KALBİM SANA EMANET

5.1-İnci

ŞARKI: FERİDE HİLAL AKIN🎶GİZLİ AŞK

MULTİ: UZAY

Hani birine kurulur kurulur onu görüncede bütün kurduğunuz şeyleri unutursunuz ya. Bir an öyle bir şey yaşadım ve Sarp'a sarılmak için ilerledim. Fakat benim canım oğlum benden önce Sarp'ın bacaklarına sarılınca olduğum yerde kalakaldım.

Sarp bana bakarak gülümsedikten sonra Baray'ı kucakladı. ''Sarp? Sen neredeydin?'' Sarp, Baray'ı öpüp ''Oh çok özlemişim,'' diye konuştu. ''Kötüleri yakalıyordum Baray.''

Yanına yaklaşıp ''İyisin değil mi? Bir şeyin yok?'' diye sordum. ''İyiyim. Adamlar içeride kaldığı sürecede iyi olacağım.'' Bana biraz şey gibi bakıyordu..Şey... şaşkın gibi. ''Ne oldu?'' diye sordum. ''Ne bileyim. Gülüyordun, oynuyordun. Bir tuhaf geldi.''

''E herhalde bende doğuştan ağlak değildim Sarp. Hatta bir zamanlar çok mutluydum.'' Gülümseyerek gözlerimin içine baktı. ''Sen hep mutlu ol.'' Sonra kafasını iki yana sallayarak Baray'la ilgilenmeye başladı.

Baray, Sarp'ın yanaklarını öpücük bombardımanına tutarken Sarp kahkaha atıyordu. Baray'a sıkıca sarılıp indirdi kucağından.

''Kaçırdım mı?'' diye sorunca bu sorunun bana geldiğini daha ilk saniyede anladım. Baray'ın doğum gününden bahsediyordu. "Maalesef.'' Dudaklarını birbirine bastırıp düşündü. ''Tekrardan yapalım mı o zaman? Benim evde.''

''Yeniden mi? Ne zaman?''

''Hemen,'' dedi omzunu silkerek. ''Hemen bu akşam. Sanki kaçırmamışım gibi. Uyar mı sana?'' Dilan araya girerek ''Şifrelimi konuşuyorsunuz yoksa ben mi salağım?'' diye sorunca kahkaha attım. Bir an için onu unutmuştum.

''Baray'ın doğum gününden bahsediyoruz. Akşam sende gel.''

''Yok, benim işim var.'' Ne işi diye sormama fırsat kalmadan açık kapıdan Uzay girdi içeri. Sanırım Sarp'ın döndüğünü o da duymuştu. Sarp'a sarılırken Baray'ın bakışları görülmeye değerdi. Baray'ı yanıma çekip iki dostun selamlaşmasına müsaade ettim.

''Lan döndünde niye bana haber vermiyorsun?'' Hayır, döndüğünden haberi yoktu. O zaman niye buradaydı ki? Bana baktıktan sonra Baray'a bakıp göz kırptı. ''Görmem gereken bir küçük adam vardı.'' Uzay ağzının içinde bir şeyler konuştu ama anlamadım.

''Dilan?'' Uzay'ın Dilan'ın ismini anmasıyla Sarp ne olduğunu anlamaya çalışırcasına ikisine baktı.

''Akşam geliyorsun değil mi?''

''Nereye?'' diye sorduk Sarp'la aynı anda. ''O da aramızda kalsın. Hadi ben kaçtım. Akşam seni almak için gelirim.'' Uzay gidince bakışlarımız doğruca Dilan'a çevrildi. ''Ne oluyor Dilan?''

''Ne? Bir şey olduğu yok.''

''Bir saniye. Ne demek oluyor bu? Sen ve Uzay-"

''Hayır,'' diye lafını böldü Dilan, Sarp'ın. Biz sadece iki iyi arkadaşız. Başka bir şey yok.'' Sarp ''Tüh bende arkadaşımı hayata döndüren bir kız çıktı sanmıştım,'' diye hayıflanınca Dilan kulaklarını dört açıp merakla mırıldandı.

''Hayata döndüren derken? Neden hayata küstüki?'' Sarp sırıtarak ona baktı. ''Eğer dediğin gibi iki iyi arkadaşsanız sana anlatır zaten.'' Dilan bozularak ''Merak etmiyordum zaten,'' diye hormurdandı. ''Hem sen beni boş ver de Berfu'nun sana soracağı sorulara cevap ver bakalım.''

''Ne sorusu?'' dedi kaşlarını kaldırarak. ''Kira meselesini, sigorta meselesini öğrendi desem?'' Dilan'a ''Sen mi söyledin kirayı?'' diye çıkıştı kaşlarını çatarak. ''Ne ben söyleyeceğim ya. Sen o ev sahibine güvendin mi gerçekten?''
Derin bir nefes alıp ''Gerçekten açıklayabilirim,'' diye konuştu.