dünyadan" "sen gerçekten iyi değilsin bu kadar dayanmışsın hayata şimdi bir tokat yüzünden mi intihar etmeye kalkıyorsun." Ağlayarak konuştum "o tokat sadece bir tokat değildi benim için o tokat diyerek küçümsediğin şey bu hayatta en değer verdiğim kişiden geldi ve ayrıca saçma sapan bir şey için" "benim yanımda ağlama bir daha sakın-bağırarak dedi-abinide anlamaya çalış biraz oda sana çok değer veriyor ve o kişi her gün dayak yiyiyor ve ona söylemiyor sende onu anlamaya çalış biraz" "bak Aras bana bağırsın çağırsın ama el kaldırmasın. Bıktım zaten her gün dayak yemekten benim artık gücüm kalmadı dayanmaya artık yoruldum anlıyormusun yaşamaktan yoruldum ben artık." Dedim hem ağlayarak hem bağırarak. "Bu kadar dayanmışsın buradan sonra vazgeçemezsin hayatından ayrıca arkanda kalanları düşün." "Arkamda kalan kimse yok Aras benim hiç kimsem yok sen şu an beni kurtardığını sanıyorsun ama aksine kötüleştirdin bundan sonra ben yaşarsam robot gibi yaşıyacağım birde beni hangi okula yazdıracaksanız yazdırabilirsin artık umrumda değil okumak falan sadece kafa dağıtmak için okuyacağım" "tamam sen nasıl istersen hadi gel şimdi eve gidelim." "O orada deme" "evet ama konuşursunuz." "Benim onunla konuşacak hiç birşeyim yok artık benim abim yok sana fazla abartıyormuşum gibi geliyor ama benim yerimde olsaydın benden daha çabuk pes ederdin." "Tamam anlıyorum seni hadi gidelim eve konuşmak istemiyorsan konuşmazsın abinle." "Öncelikle abim diye biri yok ve ben eve gitmek istemiyorum sen gidebilirsin benim kafa dağıtmam lazım." "Seni tek bırakacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun nereye gitmek istiyorsun." "İçmek istiyorum." "Eminmisin daha önce hiç içmemiş gibi duruyorsun." "Bu gün ilk kez içicem ama içicem beni bara götürürmüsün ya da içki alıp sahildede içebilirim sence ilk deneme için hangisi daha iyi olur." "Hadi gel" dedi ve arabaya bindi bende arkasından arabaya bindim.
Bir marketin önünde durduk "bekle hemen geliyorum." Dedi ve arabadan indi. Bir kaç dakika sonra elinde poşetle döndü. Poşeti arkaya koydu ve arabayı sürmeye başladı hava ne kadar çabuk kararmaya başlamıştı.
Bir sahile geldiğimizde arabayı durdurdu arkadan poşeti aldı ve aşağıya indi bende hemen aşağıya indim kimse yoktu sahilde "burası bilinmiyor herhalde." "Evet genelde gelen olmaz." Dedi ve kumsala oturdu bende yanına oturdum "havanın biraz daha kararmasını bekleyelim" dedim "neden?" "Bilmem genelde filimlerde falan hep gece içiyorlar." Dediğime güldü "iyi bekleyelim biraz daha." Dedi. İkimizde bir süre sustuk hatta bir süre değil hava iyice kararana kadar sustuk "hadi içelim." Dedim poşetten iki tane bira çıkarttı ikisinide açtı birini bana uzattı elime aldım ve direk bir yudum aldım önce biraz boğazım yandı bir yudum daha aldım bu sefer daha az yandı bir yudum daha aldım tadı daha normalleşti bir yudum daha ala ala tadı güzel geldi bir tanesi bitirip poşete attım ve yenisini çıkarttım "ilk denemeye göre fazla hızlısın" "beklemenin bir manası Yok veya yavaşın zaten bekleye bekleye sabrede sabrede bu hale geldim bundan sonrada hiç bir şey için beklemeye niyetim yok." Dedim ve ikinci şişemi içmeye başladım kafam dönmeye başlamıştı biraz daha kendimi kaybetmeden aklımdaki soruları sormam gerekiyordu. "Aras" "efendim" "sence birisini öldürsem hapise girermiyim." "Neden bunu sordun" "çünkü içmeyide denedikten sonra yapmak istediğim bit şey var hatta çok istediğim." "Neymiş o" "Adam öldürmek ama ilk sırada babam var." Dediğim şeyle bir an durdu "sence nasıl bir duygudur adam öldürmek" dedim cevap vermedi "nasıl bir duygu olduğunu çok merak ediyorum hele birde işkence çektire çektire öldürmeyi daha çok merak ediyorum belki canice geliyordur ama bundan sonra yapmak istediğim ilk şey babamı öldürmek ama hapise girmekten korkuyorum-dedim biraz bekledim- aslında hapise girmem güzel olabilir bence amaçsızca yatarım her gün belkide girmem hiç sen şikayet edermisin babamı öldürsem bence etmezsin sende öyle bir tip yok.evet evet karar verdim babamı öldürücem hemde bana yaptığı her şeyin acısını çıkarta çıkarta aklıma şimdi bile bir şeyler geldi hepsini uygulayacağım. Ben birde şeyi merak ediyorum gerçekten mafya diye birşey varmı o kadar adam öldürüp nasıl yakalanmıyorlar biliyormusun şu an mafya olmayı çok istedim filimlerde hep mafyaların depoları olur orda adam öldürürler ama yakalanmazlar insanlara işkence çektirirler ne kadar güzel değilmi birde yanlarında silah taşırlar keşke bende mafya olsaydın ya da mafya bir tanıdığım olsaydı yanında çalışmak isterdim." Dedim ve geriye doğru yattım bunları anlatırken iki şişe daha bitirmiştim ve kafam yerinden gitmeye başladığını hissediyordum. "O kadar şey anlattım bir şey demiyecekmisin yoksa sen adam öldürmek istemezmiydin aslında dışarıdan tam kötü çocuk havan var böyle kızları peşinden sürükleyen sert soğuk gizli bir kişiliğe sahip olan ve tüm kızların peşinde olduğu bir kişi tipi var sende ama insanları dışlarına göre yargılamam zaten ben böyle şeylerede gelemem bence yani benim seveceğim kişi bana karşı çok sıcak olsun tabi vıcık vıcık ay aşkım falan tarzı değilde aramızda bir sur olmasın her şeyimizi bilelim ama dışarıdan kimse bilemesin beni kıskanmasını isterim aşırı dereceye kaçmadan adam gibi adam olsun tipi çokta önemli değil ama nerde. Böylesi beni bulmaz zaten benim neyimi kıskansınki açık giyiniyor desen açık giyinmiyorum başkasına bakar desen birisini severken başkasına göz ucuyla bile bakmam zaten güzelde değilim benim bir şeyimi kıskanmaz daha doğrusu kıskanamaz çünkü kıskanılcak bir yanım yok tipime bak seninde dediğin gibi gerçekten portakala benziyorum aslında turuncu saçlı olmayı seviyorum bence beni ayrı kılıyor genelde az bulunuyor Türkiye'de turuncu saç aman neyse çok konuştum deme boş yere başını şişirdim."dedim ve sustum üstüme büyük bir Ağırlık çöküyordu "eğer daha içmiyeceksen gidelimmi yoksa ben uyuya kalıcam kendimi zor tutuyorum." Dedim kafasıyla onayladı ve ayağa kalktı oda benim kadar içmişti ama hiç içmemiş gibi duruyordu bende ayağa kalktım ilk kalktığımda bir dengem bozuldu yamuk yürüdüm ama sonra kendimi zorlayarak arabaya kadar yürüyebildim belim hala ağrıyordu hissediyordum ama hissetmiyordum sanki ağırlık vücudumla bütünleşmişti çok takmıyordum hatta düşünmesem hissetmeyeceğim belkide. Arabaya binince emniyet kemerini taktım ve kafamı cama dayadım gözlerimi artık daha fazla tutamıyordum. Gözlerimi akışına bıraktım ve gözlerimi kapadım.
————————————
Arkadaşlar bir önceki hikayemde her bölüm sonu bir şeyler yazıyorum burayada yazmamı istermisiniz yorumlara belirtirseniz sevinirim birde arasın melindası için İnstagram hesabı açmamı istermisiniz onuda yorumlara bekliyorum eğer diğer hikayemi okumadıysanız onuda okumaya başlamanızı tavsiye ederim. hikayemi değerlendirmeyi oylamayı unutmayın eğer beğendiyseniz.
Sevgiler gencyazan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arasın melindası
Teen FictionAnnesi ve babası ayrıldıktan sonra annesi yeniden evlenen daha 17 yaşında iken annesini kaybeden üvey babası tarafından şiddete maruz kalan bir abisi olan ve erkek lisesine giden güzel bir kız Melinda Mutlu Daha üç yaşında babası ölen babası ölünc...