16.Bölüm

58 10 0
                                    

Dolap kapağı açılırken herkes pür dikkat izliyordu.
Müdür dolabın içini görünce şok olmuştu.
Dudaklarından bir kelime döküldü:
Kahretsin.
                 ☆☆☆☆☆☆

15 Dakika Önce

Madalyonu ne yapacağımızı düşünürken diğer dolaplar gözüme çarptı.

Hangisi Kuzeyin dolabı dedim Derine.
Emin değilim ama Kuzey muhakkak dolabına bir şeyler karalamıştır.
Aptal çocuk sprey boyayla dolabına Kuzey Işıklarını çizmiş bu nasıl bir fantezi.

Kuzeye teşekkür babında bir hediye bırakıcaktım.

Derin burda boş bilgisayar sınıfı var mı?

Evet neden ki ?dedi

O an yüzümde sinsi bir gülümseme oldu.

Önce şu madalyonu yerine bırakalım anlatıcam dedim.
Acele etmeliyiz.
Derin yolu gösteriyordu.
Odanın önünde bir güvenlik görevlisi vardı.

Ben hallederim sen madalyonu yerine bırak dedi Derin.

Ayyy arı arı içime arı kaçtı Sezer abi yardım diye bağırarak acayip hareketler yapıyordu.
Bu anı ölümsüzleştirmek adına kısa bir video çektim.
Şimdi asıl işe başlayalım.

Derinin planı tutmuştu adam kapıdan uzaklaştı ve kapıya arkası dönüktü.
Hızla ama büyük bir sesizlikle odaya girdim.
Burada resmen bir kuyumcu yatıyordu.
Birbirinden değerli bir sürü eşya vardı.
Madalyonun olması gerektiği yeri buldum.
Onu yerine koydum ama odadaki yerini değiştirdim.

Böylece Kuzeyler planının işe yaradığını zannedecek.

Madolyonu odanın en kuytu yerine sakladı.
Sesizce kapıyı dinledim halen Derin'in sesini duyuyordum.
Yavaşça kapıyı açtım Derine işaret verdim ve uzaklaştım.

Bana oyuncu diyene bak dedim Derinle dalga geçerek.
O da gülüyordu peki şimdi ne yapıyoruz dedi.
Bilgisayar sınıfına gidelim bir kaç dakikalık bir işim var dedim sinsi sinsi sırıtarak.
Koşarak gittik.
Sınıfa girdik boştu en yakınımdaki bilgisayarı açtım bir kaç dakika sonra üzerinde çalıştığım şeyin çıktısını alınca bingo dedim.

Senden korkulur kızım diye sırıtıyordu Derin.

Koşarak dolapların önüne gittik.
Şifre koymuş dolaba tabi ya.
Şimdi nasıl bulacağız dedi Derin.

O anda Kuzey Işıklarına dikkatle baktım.
Derin sanırım ben buldum ama emin değilim dedim.
Kuzey Işıklarının alfabedeki sıra sayısı dedim.
Ve denemeye başladık.
142529628112311141512111
İnanmıyorum oldu gerçekten bu dedi.
Bilgisayardan çıktı aldığım posteri geniş dolabın içine yerleştirdim.
Gülmeden edemiyoduk bu manzara karşınında.

ŞU AN

Zaferin verdiği mutlulukla gülümsedim.
Beni hısızlıkla suçlamanın bedelini rezil olarak ödedi.

Kuzey bu ne demek oluyor diye kükredi 2.Müdür olan Ekrem hoca.
Hoca arkasını dönünce fark etti bütün 11-E 'nin ona güldüğüne.

Kuzey'in dolabında ,Ekrem hocanın kafasının bir eşek gövdesine montajlanmış fotoğrafı duruyordu çok komikti.

Adam kıpkırmızı kesilmişti.

Hoca posteri yırtarak imha etti.
Sınıfa gülmeyin eşek herifler diye bağırıyordu.
Bunu demesi üzerine herkes kopmuştu."Eşek herifler" çok komik geliyordu.

Kuzey bunu açıkla dedi.
Kuzeye bakarak sinsi sinsi sırıttım.
O da planını anladığımı ve erken davranak kurtulduğumu anladı.

Soğuk bir ses tonuyla hiç bir alakam yok dedi.
Bana bakıyordu hatta bakışlarıyla beni öldürmeye çalışıyor gibi.

Ekrem bey burda konu fotoğraf  değil çalınan madalyon dedi Kuzey.

Çalındığına nasıl bu kadar eminsin? dedim

Yerinde olmadığna göre çalınmış oluyor dedi Kuzey.

Çok zekisin dedim gözlerimi kısarak.

Müdür bey madem bu kadar eminsiniz bu sınıftan birinin çaldığına o zaman neden güvenlik kameralarını incelemiyorsunuz dedi Kuzey.
Bu hareketiyle satrançtaki şahı çekti, tek farkla satrançta oyunun sonuna yaklaşır ama Kuzey benim sonumu getiriyordu.

Başım büyük beladaydı ben bunu nasıl atlarım bütün her şey ortaya çıkacaktı.
O kameraların önünde hem madalyonu dolabımdan çıkardım, hem Kuzey'in dolabına o posterleri yerleştirdim ve en kötüsü güçlerimi kullandım bu Büyük Oyun'u başlamadan kayıp mı ettim?

Hiç bir şey diyemiyordum.

Herkesle birlikte güvenlik kameralarının olduğu odaya gittim.
Ayaklarım geri geri gidiyordu.

Kuzeyin yüzündeki sen bittin gülüşünü görüyordum.

Ve işte o an gelmişti.

Büyük Oyun :tıpkı saklambaç gibiydi kimi bulursa onu alırdı ve şimdi sıra bendeydi.
Yenilgiyi, kaybetmeyi iliklerime kadar hissettim, kazanmaya bu kadar yakınken...

Müdür güvenlik kameralarını tartıyordu.

Ne bu nasıl olur dedi müdürün sesiyle ,gözlerimi korkarak açtım.

Büyük OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin