Yorumlarınızı okumayı seviyorum :")
İyi okumalar...
________
Dün hızla eve gelmemin sonucu zili çalmış; kapıyı beni şaşırtarak annem açmıştı. Şaşkınca bana bakıyordu ve ben onun evde olduğunu bile bilmiyordum. Halbuki bugün önemli bir toplantısı olması gerekiyordu. Kurdumun uyandığını anlamıştı ve çatık kaşlarıyla yüzüme bakması işleri zorlaştırıyordu. Yutkundum ve boğazımı temizleyerek bıraktığı boşluktan içeri girdim.
Kızgın suratıyla bana baktığı için tırsmıştım. Ondan olabildiğince bu olayı saklamak istiyordum lakin yine istediğim olmamıştı. "Jungkook." Demişti ardından salona doğru gitmiş peşinden gelmem için işaret vermişti. "Bana ne zaman söylemeyi planlıyordun?" Kızgın yüzüne kıyasla sakin çıkan sesiyle biraz şaşırmıştım. Çünkü ben daha çok bana kızmasını falan bekliyordum.
"Ben." Dedim. Karşısında bulunan deri koltuklardan birine çökmüş ellerimi önümde kavuşturmuş bir şekilde duruyordum. Rahatsızca yerimde kıpırdanmış alttan alttan ona bakmıştım. Bastırıcımı bile daha almamıştım ve kurdum çoktan bastırıcıdan kurtulmanın etkisiyle kendini belli ediyordu. "Anne söyleyecektim...Sadece korktum."
Bacak bacak üstüne atmış bir şekilde karşımdaki koltukta oturuyordu. Üzerinde bulunan kumaş pantolon ve uyumlu üstü ile havalı bir görüntüsü vardı. "Neyden korktun Jungkook? Ben senin annenim. Sana kızmamdan mı korktun? Eşini bulmuş olabilirsin bu çok normal; doğanın kanunu bu. Alfalardan nefret etmen doğanın kanununu değiştirebileceğin anlamına gelmiyor. Bu yüzden kızdığım nokta bunu bana söylememen."
Yerimden kalkarak yanına oturmuş ve kolları arasına girip küçülmüştüm. Beklemediğim bir tepki vererek sakince karşılaşmıştı ve bu beni rahatlatan noktaydı. Üzerimden bir yük kalkmış gibi hissediyordum.
"Özür dilerim." Deyip sıkıca sarılmış ve yanağına sulu bir öpücük kondurup koşarak odama çıkmıştım.
________
Sabah, annemin akşam zorla kurdurduğu alarm ile uyanmış ilk birkaç saniye hayatı sorgulamıştım. Dün annem toplantının iptal edildiğini yarın tekrar olacağını söylemiş ve toplantıda benim olmam gerektiğini de belirtmişti. Her ne kadar istemesem ve gitmeye üşensem de şirketin varisi olduğum için böyle şeylere katılmam gerektiğini söylüyordu.
Aynada kendime bakarken giydiğim siyah takım elbiseyi süzmüştüm. Siyah rugan ayakkabılarım ve bileğime taktığım gucci saatim ile bence gayet ciddi ve iş yerine uyumlu duruyordum. Saçlarımı alnımda iki yana ayırmış; alnımın açıkta kalmasını sağlamıştım.
Deri iş çantamı alarak odadan çıkmamın ardından merdivenlerden inmiş; elinde ki kahveyi yudumlayıp tabletinde bir şeyler bakınan annemin dikkatini çekmiştim. Gülümseyerek yanıma gelmiş ve beni süzerek "Yakışıklı olmuşsun." Demişti. Ceketimin yakalarını düzeltmiş ve kravatımı da çekiştirip kontrol ederek omzumu pat patlamıştı. "Görelim seni Jeon."
Gözlerimi devirerek anne diye söylenmemin sonucunda alnına bir öpücük bırakıp ayrılmış kapıda bekleyen şirket arabasına ilerlemiş; şoförün açtığı kapıdan geçerek arabaya binmiştim.
Şirketimiz tanınan bir araba şirketiydi. Kendi araba modellerimizi tasarlayarak üretiyor birçok ülkeye onları satıyorduk. Şu an içinde bulunduğum araba da bizim şirketimize aitti ve en sevdiğim noktası önde ve arkada bulunan "JK" logosuydu. Kendimden bir parça olması hoşuma gidiyordu. Çoğu kişinin kullandığı arabalarda JK logosunu görünce ismimi taşıdığı için saçma bir gururla doluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Omega | Taekook
Fanfiction°Omegaverse° Jeon Jungkook, alfalardan nefret ediyordu... [My Series #2]