*18

746 41 10
                                    

-2 gün sonra-

  Kafeteryadan aldığım suyu içerken, üzerimde hissettiğim bakışlar, içimi yaktı. İki gecedir sarhoş olup, kapıma geliyordu. Ağlıyordu, özür diliyordu ve bir şeyler anlatıyordu. O haliyle bana Buket'i bile anlattı ama bana anlattığından haberi dahi yoktu. Kapı arkasından onu dinliyordum. O ağladıkça ağlıyor, o özür diledikçe iç çekiyordum. Naz kolumdan tutup, bana yürümem için yardım ederken, onların düşündüğü kadar da kötü değildim. Ayağımdaki kesikleri o kadar da fazla hissetmiyordum. Sabah bütün hepsi gelmiş, kapıya dayanmışlardı. Bende ayağımdaki kesikleri ve kanları fark etmeden kapıyı açmıştım. Ben ayağımın acısını hissetmezken, hepsi sanki kalp krizi geçirmişim gibi tepkiler vermişlerdi. 

  İlgileri başka bir zaman olsaydı, çok hoşuma giderdi ama şimdi, olmuyordu. O sırada bizim kampüsün önünde gördüğüm afişe doğru ilerledim. Gazetecilik bölümünü seçmiş ve ortalaması yüksek olan insanların bir sınav ile burslu olarak yurt dışına gidebileceğini öğrendim. Naz bana garip bir şekilde bakarken, "Gitmek istiyorum!" dedim. Gözleri dolarken, "Tamam ya! Sonra bakarız! Hem sınav falan var! Boş ver, hiç söylememişim gibi düşün!" dedim. Ardından farklı olan derslerimize gittik.

  Derste sıkılıp, dışarı çıktım. O sırada afişteki gitmemiz gereken kayıt bölümüne ilerledim. Sınav için kayıtta bulundum. Sadece üç gün sonraydı, sınav. Aslında abartmaya gerek yoktu. Sadece en fazla beş ay, orada olacaktık! 

***-üç gün sonra-***

  Sınav kağıdımı gözetmen hocalardan birine verirken, hızlıca dışarı çıktım. Sınav güzel geçmişti. Onun o halini gördükten sonra içim gitmeye el vermiyordu. Kayıt yaptırdığım gün beni takip etmiş ve kayıt yaptığımı görmüş. O gece ağlayarak geldi, kapıma! Kıyamadım, açtım kapıyı! Bana sarılıp, gitmememi söylerken, ağladı. İçim gitti, onu böyle burada bırakmaya el vermedi. Sonraki gün de gece, barda edindiği ayyaş arkadaşlarıyla birlikte bir kaç kız ile keyif yaptığını gördüm. Hayır bir de, ben onu merak edip, onun için o pis yerlerden birine girmiştim. Kalabalık ve ter kokusunu çekebileceğim yerleri sevmiyordum. 

  Kararımı vermiştim.Gidecektim! Bu benim içinde, kariyerim içinde etkili olabilirdi. Hem Kanada'da sürekli stajlara sokuyorlardı, farklı ülkelere bile götürüyorlardı. Onlar, geniş bir çevreye sahip olup, bütün her şeyi açığa dökmemizi istiyordu. Gazeticiliği sadece dünyadaki şu boktan gidişatı eleştirmek için seçmiştim. Memnundum aslında ama benim için pek de önemli değildi! Ben hep istediğim gibi bir kitap kafeye sahip olmak istiyordum. Düşüncelerimi es geçerken, kenarda duran Arın'la sinirle güldüm ve önünden hızlıca geçtim. Ayağım daha iyiydi, bir kaç gün önceye göre!

  Okulda işim biterken, eve geçtim. Bu akşam bizimkileri çağırmalı ve onlara anlatmalıydım. 

00.00 PM/ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin