Goguryeo krallığı yeni topraklar almak ve ülkelerini daha da büyütmek için savaşa hazırlanıyordu. Baekje krallığına karşı, şuan gizli tutulduğu bir durum. Ilk önce araştırma yapmak istemiş Kral Kang Tae-Seong.
Annesi prensi doğururken ölmüştü, ismide Kim Jung-hwa'dı.
Kral en büyük oğlu Kang Taehyung ve diğer iki kardeşi ikinci kraliçedendi. Biri Kang Dong Hyun, diğeri ise Kang Joon Hyuk. Kral Tae-Seong birden fazla evliliğe pek iyi bakmıyordu, ikici evliliğinide koşullardan dolayı yapmıştı.
Prens Taehyung'a bunla ilgili bir görev vermişti. Onu bir yolculuğa çıkartmış ve Beakje'yi araştırıp nasıl daha kolay işkal edebiliriz diye.
Prens Kang Taehyung bu görevi memnuniyetle kabul etmiş ve yaklaşık bir aydır Beakje'nin sınırlarını gözlüyordu. Son bir kaç tane kalmıştı, onları da emrinde ki bir bölüğe vermişti. Kendiside burayı araştırıp, daha sanra ülkesine dönmeyi planlıyordu.
Araştırmak için sınırlara yakın boş arazilerde inceliyorlardı. Kimse görmesin diye de atlarını ağaçlık alanda bırakmıştı. Görevi gitmek üzereyken bir sesler duydu prens Taehyung, ama tam olarak anlayamıyordu ne dedikleriyle ilgili.
Hızla boş alandan ağaçlık alana koştular. Prens sinirine hakim olmaya çalışıyordu, çünkü gözlemlemeyip raporunu yazacakken bir anda ses gelince bitirememişti.
Onları izleye başladı ve ortadaki yerinde duramayan kız dikkatini çekmişti. Onun yüzünü tam olarak görmese bile, onun böyle orada bulunan bütün çiçekleri sevdiğini fark etti. Kızın bir anda başını kaldırıp karşısındaki yaşlı kadına bir şeyler diyip eliyle bir tepeyi gösterdi.
Daha sonra oraya doğru koştu, saçları rüzgarda uçuşuyordu ve yüzüne geliyordu. Kız artık başa çıkamayacağını anladığı için, artık yüzünden çekmemeye başladı. Bu görüntü prensin gülümsemesine sebep olmuştu. Ağaçların arasında onu izlenmeye devam etti, zaten beklemekten başka bir seçeneği yoktu.
Oradaki bir şeyi yine kokladığın da prens anladı, yine bir çiçek olduğuna.
Daha sonra ona biraz daha yakın ve yüzünü tam olarak görmek için, o tarafa doğru yürüdü ağaçların arkasından. Neden böyle bir şey yaptığını kendisi de bilmiyordu.Artık ona çok yakındı onun şarkı söylediğini duydu ve bu çok hoşuma gitmişti. 'Keşke sadece ben bu sesi duysam.' Diye düşündü prens Taehyung. Ilk defa bir kadının sesini beğenmişti.
Gözlerini kapatıp bu sesi hiç unutmamak için, daha dikkatli dinledi. Bir anda sesin kesilip bir kaç hışırtı ortaya çıktığında, hemen gözlerini açtı. O kızın yere düşüp yuvarlandığını gördü, hiç bir şey düşünmeden oraya doğru koştu. Bu sırada arkasındaki muhafızlarına burada durun diye işaret etti.
Genç kızın yanına geldiğinde bayıldığını fark etti. Yerde yuvarlandığı için başını taşa vurmuştu ve alında yara oluşmuş kanıyordu. Prens Taehyung yere oturup onuda kucağına aldı. 'İncecik bir bele sahip.' Diye geçirdi içinden.
Hızla kendi elbisesinin iç tarafındaki bayaz kumaşı bir kısmını yırtıp başına sardı daha fazla kanamasın diye.
"Hanım efendi?Hanım efendi??" Diyip kızı sarstı uyansın diye. Onun kıpırdanmaya başladığını görünce mutlu olmuştu. Bu sürede biraz daha yakından onu inceledi.
'Ince ve düz siyah saçlara, bembeyaz bir tene, siyah kaşları, kirpileri, tombul yanaklara ve dolgun pembe dudaklara sahipti. Saçlarındaki ve kulağındaki bir biriyle uyumlu tokası ve takıları çok yakışmıştı. Prens Taehyung bu kadar güzel bir kızı ilk defa gördüğüne yemin edebilirdi. Hatta ilk kez birini bu kadar beğenmişti, kadınlara ilgi duymadığını sanıyordum.' Bunları düşünürken kollarındaki beden gözlerini açmaya çalışıyordu.
Göz kapaklarına baktığında ikisininde aynı olmadığı fark etti. 'Aynı benimki gibi.' Diye düşündü. Onun yüzünü ekşiterek doğrulaya çalıştığını fark ettiğinde, başı dönüp düşmesin diye. Onu kollarından tutup yine eski pozisyonuna döndürdü.
Biraz daha kollarında kalıp ve kendisine bir kaç bakış atmıştı kız. Daha sonra sanki bir şey yapmış gibi hızla kalkıp. "T-teşekkür ederim efendim." Diyip ve oradan uzaklaştı. Prens onun ismini öğrenmek için, elini kaldırıp onu tutacakken son anda vazgeçti ve öylece arkasından baka kaldı.
Onun yine heyecanla çiçekler arasında, çiçekleri kokladığını gördü. Yanına gelen muhafızlarına dönüp,
"Her kez ışini hemen bitirsin geç kaldık zaten." Diyip o güzel kızı düşünmeye başladı.Görevini bitirip, konakladıkları hana döndüler. Bir kaç gün öbür bölüklerini beklemiştiler ve bugün bitirdikleri ilgili bir oğlak ellerine geçmişti. Görevlerini başarıyla bitirdikleri için bu geçe eğlenmeyi düşündüler.
Prens Taehyung'tan izin alınca kendi aralarında kutlayıp içmeye başladılar.Prens o kızı düşünmekten kendini şehir meydanına atmıştı ve geze geze bir kalabalık fark etti oraya doğru yol aldı. Söylediklerine göre yılın bu zamanın Jinju Namgang Fener Festivali adında bir festival vardı. Prens'te aralarına karışıp onları izliyordu. Kendisini yorgun hissettiği için onlar gibi eğlenmiyordu, sadece onların dans ve oyunlarına bakıyordu.
Her kez kendi aralarında eğlenirken, yine o kızı görmüştü iki gündür onu unutamıyordu zaten ve şuan ona doğru geliyordu gülerek. Prens Taehyung onun gülüşünde takılı kalmıştı ve ona kilitlenmişti. Sarı ve kırmızı rengindeki kıyafeti, işlemeleri hepsi ışıkta parlıyordu. Bu sefer saçlarını sadece iki kısmını ön tarafına bırakmış, kalanınıda güzel takılarla bağlayıp örmüştü. 'Çok güzel' Diye geçirdi içinden.
Daha sonra kızında nehrin kenarında, elinde sarı bir fener gördü. Onu yaktı ve gök yüzüne bıraktı, ellerini çırparak yerinde zıplamaya başladı. Taehyung onun böyle şeylere bu kadar mutlu olmasına şaşırmıştı.
Kız kalabalığın içinde çıkıp başka bir yola girdiğini gördü. Nereye gideceğini merak ederek, kızı takip etmeye başladı. Onun ismini öğrenmek istiyordu. Elbiselerinden belliydi soylu bir ailenin kızı olduğu.
Onu tanıyıp kendine eş yapmak istiyordu.Onun bir tapınağın önüne geldiğini ve ağlayarak dua ettiğini gördü...
(Bir bölüm daha sonuna geldik, inşallah beğenirsiniz ve yazım hatalarım için çok üzgünün.♡)
TAEJIN'le kalın.
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ SIR TAEJİN
FanficPrens Taehyung, bir prensesle evlendiğini sanıyordu. JIKOOK {Tamamlandı} #1-taejin {16:10-2021} #1-ship {12:04:2022}