5.2- Falcı kadın

357 17 2
                                    

MULTİ: SARP

''Berfu, durur musun?'' dedi Sarp, Baray'ı evin kapısından içeri soktuğumda. Suratımı tam olarak ona dönmeden ''Dilan biz geldik,'' diye seslendim. Sarp kolumu tutarak ''Berfu?'' dedi karmaşa dolu ses tonuyla. Yüzümü ona döndüm ama gözlerine bakamadım.

''Dün gece yüzünden mi böylesin? Özür diledim ama-''

''Yok, yani tamam Sarp. Boş ver. Senin hatan değildi.''

''Tamam peki şöyle yapalım. Dün gece sen mutfağa hiç gelmemişsin gibi davranalım olur mu? Unutalım yani. O zaman rahat edecek misin?''

''Gerçekten mi?'' dedim gözlerine bakarak. ''Sen istersen olur. Söz o konuyu açmayacağım. Sende olmamış gibi davran. O zaman eskisi gibi olabiliriz değil mi? Karşımda suratıma bakmayacağım diye eğilip bükülmezsin?''

''Anlaştık.'' Gülümseyip geri adımladı. ''Görüşürüz o zaman.''

''Görüşürüz.'' İçeri girip kapıyı kapattım. Dilan erkenden kalkmış bizim için kahvaltı hazırlamıştı. ''İyi misin?'' diye sordum. ''İyiyim,'' dedi omzunu silkerek. ''Sen?''

Ben cevap veremeden telefonum çalmaya başladı. Ekranda gördüğüm isimle hemen açtım. ''Zuhal?'' Dilan'da onun ismini duymasıyla yanıma geldi. ''Nasılsın Zuhal? İşin nasıl gidiyor?'' Dilan'ın kaş göz işaretiyle hoparlörü açtım.

''İyi valla. Çok para var bu işte. Para olunca saadette bir şekilde gerisinden geliyor işte.''

''İyi iyi sevindim.''

''Dilan ne yapıyor? Baray'ım napıyor? Özledim sizi.''

''Bizde seni,'' diye araya girdi Dilan. ''Hayırsız diye atacaktım sana ama atmama bile izin vermedin.''

''İlk iznimde yanınızdayım. Zaten sizden çok teyzoşumu özledim ben ya. Bağımlılık yaptı resmen bende.'' Dilan ve ben kahkaha attık. ''Ee evlilik nasıl gidiyor yeni gelin?'' diye bana seslendiğinde bakışlarımı Dilan'a denk getirdim.

''Zuhal, Sarp'la ben gerçe-"

"Of tamam şakaydı zaten. Bir şansımı deneyeyim dedim. Senin nasıl gidiyor özel hayatın Dilan'cım? Bugün kime yol verdin?'' Dilan bir anda donuklaştı. Zuhal ondan şakayla karışık bir yanıt bekliyordu. ''Ee Zuhal,'' dedim araya girerek.

''Baray huysuzlandı ben bir ona bakayım seni ararım.''

''Unutmayın ama bak beni.'' Telefonu kapatıp Dilan'a baktım. ''İyi misin sen gerçekten? Dün gece ne oldu Dilan? Anlat bana.''

''Uzay gitti,'' dedi üzgün bir sesle. "Burada yarım bıraktığı bir işi varmış. Kalırsa elini kana bularmış.''

''Ne işi?''

''Sevgilisini öldüren bir adamı öldürme işi.'' Gözlerimi kocaman açarak ''Ne?'' diye tepki verdim ama Dilan'ın daha fazla üzüldüğünü görünce eski yüz ifademe döndüm. ''Senin dediğin gibi bana benimle gel dedi ama ben kabul etmedim. O da gitti.''

Ona sıkıca sarılarak sırtını okşadım. ''Üzülme.'' Geri çekilip siyah saçlarını geriye attı. ''Ne üzülcem ya? Biliyorsun ben gelemem öyle tiriplere.''

''İşte benim tanıdığım Dilan.''

💌💌💌

Dilan'da tıpkı benim gibi Timur'u göresiye çok sevdi. Üstelik her fırsatta ne kadar akıllı olduğunu övüp duruyordu. Çünkü Timur buraya yalnız başına gelmişti. Hemde sadece ona verdiğim adres doğrultusunda. Benim yufka yürekli oğlum, Timur'a oyuncaklarının bir kısmını vermeyi teklif etti.

KALBİM SANA EMANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin