Arasın melindası

Bölüm 18

Dünkü kararımdan sonra bu gün okula gitmedim sabah uykumu alarak 12 de kalktım kendime güzel bir kahvaltı hazırladım ve kahvaltımı yaptım sonra mutfağı toplayıp Mısır patlattım bu gün dinlenicektim tüm gün yarında temizlik yapmayı planlıyordum. Bir film izledikten sonra akşam için yemek hazırlamaya başladım.

Yemeği hazırladıktan sonra telefona bakınmaya başladım.
—————————
"Akşam görüşürüz" diyerek evden çıktı Aras bende mutfağı toplamaya başladım. Dün boş boş yatmıştım Aras ile yemeğimizi yemiştik sonra Aras çok Yorgunum yarın erken kalkçam diyerek yattı bende biraz kitap okuyup uykum gelince yattım. Şimdide mutfağı topluyordum.

Mutfağı toplayıp çamaşır odasına gittim temizlik için gereken şeyleri çıkarttım ve kovalara su doldurdum sonra yerleri süpürmeyi başladım.

Yerleri süpürüp viladaya başladım. Viladayı bitirip toza geçtim.

Tozuda bitirince kendimi yatağa attım saat dörde geliyordu. Araba sesi duymam ile cama ilerledim arasın bu saatte işi bitmezdi normalde.

Cama bakmam ile eğilmem bir oldu bora başta olmak üzere bir gurup adam kapıya doğru ilerliyordu beni görmemelerine dua ederek telefonumu aldım ve evin en uzak köşesine geçtim. Arası aradım hemen zili kırmak üzerelerdi ve Aras açmıyordu hadi Aras hadi aç derken "portakal" sesini duydum "aras" "efendim güzelim" "Aras bora bir gurup adam ile kapıda zile basıyorlar Ne yapacağım" "ne!! Tamam güzelim şimdi sakin ol yatak odasında dolabındaki kasaya git" zaten yatak odasındaydım hemen dolabı açtım ve kasayı buldum "şifre ...." Dedi hemen şifreyi girdim "açıldı" Dedim ve kasaya baktım kapıyı kırmak üzerelerdi kasada bir kaç tane silah ve başka şeyler vardı "oradan bir silahı al hepsinin şarjörü dolu" elime gözüme en iyi gelen silahı aldım "aldım" "şimdi odanın kapısını kilitle onlar seni ararken vakit kazanıcaz kendini kapının tam karşısına pus yastıkları önüne koy her ihtimale karşı onlar kapıyı açtıkları an gelenlere sıkmaya başla ben yoldayım" Dedi ve kapı kırılma sesi geldi ardından boranın sesi "hadi ortaya çık melinda işimizi zorlaştırma" dedi Aras bunu duymuş olmalı ki "Sikicem belanı bora güzelim siper ol ve hazırda bekle telefonu sakın kapatma" "Tamam hoparlöre alıcam telefonu sen ses çıkarma" dedim ve telefonu yere bırakıp hoparlörünü açtım ve siper aldım adım sesleri yaklaşıyordu ve kapı kolu aşağıya indi "patron burada kapı kilitli" "kırın" sesi ile kendimi hazıra aldım derin nefes aldım ve pat kapı yerde hemen ilk adama ateş ettim o yere yığıldı. Ne olduğuna şaşıran diğer adamların dikkati dağılmışken diğer adama sıktım hemen kendilerine gelmelerine izin vermeden seriye bağlıyarak ateş etmeye başladım elim titrediği için bazıları boşa gitmişti.
Ve sonuncu diye düşünerek ateş ettim adamlar bitmiş karşımda bora duruyordu oda bana silah çekmişti ondan önce davranıp ateş ettim ama mermim bitmişti "lanet olsun" dedim "tam tahmin ettiğim gibi" dedi bora bir yandan dua ederken "ne istiyorsun" "seni alıp gicem bu gün okulada gelmedin çok üzdün beni" ne yapacağımı düşünürken aklıma diğer silahlar geldi çaktırmadan dolaba gitmem gerekiyordu bir adım attım "haraket etme vururum eğer vurmamı istemiyorsan zorlama beni ve gel" şimdi ne yapacaktım ne bok yiyecektim tek şansım arasın gelmesiydi ve vakit kazanmam gerekiyordu "ne yapıcaksın beni alınca" Dedim vakit kazanmak için. Bir kahkaha attı "ne mi yapıcam sence neden seni kaçırıyorum" "bilseydim sana sormazdım herhalde" "babamın gözüne girmek için babam eğer seni ona götürürsem gözüne girebileceğimi ve ona yardım edebileceğimi söyledi ama sen ne yaptın daha ilk girişimimden bütün adamlarımı öldürdün" silahımı yere atarak bir adım attım ama adımımı atmam ile bacağıma ateş etti "sana hareket edersen canını yakarım demiştim şimdi gidiyoruz çok konuştun" derken onunda bacağına ateş edildi ve arkadan aras gözüktü.

Şimdi borada benim gibi yere çökmüştü ben bacağımı tutuyordum ve dişlerimi sıkıyordum aras Bora'nın elinden silahını aldı ve yüzüne bir yumruk geçirdi "ahmed şunu götürün" Dedi ve içeri bir adam girdi bu arasın çevresinde sürekli gördüğüm bir adamdı. İki adam ile Bora'yı kaldırdılar ve götürdüler.
Aras yanıma geldi ve beni kucağına aldı hemen boynuna sardım kollarımı çok acıyordu ve zor duruyordum. Aras hızlıca aşağıya indi "dayan güzelim hastaneye gidiyoruz" diyerek arabaya bindirdi beni bacağımdan durmaksızın kan geliyordu ve bilincimi daha fazla açık tutabileceğimi düşünmüyordum.