Poison / Vkook

Özel Bölüm\1

Lütfen beğenip yorum yapmayı unutmayın. Düzeltmek için zamanım olmadı. Yanlışım varsa affedin lütfen. İyi okumalar!

Özel Bölüm

Çıplak ayaklarımın değdiği toprak vücudumdaki tüm negatif enerjiyi alıyor gibi hissederken, üstümdeki kısa şort ve spor atletimin açıkta bıraktığı kollarım ve karnıma vuran soğuk rüzgar daha da dinç hissetmemi sağlıyordu. Şakaklarımdaki ve saçlarımın arasındaki terler esen rüzgar nedeniyle vücudumda bir ürperti oluşmasına neden olsa da yüzümdeki gülümsemeyi bozamıyordum. Biraz daha ileride tuttuğum sağ bacağımdan destek alıp sol bacağımı sertçe savurduğumda beklediğim gibi eğilerek bu hareketimi kolunu havaya kaldırmasıyla engelledi. Bacağım koluna çarptığında hızla bacağıım yere indirip sağ yumruğumu yüzüne savurduğumda sırıtarak kafasını kenara çekerek yumruğumdan kurtuldu. Ona doğru bir adım daha atıp dirseğimi hızla yüzüne savurduğumda benimle oyun oynuyormuşçasına kahkaha atarak geri çekildi ve bu hareketimi de boşa çıkardı. Tüm hareketlerimin boşa gidiyor olması pek de üzülmeme neden olmuyordu çünkü onunla gerçekten benim kazanmamı amaçladığı bir dövüş yerine ciddi olmasa bile gerçek gücünü gösterdiği bir dövüş yapıyordum.

Jungkook birkaç adım geri çekilip bana sırıtarak baktığında elimi saçlarımın arasına geçirip alnıma ve şakaklarıma yapışmış açık kahverengi saçlarımı geriye ittim. " En azından bilerek dur ve sana bir kere vurabileyim. Şu an oğlumun gözleri önünde rezil oluyorum!" Jungkook kahkaha attığı sırada sırtını ağaca yaslamış ve büyütmüş gözleriyle hayran hayran bizi izleyen Soobin heyecanla atıldı.

" Hayır baba, bence şu an çok havalı görünüyorsun." Egomun okşandığını hissederken dudaklarımı birbirine bastırıp Jungkook'a alayla baktım.

" Oğlum beni senden daha çok havalı buluyor," dedim enseme yapışmış saçlarımı da dağıtırken. Jungkook her zamanki gibi ilgiyle tüm hareketlerimi izliyordu. " Kıskanabilirsin, izin veriyorum." Jungkook kaşlarını kaldırıp bana meydan okuyan bir bakış attığında ellerimi yumruk yaparak önümde tuttum ve sağ ayağımı biraz öne götürüp dizlerimi hafifçe kırdım. Jungkook altına giydiği eşofmanın cebine ellerini koyduğunda üstünde bir şey olmadığı için karın kasları belirginleşti fakat asla oraya bakmadım. Zamanında onu baştan çıkarıp yenmeyi planladığım için yaptığım onlarca plan olduğu için asla buna düşemezdim. Tamam, kesinlikle düşerdim fakat en azından düştüğümü çaktırmamam gerekiyordu.

" Pes etmeyecek misin Taehyung?" dedi alayla. Gözlerimi kısıp yüzümdeki gülümsemeyi silip ciddileştim.

" Kesinlikle pes etmiyorum. Seni yenemesem bile kesinlikle sana bir yumruk geçirmeden bunu sona erdirmeyeceğim." Jungkook kaşlarını kaldırıp dudağını yaladı ve vücudumu süzdü. Siyah, kısa şortum ve beyaz üstüm ona görebileceği fazlasıyla yer bırakıyordu ve o da vücudumu arsızca süzmekten çekinmedi. Ardından ise gözleri büyük bir heyecanla bizi izleyen Soobin'e kayınca üzüntüyle dudak büzdü. Aklından geçen şeylerin farkındalığıyla sırıtmam büyüdü. " Senin gibi örnek bir babaya hiç yakışmıyor Jungkook," dedim alayla. Jungkook tekrar bakışlarını bana çevirdi.

" Bana nelerin yakıştığını başka bir yerde konuşmamız daha iyi olur Taehyung," dediğinde cümlesinin içerdiği anlamları Soobin'in anlamayacak olduğunu bilmeme rağmen telaşla ona baktım. Bakışları bir benim bir de Jungkook'un arasında gezerken kaşları çatılmıştı. Neyden bahsettiğini anlamaya çalıştığı kesindi.

Derin bir nefes verip Jungkook'a döndüm. Bakışları hala Soobin'in üzerindeydi. Ben de bunu kullanıp hızla ona doğru koştuğumda Jungkook'un beni fark etmesi geç oldu. Yumruk yaptığım elimi diğer elimle sıkıca tutup dirseğimle yüzüne vurmaya çalıştığımda geri çekildi fakat bu tamamen reflekslerinin kuvvetli olması nedeniyle yaptığı bir hareketti. Afallamasından fırsat bularak boşluğuna ayak tabanımla vuracakken Jungkook ayağımı sağ eliyle tuttu. Bunu yapacağını bildiğim için ayağımı karnına bastırıp destek aldım ve yerdeki ayağımı kaldırıp ayağımı tutmak için kırdığı kolunun üzerine koydum. Vücudunun dengesini sağlamak için tuttuğu bileğimi bollaştırdığında zorlukla sağladığım dengemle bıraktığı ayağımı vücudumu çevirerek omzundan geçirdim ve diğer omzuna elimi koyup diğer bacağımı da kendime çekip elimi kaldırdım ve iki bacağımı da omuzlarının üzerine koydum. O kadar hızlı yapmıştım ki ne yaptığımı anlaması fazlasıyla uzun sürmüştü. Bunun onun ilgisi benim üzerimde değilken yapmamla da büyük alakası vardı tabii.