Bölüm 20

192 6 0
                                    

"bende geliyorum beni de bırak"  "hadi o zaman" hemen kendimi arabaya attım havalar soğumaya başlıyordu yavaş yavaş ve çok fazla yağmur yağıyordu. 

Şu an nereye gidiyorlar ne oldu diye düşünüyorsunuzdur size kısaca özet geçeyim.

O günden sonra oğuz neredeyse bir buçuk hafta kadar hastanede kaldı hepimiz perişan olduk o bir buçuk haftada tabi alya, can,barış ve çağtay'da okul çıkışlarında oğuzu görmeye geliyorlardı.onlar oğuzun bir kaza ile bu hale geldiğini sanıyorlar. oğuza gelirsek artık rahat rahat konuşabiliyor bir çok yeri iyileşti ama hala tam iyileşmiş değil. oğuz bir buçuk hafta hastanede kaldı sonra zeynep teyzemlere gitti bir haftadır orada kalıyor aslında ben bizde kalsın dedim ama kimse kabul etmedi bende her sabah onlara gidiyorum arasda oraya geliyor yemek yiyip akşam eve dönüyoruz.bu süre zarfında zeynep teyze ve ferhat amca ilede iyice yakınlaşmıştık. zeynep teyze annem gibiydi hatta daha iyi her şeyi onunla konuşabiliyorum aramızda hiç bir sır yok her şeyimizi biliyoruzdur bence. ferhat amcaya gelirsek o hem öz babamdan hemde üvey babamdan daha iyi çok tatlı bir insan. birde oğuza her şeyi anlattık normal olarak artık bilmesi gerekiyordu ve kendinide bizimkileride koruması gerekiyordu. oğuz ilk öğrendiğinde kahkaha atmıştı babam mafyamı abimden beklerim de demişti ama sonra ciddiliğimi anlamıştı ve bir şey dememişti.

Şimdiye gelirsek ben yine onlara gidiyordum aslında her gün gelmene gerk yo oğuzda iyi artık yarın okula gidicek falan dediler ama evde durmaktan daha iyidir diye düşünerek bu günde onlara gidiyordum.

Bora gile gelirsek yurt dışında saklanıyorlardı yani bize öyle demişti aras ve bu iki buçuk haftada hiç bir şey yaşanmamıştı normal insanlar gibi yaşıyorduk her gün aynı şeyler oluyordu bu daha ne kadar devam edicekti bilmiyorum ama içimde kötü bir his vardı bu günleri arıcakmışız gibi hissediyordum ama umarım yanılıyorumdur.

Evin önünde durunca arasa öpücük kondurup arabadan indim koşarak kapıya gittim çok ıslanmak istemiyordum.zile bastım kapıyı çalışan kız açmıştı hemen kendimi içeri attım. üstümdeki ceketi çalışana verdim ve içeri geçtim. oğuz televizyon izliyordu zeynep teyzede başka bir köşede kitap okuyordu.

"yine dalmışsınız ikinizde" diyerek bende oturdum 

"hoş geldin" dedi ikiside aynı anda sonra birbirlerine dönüp gülmeye başladılar çok güzel anne çocuk ilişkileri vardı. bende onlara güldüm gülmemiz bitince konuşmaya başladık.

Biraz sonra telefonum çaldı aras arıyordu.

"efendim" diyerek açtım telefonu

"güzelim yarın bir yemeğe gidicez."

"ne yemeği?"

"boranın babasının ortağı yemeği veriyor yani kardeşi"

"bizi neden çağırsınlar bu olanlardan sonra"

"hep böyledir bizde büyük çaplı bir yemek versek onlarıda çağırmamız gerekir bu dünya böyledir."

"aras bir şey planlıyor olabilirler mi?"

"bilmiyorum ama herkesin içinde öyle bir şey yapamazlar zaten bizde hazırlıklı gideceğiz"

"bence gitmeyelim içimde kötü bir his var" 

"bir şey olmayacak merak etme asıl gitmezsek onlardan korktuğumuzu düşünürler."

"kim kim gidiyoruz?"

"biz babamlar ve oğuz ailecek yani"

"tamam"

"yarın akşam sekizde orada olacağız yeni kıyafet falan almak istersen bu günden halledin annemle"

Arasın melindasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin