Büyük Oyun

11.Bölüm"Basketbol Maçı"

Antreman yapmalıydık çünkü Derin,Beste ve yeni tanıştığım Selin bana güvenerek Kuzeye karşı koydular.

Selinde benim gibi sarı saçlı ,benden belki bir santim daha kısa ela gözlü tatlı bir kızdı.

Kızım sendede ne cesaret varmış Basketbol Takımının kaptanına baya kafa tuttun dedi Selin.
Ama çok dikkatli olmalısın dedi.

Neden dedim anlamamış bir tavırla.
Kuzeye karşı koydun diklendin her türlü hileyi yapacaktır.
Sana yaklaştığı anda bize pas atmalısın.
Seni sakatlamasını istemeyiz dedim.

Ne yani bu kadarınıda..
deken Selin lafımı kesti.
Cesaret eder fazlasınada dedi.

Onbeş dakikalık teneffüsün 10 dakikasında ısınma amaçlı çalışmalar yaptık ama böyle kazanamazdık.

Ellerimi havaya kaldırarak iki defa çırptım ve kızları etrafıma topladım.
Beste sen basket atıcaksın yani potaya daima yakın dur içimuzde en uzun sensin bu daha avantajlı olur bizim için.
Selin ve Derin adam tutacaksınız onlara paslaşma fırsatı vermemelisiniz.
Elinimize geçen her fırsatta Besteye pas atmalısınız.
Biri üstünüze doğru gelince kaçmayacağız şu bir geçekki bizden daha hızlılar bu yüzden en yakındakine pas çıkarı.

Tam bunları düşünürken spor salonunun öğrencilerle dolduğunu fark ettim.
Neden buraya doluşmaya başladılar birazdan ders zili çalacktı.
Çeteye karşı basket maçı yapacağız bu okulda ćok nadiren gerçek oln bi şey bu yani şaşırma dedi Derin.

Ama kızlar bu maçı almamız lazım onlara zirvenin tek kişilik olduğunu ve oranın bizim olduğunu göstermeliyiz.

Bu bir fırsat buradaki insanlar bize saygın bir aileden geldiğimiz için değil bize biz olduğumuz için saygı smduyması için bir fırsat diyerek onları motive etmeye çalıştım.

Zil çaldı içerisi tıklım tıklım dolmaya başladı.
Çeteden olduğunu tahmin ettiğim karanlık tipli bir grup en iyi yere geçtiler.
Ve işte Kuzey, Ateş, Koray ve Arda bize doğru ellerinde basket topuyla yaklaşmaya başladı.

Bunlar seçmecemi diye düşündüm.
Tıpkı filmlerde oynatılacak yakışıklı güzel oyuncular seçildiği gibi seçilmişler sanki çok mükemmeller ama onların büyüsüne kapılmıycaktım.

Hala vazgeçmek ve rezil olmamak için bir şansınız var dedi Kuzey alayla.

Hani beni bu sahadan ağlatarak çıkaracaktın dedim onun gibi alay ederek.
Tam bu arada Berilin ve arkadaşlarının ciyak ciyak seslerini tribünden geldiğini fark ettim Kuzeye yağ çekmek için elinden gelen her anı değerlendiriyordu.

Ve maç bitine kadar şu finona sahip çık dedim.
Bizim kızlar kahkaha atarken çetenin diğer üçlüsü gülmemek için kendilerini sıkıyorlardı.
Ama Kuzey adının hakkını vererek buz gibi bir ifadeyle bakıyordu.
Diğerlerine bakışlarıyla hükmederek susmalarını sağladı.
Şimdi onlarda tıpkı Kuzey gibi soğuk duruyolardı.

Kuzey tribüne dönmeden sol elini havaya kaldırdı ve kimseden artık çıt çıkmıyordu bizim fısıltılarımız bile çok kolay duyuluyordu.

Kuzey bir adım daha bana yaklaşarak konuştu.

Bizim oynayacağımız oyun biraz daha meydan okumalı biraz daha rahat bir oyun.

Koray konuşmaya başladı iki periyot, yedi basket ,tek pota diye durumu özetledi.
Ve dedi her ufak dokunmada faul demek yok kural bu dedi Koray.