Sekizinci Bölüm

255 46 235
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geceye ay düşer, aklıma gözlerin

Bu nasıl özlemek...

Özlemek ne demek?

Ucu bucağı yok,

Dibi sonu yok, koyusundan özledim...

Fırtınalar koparıyor gözlerim,

ve gözlerin aklıma mühür

Özlemek ne demek?

En delisinden,

Sonsuzundan, akla zarar deliye kar

Özledim...

Nazım Hikmet





Kararan ortama rağmen ışığı açmamış, okuduğu kitaptaki yazıları daha rahat görebilmek için kıstığı gözleri başını ağrıtmaya başladığında elinde tuttuğu kitabın kapağını kapayarak yanında ki boşluğa bıraktı Ayaz. Ne de güzel yazıyordu edebi usta Nazım Hikmet.

Başını koltuğa yasladığımda ense köküne giren acı, halen hissiyatlarının olduğunu hatırlattı. Gülümsedi, çünkü yinede hissedebiliyordu. Bileğinde ki saate ilişti gözleri. O'nun aldığı saate... Gece yarısı olmuştu neredeyse. Kitap okurken zamanın nasıl geçip gittiğini anlamamıştı. Kulaklarıa ilişen ses, telefonuna gelen aramayı gösteriyordu.Oturduğu koltuktan kalkıp ağır adımlar ile yemek masasında duran telefonunu eline aldı. Gecenin bir yarısında tanımadığı bir numaradan gelen aramayla istemsizce kaşları çatıldı. Bir türlü susmayan aramayı cevapladı.

  "Efendim?"

Önce karşıdan kesik bir nefes sesi duydu, ardından güçlü bir ses işitti.

  "Ayaz Gümüşoğlu ile mi görüşüyorum?"

  " Evet benim siz kimsiniz?" Karşıdan gelen cevap ile tüm tahminleri yerle yeksan oldu.

  "Ben Dilay Ülgen, Güzide'nin annesi."

*

Sakin olan trafiğe şükürler yağdırdı Ayaz. Trafik bu denli sakin olmasaydı gideceği yere ulaşana kadar, cinnet geçirmesi muhtemeldi. Sağ sinyalini yakarak dar sokağa giriş yaptı. Arabasını park etmek için uygun bir yer bakmaya zaman harcamayarak olduğu yere aracını bırakarak koşar adımlarla apartmana ilerledi. Dilay Ülgen'in attığı adresten kapı nosuna bakıp apartmandan içeri girdi Ayaz. Asansör yoktu, olsada ona sabrı yoktu. İkinci kata ulaştığında adreste yazılı olan kapıyı, fazla nazik olmayacak bir biçimde tıklattı. Aslında ufak ufak yumrukladı desek daha doğru olur.

Geçmişin Ayaz'ı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin