Lütfen yorum yapıp beğenmeyi unutmayın. İyi okumalar.
7. Bölüm
Zihnim gelen gürültüyle aralanırken, kapalı gözlerimi yavaşça açtım. Uzun zamandır uyuduğumu anlamamı sağlayan ağzımdaki çirkin tada, beyaz tavan eşlik edince suratımı buruşturdum. Ya hastane odasındaydım ya da revir türü bir yerde. Yavaşça yattığım yataktan doğrulup etrafıma bakındım. Bir tane koltuk ve yattığım yatağa artı olarak dolap bulunduran küçük odanın saraydaki revir olduğundan emindim. Saraya geldiğim gün gezmem nedeniyle birkaç yeri öğrenmiştim. Kolumdaki ufak sızıyla kafamı koluma çevirdim. Kolumun büyük bir kısmı sargı bezi ile sarılmıştı. Boştaki elimle sargının üzerine elimi sarıp sıktım. Koluma bir bıçak saplanmasına rağmen kolumdaki acıyı neredeyse hiç hissetmiyordum. Elimi kolumdan çektim ve geriye yaslandım. Babamla yaptığımız planın sonucunda canımın acımaması için her şeyi planlamıştık. Vücuduma saplanacak herhangi bir kesici aletin canımı yakmaması için de önceden önlemimi almıştım yani.
-Flashback
Elimdeki ufak, cam şişeyi biraz inceledikten sonra bakışlarımı babama çevirdim. " Bunun işe yarayacağından emin misin, baba?" Babam kafasını salladı. Duruşu kendine fazlasıyla güvendiğini belli ediyordu.
" Burada sevilmeyeceğimizden eminim Tae. Sonuçta bu sürü Man Deok tarafından yıllardır yönetiliyor. Yöneticisi bizim türümüzden nefret ederken halkının bizi sevmesini bekleyemeyiz." Şişeyi kenarda duran sehpanın üstüne koydum.
" Bu nefreti de lehimize çevirip, onları nefretlerinden vuracağız yani." Babam, suratına o çok az gördüğüm sinsi gülüşünü yerleştirdi.
" Kesinlikle! Eğer bu evlilik nedeniyle oraya gider ve aramızdan birine zarar gelirse bu durumu lehimize kullanabileceğiz. Burada güvende olmadığımızı, bu şekilde evlilik olmayacağını söyleyerek Man Deok'u kışkırtmamız lazım. Artı olarak Jungkook'un da sana zarar geleceği hakkında kaygılarının oluşmasını sağlayacaksın. Eğer evliliği güvenlik üzerine sürersek, Man Deok'un evliliğin devam etmesini sağlaması için halka ters düşmek zorunluluğu kalır. Eğer planımız işe yararsa ya halkından ya da evlilikten vazgeçecek ama şu durumda evliliği tehlikeye atmayacağından eminim. Çünkü aklında bir plan var ve bunu bozacak her türlü şeyin önüne geçeceğini biliyorum. Bu planının da evlilik üzerinden yürüdüğü belli... Eğer halk ile ters düşerse sürünün içinde sataşmalar, isyanlar hatta savaşlar çıkabilir. Biz de bunu ilk omega kralını bulmak için kullanacağız." Babam kendinden emin dursa da çok emin olamadım. Halkın içinde karışıklık çıkarmak işimize yarayabilirdi. Hatta aldığım omega kokusunun da nedenini bulmamı sağlayabilirdi. Yine de sırf bu plan uğruna bir saldırıya uğrayacak olmam akıl karı değildi.
" Plan için olsa dahi kötü bir hasar alabilirim baba," dediğimde babam gülümsedi.
"Seni asla tehlikeye atmam, Tae. Bu yüzden yarın sabah bu şişedeki ilacın yarısını içmelisin. Hepsini içmen şu anlık iyi değil çünkü içindeki ilaç tek gün geçerli. Eğer yarın değil de sonraki gün karışıklık çıkarsa bu kötü olur. " Az önce sehpanın üstüne koyduğum şişeyi aldım. Şişenin üstündeki mantar tıpayı çıkarıp ilacı kokladım.
" Bu ilaç ne ve ne işe yarayacak?"
"İlacın adı 'ochrona'. Kuzey sürüsündeki tarcza bitkisinden elde edilen bir ilaç. Birçok deneme de yaparak fark ettik ki, bu ilaç vücudun bir güne yakın bir süre boyunca ki acının seviyesinin neredeyse hepsini yok ediyor. Fiziksel her türlü acı bu ilaçtan sonra yok denecek kadar azalıyor ve bu ilacı içtiğin zaman aldığın yara geçene kadar, yaradaki acı oranı çok düşük oluyor. Bunun nedeni de ilacın içerdiği maddenin yaranın etrafında bir kalkan gibi birleşerek yaranın etrafındaki deriyi sarması. Bu da acının azalmasını sağlıyor. " Şişenin tıpasını geri taktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poison / Vkook
Fanfiction" Ben ödül olarak kazananı istiyorum." Afallayarak suratına baktım. " Ne?" Belimdeki ellerinden birini yavaşça enseme çıkardı ve canımı acıtmadan, biraz bastırarak, suratlarımızın arasında hiç mesafe kalmayana kadar kafamı aşağıya ittirdi. " Ben ödü...