6

26.6K 2.3K 1.9K
                                    

Oylar arasında fark oluyor, hani belki bölümü yanlışlıkla atlayanlar falan oluyorsa önceki bölümü okuduğunuza emin olun lütfen.

Yorumlarınızı bekliyorum aşkkuşlarım 😈

Ehe.

İyi okumalar...❤

_

İlk öpücüğüm Kim Taehyung'a aitti.

Hani karnınızda kelebekler uçuşur hissi vardır ya, şu an tam anlamıyla öyle hissediyordum. Karnımda bir kelebek ordusu uçuşurken, kalbimin için de davul merasimi vardı. Nefeslerim hızlıydı ve dudaklarımda yer edinen dudakları; bu hissettiklerimi her saniye iki katına çıkarıyordu. Başını yana eğip burnunu burnuma sürtmüş, ve ağzından çıkan mırıltıyla, öpücüğü derinleştirmeye başlamıştı.

Lakin omuzlarından tutarak onu kendimden uzaklaştırdım.

Kocaman açılmış gözleri, hızlı hızlı nefesleri ve kızıllığını koruyan irisleri ile yüzüme bakarken, kırmızı tutamları dağınık bir şekilde alnına dökülmüş ve yutkunmama neden olmuştu. Tamam o gerçekten harikaydı. Görünüşü yunan tanrılarına taş çıkartacak vaziyetteydi ve o benim alfamdı. Evet artık bunu kabullenmiştim ve sadece yavaş ilerlemek istiyordum. Bu yüzden merakla yüzüme bakarken açıklama gereği duyarak derin bir nefes almış, hızlı nefeslerimden ötürü kuruyan dudaklarımı yalayarak, onun dudaklarımda kalan tadını tekrar misafir etmiştim.

"Taehyung." Dedim. Adını sesli bir şekilde dile getirmek içimde değişik hisler uyandırmış, parıldayan gözlerinden ötürü onun da hoşuna gittiğini anlamıştım. "Bu kadar hızlı gitmemeliyiz." Gülüşü düşmüş ve kaşlarını kaldırmıştı "Ne?" Diye mırıldandı ve telaşla yanlış anlamaması için tekrar konuştum "Bak, daha düne kadar alfalardan nefret ediyordum ve buna rağmen sana bir şans verdim. Bu benim için yeni bir şey, yani bir alfaya güvenmek. Ben her şeyin yavaş yavaş ilerlemesini, zamanla seni tanımayı istiyorum." Beni anlamasını umarak yüzüne bakmıştım ve o anlayışla gülümsemiş, elini ellerimin üzerine koymuştu. Şimdi fark ediyordum da elleri kemikli ve iriydi, benim iki elimi tek avcuna sığdırabilirdi ki, zaten iki elimin üzerine koyduğu tek eli, ellerimin ikisini de kaplıyordu.

"Tamam." Dedi. "Sen nasıl istiyorsan öyle olsun."

________

Dün Taehyung ile ayrı odalarda yatmıştık.

Şu an ise saraydan kaçma evin ihtişamlı odalarından birinde, koca bir yatakta ölü gibi uzanıyordum. Bir ayağım üzerimde bulunan yorgandan dışarıya çıkmış, üzerimde bana bol gelen tişört yukarı kayarak göbeğimi açıkta bırakmıştı. Dudaklarımın ve gözlerimin yeni uykudan uyandığım için şiş olduğuna emindim ve dağılan saçlarımı da buna eklersek, kesinlikle bok gibi görünüyordum. Ağzımı şapırdatarak açık kalan karnımı kaşımış ve boş boş tavana bakmaya devam ettiğim sırada, kapı çalmış, ardından açılarak, elinde tepsi tutan Taehyung görüş açıma girmişti.

Gülümseyerek bana bakarken vücudumu süzen gözlerinde gördüğüm koyuluk ve oynayan adem elması, beyazlayan parmak boğumlarıyla kendini sıktığını anlamıştım. Boğazını temizleyerek  kapıyı ayağıyla kapatmış ve günaydın diyerek yanıma gelmişti. Olduğum durumu uyku sersemi halimle yeni fark ettiğim için hızla doğrulmuş ve ellerimi yumruk yapıp, gözlerimi ovuşturduktan sonra, dağılan saçlarımı düzeltip, açık kalan karnımı kapamıştım. "G-günaydın." Dedim rezilliğimi unutmaya çalışarak.

Elinde bulunan tepsiyi, doğrulup yatak başlığına yaslanınca dizlerime bırakmış ve "Senin için hazırladım." Demişti. Benim için kahvaltı hazırlamıştı. Şaşkınlıkla gülümseyerek önümde ki tepsiye bakmış ve ona bakıp teşekkür etmiştim. Hazırladığı kahvaltı sade ve güzeldi. Küçük kaselerde renkli reçeller yer alırken, bir tapakta krepler vardı. Sıktığı portakal suyunu koca bir bardağa doldurmuş, küçük bir vazoya koyduğu çiçeği fark etmem ile gülüşüm büyümüştü.

My Omega | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin