Bölüm 24

165 6 0
                                    

Banyodan çıkınca üstüme bir şort ve kısa kollu giyip odadan çıktım.aras odada değildi. "aras" diyerek aşağıya indim.önce salona baktım salonda göremeyince mutfağa gittim ve durdum.

Aras yemek yapıyordu.üstünde bir önlük ama önlüğünün içinde tişört yok tam bir biscolata erkekleri gibiydi.

Bir süre kendime gelemedim ama onu izlediğimi fark etmemesi için kendime geldim ve mutfağa girdim "seni yemek yaparken gördüm ya gözüm açık gitmem artık." diyerek yanına gittim ve baklavalarına elimle geçirdim "biliyorum kaslısın ama gözüme sokmana gerek yok sonuçları kötü olur." dedim bana bakıp gülümsedi "bencede gözün açık gitmezsin artık görebileceğin en güzel manzaraları gördün." "hahaha çok komiksin.nereden çıktı yemek yapma"  "şu an söylersem olmaz ayrıca sen neden ayaktasın gidip dinlen ben hazırlayınca seni çağırıcam." "birşeyler karıştırıyorsun ama şimdilik öğrenmeye çalışmıcam zaten çok yorgunum ben dinleniyorum beni çağırırsın." dedim ve mutfaktan çıkıp yatağa doğru yol aldım.

Odaya gelince kendimi yatağa attım ve gözlerimi kapattım.

--------------

Duyduğum alarm sesi ile gözlerimi açtım ben alarm kurmamıştım bile.alarmı susturup gözlerimi ovuşturdum. oda kapkaranlıktı dışarıda karanlıktı ne kadardır uyuyordum ki hava kararmıştı iyice gerilerek ayağa kalktım aslında gözlerimi zor açıyordum ama arasın uyandırması gerekiyordu.

Aşağıya inip mutfağa gittim kimse yoktu bende salona gittim salonda da kimse yoktu ama bahçeden ışıklar geliyordu.

Bahçe kapısına doğru gittim kapıyı açıp dışarı çıktım.bir sürü ışık vardı ve ışıklar yol şeklindeydi e tabi bu ışıklar sayesindede gözlerimi açmak daha zor oluyordu. ışıkların kocaman bir daire şeklinde oldukları yerde durdum bir yemek masası vardı mumlu güllü falan bir masaydı.

Arası aramak için gözlerimi gezdiriyordum ama birden önümde belirdi.çok güzel bir takım elbise giymişti vücudunu tam sarıyordu. elimi tutup masanın yanına kadar götürdü. ben masaya oturmayı beklerken beni kendine çevirip diz çöktü ben ne yaptığını anlamaya çalışıyordum zaten daha kendime bile gelememiştim.

Esneyerek "aras ne oluyor neden diz çöktü ve neden içeride yemek yemiyoruz ve beni neden uyandırmadın. ay çok soru sordum daha gözümü açamazken." dedim gözlerime baktı

"melinda beni biliyorsun öyle süslü laflar falan bilmem o yüzden direk konuya giricem. birbirimizi tanıyalı çok uzun zaman olmadı ama ben seni hep tanıyormuşum gibiydim.ve seni her şeyden çok seviyorum ve seninde beni sevdiğini bana birçok kez gösterdin ve ben artık daha fazla beklemek istemiyorum bu günkü gibi şeylerin yaşanmasını istemiyorum-derken elini ceketinin cebine sokup bir kutu ile çıkardı kutuyu açıp tekrar bana döndü- melinda benimle evlenirmsin?" dedi

"evet" dedim daha ne sorduğunu tam anlıyamamışken aras bana şaşkınca bakıyordu.sonra ne sorduğu kafama dank etti.gözlerimi birden büyüttüm "nededin sen evlenirmisin mi dedin ben rüyadamıyım." "hayır değilsin melinda benimle evlenirmisin?" "evet tabi ki evet" diyerek arası ayağa kaldırdım ve dudağına yapıştım.

Nefesimiz kesilince geri çekildik.elimi tuttu ve yüzüğü parmağıma geçirdi.o sırada yüzüğü inceledim.daha önce hiç böyle bir yüzük görmemiştim tam en beğendiğim şekildeydi.sade bir tek taştı ama bunu nasıl kelimelere dökeceğimi bilmiyordum.bu anlatılmazdı o kadar güzeldi.

"beğendin mi senin için özel yaptırdım" "beğenmek ne kelime müthiş harika aşırı beğendim.bak rüyada değilim deme" "hayır değilsin" dedi ama ben yinede emin olmak için kendimi cimcikledim. "evet değilmişim bunu nasıl tasarlattın nereden biliyordun böyle şeyleri beğendiğimi" "seninle ilgili her şeyi bilirim ben melinda. ben anlattım annemde çizdi." "ne annen mi zeynep teyze çizim mi yapıyor." "evet mesleği o ama uzun zaman önce tasarlamayı bıraktı senin için yeniden eline kalemi aldı." "ne diyeceğimi bilemiyorum" dedim. "bir şey deme yemek yiyelim hadi." dedi ve masaya oturduk.

Arasın melindasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin