5

26.1K 2.4K 1.6K
                                    

Yorum falan yapabilirsiniz severim jdjdjdjdbd

Fazla bekletmemek için hızlı hızlı yazdım güzel mi değil mi bilemem
:(

İyi okumalar...

________

"Nereye kadar kaçabileceğini sanıyordun benim küçük eşim?"

Kelimelerin etkisi büyüktü, öyle ki ağzından çıkan kelimeler hareketlerimin durmasına ve sessizleşmeme yol açmıştı. Eşim demişti bana. Kabullenmediğim bu gerçeği onun ağzından duymak afallatmıştı. Sahiplenici tavrından ötürü kurdum içimde oradan oraya koşarken, ben hissiz bir şekilde oturttuğu, arabanın ön koltuğunda kalakalmıştım. Bağın gücü böyle bir şeydi demek. En ufak şeyde etkileniyor olmak aynı zamanda korkutmuştu. Ben alfasının ilgisine muhtaç bir omegaydım.

Sürücü koltuğuna kurulan bedeni, arabayı çalıştırmış, bana bir bakış atıp sürmeye başlamıştı. Az önce çırpınan ben, şimdi sessiz bir şekilde oturuyordum ve bu ani değişimime şaşırmış olacak ki arada bana bakıyordu. Yola odaklanmışken ona yakından bakmak istemiştim. Sonuçta daha önce fazla yakından görmemiştim ve şu an kaçmaya çalışsam da bir fayda etmeyeceği için onu incelemek istemem, pek de kötü bir fikir değildi.

Direksiyonu saran elleri uzun ve kemikliydi. Esmer tenini saran takım elbisesi oturduğu için vücuduna daha da yapışmıştı. Kırmızı tutamlar alnına dökülüyor, yola odaklıyken çattığı biçimli kaşları ile ben yakışıklı ve seksi bir alfayım! diye bağırıyordu.

"Nereye götürüyorsun beni?" Dedim sesimi bularak. Merak duygum da sesime yansımıştı ve bana attığı kısa bakış ile önüne dönmüş, "Evime." Diyerek mırıldanmıştı. Beni evine götürüyordu ve oradan nasıl kaçıp kurtulacağımı bilmiyordum. Ayrıca şehirden uzaklaşan araba, evinin pek de yakın olmadığını gösteriyordu.

Araba asfalt yolda ilerlerken, biten binaların ardından, şimdi yolun iki yanında da ağaçlar vardı. Son bahardan ötürü yaprakların rengi sarı ve turuncu tonlarını almış, hoş bir görüntü sunmuştu.

Arabanın içinde çalan kısık sesli müzik, sessizliği bozan tek şeydi. Ne o konuşuyordu, ne de ben. Onun neden sessiz kaldığını bilmiyordum. Belki de her şeyi eve saklıyordu ve oraya varınca esip gürleyecekti. Onu tanımıyordum ve bir sonraki hamlesi ne olur onu bile bilmiyordum. Bana yabancıydı. Onun da beni tanımadığına emindim.

Hadi ama! Annemin zoruyla toplasan 5 kere falan şirkete gitmiştim. O da bizim ortaklarımızdandı ve kendi şirketinde duruyor olmalıydı, yani karşılaşma ihtimalimiz düşüktü.

Tabi şu maskeli baloyu saymazsak!

Araba koca bir malikanenin önünde durunca arabanın camından eve bakmıştım. Kapısında koca harflerle "Kim Malikanesi" yazısı asılıydı. Kocaman bir bahçesi vardı. Kapımın açılmasıyla Taehyung'un çoktan arabadan indiğini ve kapımı açmak için geldiğini anlamıştım.

İnmem için beklerken kollarımı kavuşturmuş ve önüme dönmüştüm. Derin nefes alışlarını duyunca yerime sinmiştim. Onunla muhattap olmak istemiyordum. Buraya bile zorla getirmişti ve ben o eve girmeye niyetli değildim.

"İn arabadan." Dedi sakince. Sakin olması şaşırtmıştı çünkü ben, bana kızacağını falan düşünmüştüm. Omuzlarımı kaldırıp indirmiş ve kafamı olumsuz anlamda sallamıştım.

İnadım inattı ne yapayım?

"İnmeyeceğim." Dedim kaşlarımı çatıp ona dönerek. Birden kolumdan tutup arabadan çıkmamı sağlamış temastan ötürü kırmızılaşan gözleriyle bana bakarken "Sadece konuşacağız." Demişti. "Zorluk çıkartma."

My Omega | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin