11.1- Hayat öpücüğü

245 12 0
                                    


ŞARKI: Demet Evgar~Fark etmeden

Defileye çıkan mankenlerle bir bir ilgilendim. Hepsine büyük özen gösterdim. Retro konseptler, drape modeller, midi boy elbiseler, maskülen ceketler, sepya tonlar bir bir boy gösterirken aynadan son kez kendime baktım.

Su'ya, onlarca mankene, izlemeye gelen kalabalığa rağmen yalnızdım. Yalnızlık gözle değil, hissiyatla oluyordu çünkü. Bazen tek kişi bütün kalabalığı yok sayabilecek fizibilitede olabiliyordu. Sarp'ın gelmeyecek olması beni olumsuz etkilemişti.

İşime odaklanmam gerektiğini kendime hatırlatıp durmasam ruhsuzluğum elbisenin ruhunu da ele geçirecekti. Üzerimdeki elbiseyi son kez süzdüm. Ben Su'yun su da benim tasarımımı giyiyordu. Onunkisi benimkine göre fazla cesurdu.

Değişmeseydik içinde daha rahat olabilirdi. Koyu kahverengi, dizimin altına kadar uzanan göğsünde beyaz güpürler olan ve ajurlar yüzünden kalçama kadar delikli inen elbisenin içinde rahat görünmek için baya bir prova yaptım.

Bilmiyorum belkide ben alışık olmadığım için bunu giymenin cesurluk olduğunu düşünüyordum. Elime sprey sıkıp son kez saçlarımı topuzuma doğru yatıştırdım. Ayakkabılarımın topuklarını bir kazaya kurban gitmemek için kontrol ettim.

Podyuma çıkmaya hazırdım.

Su'yu telaşlı bir şekilde yanıma gelirken gördüm. ''Şimdi çıkacağız,'' dedi heyecanla. Tembelce onu süzdüm. Benim tasarımımı giyiyordu. Melek gibi bembeyaz elbisenin etekleri anvelop şekilde bitiyordu. Tam belindeki elbiseye inat koyu renkteki kemeri bilerek salık duruyordu.

Bu elbiseye asi bir hava katmıştı. Ona yaklaşıp ellerimi elbiseyi gece elbisesine dönüştüren, kısacası hayat kurtaran şifon hırkanın kollarına koydum ve usulca cekiştirerek omuzlarından düşürdüm.

''Böyle daha iyi.'' Yüksek topuklu ayakkabılarıyla tek kelimeyle kusursuz görünüyordu.

''Sen niye bu kadar sakinsin?''

''Bilmem, öyle miyim?''

''Sıra sizde,'' sesini duymamızla Su eliyle yanaklarını yelpazeledi. ''Bayılırsam defileyi mahvetmiş olurum değil mi? Böylece kariyerimde başlamadan biter. Yurt dışı hayallerim çöp olur.''

Yurt dışı hayalleri...

Bir kere bile hayalini kurmadığım yurt dışı. Önce o en sonda peşinden ben çıktım podyuma. Daha başındayken seyircilerin arasında en önde oturan Sarp'ı görmemle nabzım öyle çabuk hızlandıki içeride 'ciddi dur' dediklerini unutup derin bir nefes aldım.

Gözlerinden gözlerimi çekmem zor olmuştu. Önünden geçerken adımlarım tökezlemesin diye çaba sarf ettim. Podyumun önüne geldiğimde flaşlar suratıma suratıma patladı. Başa yürüdüğümde geri dönerken bu sefer bütün ekip benimle beraber yürüdü.

Ben onlardan bir adım öndeydim.

Podyumun sonuna emin adımlarla yürürken Sarp'ın gözlerinin bende olduğunu gördüm gözümün ucuyla. Geri dönerken daha net bakacaktım ama tuhaf bir şey oldu. Ben geri döndüğümde o gitmişti. Kısa süreli hayal mi gördüm diye düşündüm.

Oturduğu koltuk şimdi boştu. İçimde yaşadığım duygu selinin değişikliğini kimseye çaktırmayaya çalışarak başa gelmeyi başardım. Herkes alkışlarken ben hâlâ Sarp'ı arıyordum. Onu görmüştüm. Buradaydı.

Birinin koluma dokunmasıyla kafamı çevirdim. ''Berfu yürü hadi,'' dedi Su. Onu takip ederek podyumun arkasına geçtim. Üzerimi değiştirecektimki ''Bekle bekle,'' dedi. ''Bu şekilde birkaç fotoğraf çektirecekmişiz. Basın dışarıda.''

KALBİM SANA EMANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin