14.2- Kına

152 9 0
                                    

41- kına

10 BİNİN ŞEREFİNEEEEE! YORUMA YÜKLENİN BAKALIM NELER ÇIKACAK KSJSJSKALSKS SİZİ SEVİYORUM 🤩  (12K olunca yeni bölüm gelecek)

...

Ben en mutlu olduğum anlarda önüme hep bir bariyer koydum. 'Dur kızım' dedim kendi kendime. 'Dur heyecanlanma. Sonra olmuyor. Heyecanlanma.' ölmek, kurtulmak istediğim anlarda da aynını yaptım.

Sabrettim.

Ben bu yaşıma kadar hiçbir duygumu tam yaşayamadım sırf bu özelliğimden dolayı. Çünkü korkardım. Bir şey olacak ve benim mutluluğumu bozacak diye. Bunun olmaması için heyecanlanmamış gibi yapardım.

Bu daha ufak yaşımda kendini göstermeye başlayan bir özelliğimdi. Babam pazar günleri izinliydi. Bizi denize götüreceğini söylerdi ama ben o saat gelene kadar heyecanlanmaz ve giyinmezdim. Beklerdim çünkü ne zaman heyecanlanıp erken davransam hevesim kursağımda kalırdı.

Hevesi fazla kursağında kalmış biri olarak heyecanlanmak, kapılmak yasaktı bana.

Ta ki Sarp'a kadar.

Ben ona hem kapılmıştım hemde fena aşık olmuştum. Kendimi ona bırakabiliyordum gözlerim kapalı. Çünkü orada bir yerlerde olduğunu hep biliyordum. Tutardı beni. Tutamasada beraber düşerdik biliyordum.

Artık içimde yanıldığıma dair en ufak bir his yoktu. Sarp doğru adamdı. Bundan emindim. Öyleki artık onunla aynı sema altında olmamız bile yetmiyordu. Aynı çatı altında olmak istiyordum. Sabırsızdım bu konuda. Hemde çok.

Kapım tıklanınca ''Girin,'' diye seslendim. Bu odamın etrafı eski ajansataki gibi cam değildi. Dışarıyı göremiyordum. Gelen üçlüyü görmemle ayağa kalkıp kollarımı açarak çömeldim.

''Oğlum?''

''Anne!"

Baray'ı öpüp elini tutarak doğruldum. ''Hayırdır?" dedim Dilan ve Uzay'a. "Baray'ı ve Dilan'ı eve bırakıyordum sonra aklımıza sen geldin. Sana uğramak istediler."

"Sen nereye?'' dedi Dilan kaşlarını çatarak. Anlaşılan bundan şimdi haberi oluyordu. "Sarp'a yardım edeceğim biraz."

"Polislikte mi dedektiflikte mi?'' diye sordu Dilan. Uzay sevgilisinin yanağını öperek ''Kaçıyorum ben,'' dedi. ''Uzay başınıza iş alacak bir şey yapmayın,'' diye tembihledi onu. ''Hafiyelik yapmaya gitmiyorum Dilan. Bir kaçırılma mevzusu var onun için.''

"Tamam öyle olsun.'' Uzay gidince Dilan'la kendime birer kahve Baray'a çikolatalı süt söyledim. ''Yakında Uzay'ın bir annenin çocuğunun sırtındaki havluyu kontrol etmesi gibi sende çelik yeleğini kontrol edeceksin.''

"Dalga geçme Berfu. Polis değil ama hâlâ işlerin içinde. Hem bize söylemiyorlar ama Sarp'la ikisi birini araştırıyorlar. Kenan mıydı neydi adı.''

"Evet, Kenan Maysar.'' Şaşırarak bana baktı. ''Galiba haberi olmayan yalnızca benim.''

"Bende bu kadar biliyorum. Sarp fazla karıştığımda beni de devre dışı bırakıyor.''

"Bu hiç inandırıcı gelmiyor kulağa.'' İnandırıcı gelmeyen neydi? Bu konuda az şey bildiğim mi yoksa Sarp'ın beni bir şekilde devre dışı bırakması mı? Dilan bazen benim arkadaşım değilmişte dışarıdan yorum yapan herhangi biriymiş gibiydi.

"Bebeğim'' dedim Baray'a. ''Aç mısın annecim?''

''Biz pizza yedik anne.'' Pizza yemesine çok sık olmadığı sürece karışmıyordum. Zaten Dilan'da bunun ölçüsünü biliyordu. "Afiyet olsun benim oğluma."

KALBİM SANA EMANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin