13.Bölüm

61 12 0
                                    

Tam bizim sınıftan geliyordu sesler.
Pat diye içeri daldık Derin'in ayağı sakatlandığı için bizden biraz daha sonra gelebilmişti. Kimsenin dikkatini çekmedik çünkü şu an bizim gibi herkesin gözü ,Kuzey ve sınıfa ilk girdiğimde bana laf atan Mertteydi.

Kuzey ,Mertin ağzını burnunu kan içinde bırakmıştı.
Kimse hiç bir şey demiyordu ama buna susamazdım.
Bana sinirlendiği için birine böyle zorbalık yapamazdı.

Ama burda bir gariplik vardı.Mert hiç bir şekilde karşılık vermiyordu.
Kendini savunmak için bile milim kıpırdanmıyordu.

Kalabalığın arasından sıyrılarak Kuzeye doğru yaklaştım tam onu ayıracaktımki;
İki el, iki koca el beni kollarımdan tutarak yerime sabitlemeye çalıştı.

Kim olduğuna dönüp baktığımda Koraydı.

Seni sadece bir defa uyarıcam canının yanmasını istemiyorsan rahatdur dedi Koray tehtitkar bir şekilde.

Sana ilk ve son kez söyleyeceğim beni bırakmazsan başına geleceklerden ben sorumlu değilim.
Buna karşılık Koray sırıttı tamam Sarı sen sorumlu değilsin dedi ve kollarımı daha sıkı tuttu.

Madem öyle benden günah gitti..
Tek bir hamleyle Korayın kollarından kurtuldum.
Kolunu terse çevirdim, elini bilek hizasında içe doğru kıvırdım, diz kapağı hizasından vurarak diz çökmesini sağladım.
Kolunu kitli tuttuğum için hareket edemedi.
Korayın mölemeleri üzerine herkes bize döndü.

Sana demiştim diye Korayın kulağına fısıldadım.

Tamam tamam bırak daha sana dokunmayacağım diye mölemeye devam ediyordu.
Tam bu arada Kuzey,  Merte vurmaya bir anlığına bıraktı ve bana baktı.

Çocuğu bırak yoksa sevgili arkadaşım bir kaç ay boyunca sahalardan uzakta durur dedim.

Kuzey yapma dediğini diye möğlemeye devam ediyodu Koray.

Oğlum mölemeye bir son ver de herkes rahat etsin dedim bunun üstüne Kuzey hariç herkes güldü.

Kuzey gözlerini büyüterek bana baktı ve bırak onu dedi.

O güzel gözlerini belerterek bana bakınca hiç bir şey değişmeyecek dedim alayla.
Kuzey tıpkı spor salonundaki gibi şaşkın şaşkın bana baktı.

Ondan ses çıkmayınca:
Hadi dedim sesimi yükselterek.

Bu arada Koray: Ulan Sarı ben bir kurtalayım sana yapacağımı bilirim dedi.

Sen hele bir kurtul ödeşiriz ama iki dakikada mölemeden durda şu trajik durum son bulsun.

Kuzey ve Korayın bakıştıklarını gördüm bir şey düşündükleri kesindi ama ne?

Kuzeyden ses çıkmayınca
Hadi dedim sesimi yükselterek.

Ta-tamam bırakıyorum Koraya zarar verme dedi.
Merti bırakmasıyla yere düşmesi bir oldu.

Ben de Korayı bıraktım ve iki adım geri çekildim.
Koray bileğini öfeleyerek ayağa kalktı.
Ulan sarı bunu sana ödetmezsem banada Koray Erbulut demesinler yaz bunu bir kenara dedi.

Onu umursamadan yere düşen Mertin yanına gittim.
Selin elinde bir şişe suyla yanıma geldi bende hemen Merte içirdim ve kan akan burnuna peçete tuttum fena hırpalanmıştı.

Gözlerini açınca sanki hiç dayak yememiş gibi ne oldu dedi.
İyi msn? dedim ne söylediğimi anlamamış gibi baktı bana.

Sen ve Kuzey az önce kavga ettiniz dedim.
Kuzey ve ben mi ? dedi
Eli gözündeki morluğa gittu ve acıyla kıvrandı.

Hatırlamıyorum dedi.
Burada artık bir şey döndüğünde eminim.

Tam ,en son ne hatırlıyorsun diye soracaktımki Arda'nın sesini duydum.
İstersen revire götüreyim ben onu sonra konuşursunuz dedi.

Kabul etmeliyim bu çocuk diğerlerinden daha kibar. Onaylar gibi başımı salladım.

Kuzey ve Korayın konuşmalarının birazını duydum.

Ne demek işe yaramıyor dedi Koray.
Bilmiyorum olum işte olmuyo işlemiyor bu ilk değil dedi Kuzey.

Tam bu arada beni fark etti ve Koraya bir el işaretiyle çantasını getirmesini belli etti.

Koray uzaklaşırken bana doğru yaklaştı ve kulağıma eğilerek fısıldadı:
Sana söyledim beni diğerlerine benzetme.
Her şeyin bir karşılığı olacak bekle ve gör dedi.

Korayın geldiğini görünce geri çekildi.
İkiside bana öfkeyle bakıyordu.

Başıma gelebilecekler her ne kadar beni ürkütsede, Kuzey Arası bir günde iki defa yenmiştim bu her şeye değerdi.

Kızlarada söylediğim:
Zirve Tek Kişilik Ve Orası Bize Ait.

Çıkmadan önce son defa yüksek sesle söyledi:
Bekle ve Gör Sarı diye.

Onlar çıkarken arkasından bağırdım.

Yenilmeyi öğrendiğin gibi adımı da öğreneceksin!

Kuzey öfkeyle arkasını döndü.

Bu bardağı taşıran son damla oldu!
Başına gelecekleri bekle Aryaa!

İsmimi vurgulayarak söylemişti.

Oyuncu olmak bunu gerektirir;
Mutsuzken gülmek, gülerken ağlamak ve tıpkı şu anda olduğu gibi , korkmuşken bile cesurluktan ödün vermemeyi gerektirir.

Ve ben bunu hakkıyla yapıyordum.

Gülerek kollarımı birleştitirdim bekliyorum tatlım dedim.

Onlar sınıftan çıkarken Selin ağır adımlarla yanıma geldi.

Kızım sen yürek mi yedin tamam Kuzeyi yenmiş olabiliriz ama bize ne başkasının olayından.
O Kuzey Aras onu ilk defa bu kadar sinirli görüyorum dedi Selin.

Neden bana zarar vermek istese yanımda olmayacak mısn? dedim alayla.

Saçmala kızım artık ölüme bile gideriz dedi gülerek ona sarıldım ama içimde bir korku vardı.

Bana bekle ve gör dedi.

Peki beni ne bekliyordu?

Büyük OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin