12.1- Anlaşmalı boşanma

217 15 5
                                    

ŞARKI: EMRE AYDIN🎶 BİTTİ TEBRİKLER (ŞİMDİ DİNLEMEYE BAŞLAYABİLİRSİNİZ)

MULTİ: SARP~BERFU

''Sen uyumadın mı?'' dedim eğilip valizden poşeti çıkarırken. İçeri geçip salonun ışığını yaktı. Valizimi kapı önünde bırakıp elimde poşetimle peşinden gittim. ''Bende size hediye almıştım,'' deyip poşeti ona doğru uzattım.

Bana karşılık elime gazete tutuşturdu. ''Bırak şimdi hediyeyi.'' Kaşlarımı çatarak poşeti indirip tek elimle gazeteyi tuttum. Okuduğum haberle elimdeki poşet yere düştü. Aklım öyle bir gitmiştiki elimde ne olsa düşürebilirdim.

Açıklama yapmak için ağzımı açtığım ilk anda bunu başaramayınca kuruyan dudaklarımı ıslatmakla yetindim.

''Sarp öyle değil. Benim ayağım takılınca tuttu beni. O kadar yemin ederim.''

''Bak beni olayın iç yüzü zerre kadar ilgilendirmiyor. Ne yaşarsanız yaşayın, açıklamada yapma tamam mı? Beni görünen ilgilendiriyor. Sayende nasıl bir konumdayım biliyor musun?'' Benim yüzümdendi. Benim yüzümden gururu, itibarı zedelenmişti.

''T-tamam, ben hemen düzelttireceğim bunu. Özür dilerim-"

"Özür mü dilersin?'' dedi alayla. Alayda gülünürdü değil mi? Peki ben neden ağlayacakmış gibi hissediyordum? ''Elin adamıyla defile bahanesiyle yurt dışına çıkıyorsun, sabahında gazetede boy boy fotoğraflarınız basılıyor. Birde yetmezmiş gibi yasak aşk yaşadığınız yazılıp çiziliyor ve sen özür dilersin öyle mi?''

''Haklısın ama-" Sinirle çenesini sıvazladığında sustum. Ne dese haklı dedikleri bir konum var ya. Sarp şu an tam olarak oradaydı. Sahte bir evlilik olduğunu bilmeyen insanlar hakkımızda ne düşünmüşlerdi kim bilir? Bana iyilik yaptığı için üzülmemeliydi.

''Ya sana icazet al demedim!'' dedi sesini yükselterek. "Sana şart bile koşmadan her şeye 'tamam' demedim mi ben? Bu kadar mı? Bir sormak hadi sormayı geçtim adam gibi haber vermek çok mu zordu?''

"Haklısın.''

"Aşk mı yaşıyorsunuz?'' dedi suratıma doğru eğilerek öfkeyle. Ağzımı açmama fırsat tanımadan devam etti. "Yaşayın! Umurumda değil! Ama benim düştüğüm şu konuma bi bak! Sahte karım tarafından aldatılmışım gibi görünüyor, bir bak!''

"Haklısın-"

"Bin kezde haklısın desen işe yaramaz bu saatten sonra. Eğer kiminle gideceğini söylemiş olsaydın sabah kalktığımda gazete haberiyle şok olmazdım. Basına bir açıklama yapacak yüzüm olurdu belki. Ama bırakmadın sen Berfu. Bende hiçbir şey bırakmadın.''

Ona kiminle gideceğimi yazsam kesinlikle buna engel olmaya çalışacaktı. Ya da kavga edecektik. Ben bundan korkmuştum ve şimdi korktuğum başıma geliyordu. Biz çok kötü kavga ediyorduk. Çok kötü... Haklısın dememe rağmen o ikimiz adınada konuşuyordu sanki ve en çok da bu ağrıma gidiyordu.

O hâlâ ikimiz adına konuşuyordu.

''Bana diyordun ya kimsin kimsin diye. Asıl sen kimsin Berfu Kalender? Hı? Kimsin?'' Berfu Kalender. Onunla evlendiğimden beri ilk kez kendi soyadımı adımın yanında duyuyordum. Şahmaroğlu'na alışmış hatta onunla kaynaşmıştım, kulağım bunu yabancıladı.

''Ben anladım seni,'' dedi kafasını sallayarak.

''Seviyoruz dedik ya bir kere, kalbim yumuşak ya sana karşı. Hemen affeder dedin değil mi? Sarp kim ki zaten. Ama o işler öyle sevmekle mevmekle olmuyormuş Berfu. Eminim gitmeden Zuhal'e bile haber vermişsindir. Ama sen beni o kadar bile önemsemedin.''

KALBİM SANA EMANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin