GİZLİ SIR TAEJİN

ÖZEL BÖLÜM 'İKİ' -M-

Taehyung ne kadar hızlı sürse de atını, evine gece yarısından önce varamamıştı. Gece geç saatte ancak varabilmişti, Jin'in uyuduğunu bildiği için sesiz olmaya çalıştı.

Attını evlerin önünde ki ağaca bağladı ve kalbi heyecanla hızlanmaya başlamış sanki ilk defa eşini görecekmiş gibiydi. Bu bir hafta boyunca Jin'i göremediği için burnunda tütüyordu mis kokusu.

Yavaş adımlarla evinin içine girdi, gece karanlıkta önünü pek göremediği için bir şeylere çarpmıştı. Çıkan sesle sesiz bir "S*ktir." mırıldandı. Yere düşen eşyaları toplayıp yerine koydu ve odalarına yürümeye başladı. Bir an önce eşine sıkıca sarılmak istiyordu.

Jin'in uyanıpta korkmamış olmasını diledi içinden, odanın kapısını açmasıyla üzerine gelen kılınç darbesinden son anda kurtulmuştu.
Refleksle kolunu biricik eşine sardı, ona bir şey olmaması için.

Jin burnuna gelen Taehyung'un kokusuyla, elindeki kılınç yere düştü ve korkup hızla geri çekildi.
"T-Taehyung? S-sen misin?" Diyip. Taehyung'un vücudunu kontrol etti, yaralanmış mı diye. Göz yaşları durmadan yanaklarından akıyordu, az kalsın nefesine zarar verecekti.

"Evet benim. Ağlama bir şey olmadı, yararlanmadım." Dedi Taehyung. Jin'i rahatlatmak adına ona sıkıca sarıldı ve saçlarını bolca öpüp kokladı. Ağlamaları iç çekişlerine döndü kollarının arasında ki Jin'in. Biraz geri çekilip yüzünü incelemeye başladı Taehyung.

Elleriyle eşinin yanaklarındaki göz yaşlarını parmaklarıyla silip, gözlerine birer öpücük bıraktı. Rahatlaması adına. Daha sonra kollarını beline tekrar sarıp yavaşça yatağa oturttu biricik eşini.

"Çok korktum, sana bir şey oldu diye. Bir daha böyle sessizce eve gelme?" Jin dudaklarını bükmüş ve ağladığı için de sesi pürüzlü çıkmıştı.
Taehyung'un anında gözleri, büzülmüş dudaklarda takılı kalmıştı.
Eğer Jin böyle kötü olmasa saldırıp parçalayacaktı şuracıkta dolgun dudaklara, çok özlemişti eşinin mükenmel tadını. Taehyung'un gelmesiyle, Jin hastalığını unutmuştu bile.

Jin, Taehyung'un cevap vermediği için ona baktığında, gözlerinin dudaklarında olduğunu fark etti. Biraz olsun sakinleştiği için ve Taehyung'un bu hareketine karşı gülmemek için alt dudağını dişleri arasına aldı. Ama 'almasaydım keşke' diyecekti.

Çünkü Taehyung aç kurtlar gibi saldırdı Jin'in dudaklarına. Jin'in dudaklarını, kendi dudaklarının arasına alıp emdi.
"Ahhmm" Jin, Taehyung'tan bu atağı beklemediği için, acı çeker gibi bir inilti koptu dudaklarından.

Taehyung gözü dönmüş gibi, eşinin şiş dudaklarını eme eme daha da şişirtmişti. Geri çekilip kuyulaşmış gözleri birleştirdi, ikisi de böylelikle bir birini ne kadar istediklerini anlamıştılar.

Yavaşça yatağa uzandılar ve Taehyung, Jin'in yüzünün her bir noktasını öpmeye başladı. Jin'in elleri, Taehyung'un geniş omuzlarını bulmuş. Jin, Taehyung'un derin öpücüklerinden etkilendiği için, arada parmaklarını sıklaştırıyordu.

Taehyung hafif başını kaldırıp, dudaklarının birleştirdi bu sefer. Sesiz odada sadece öpücüklerinin sesi vardı. Taehyung daha fazla dayanamadı ve biraz geri çekilip üstündekilerden birer, birer kurtulmaya başladı.

Bir haftadır Jin'in muhteşem tenine dokunmamıştı, deliriyordu şu an her dokunamadığı saniyeler için.
Şimdi ise güzel eşi yataklarında uzanmış kendisini bekliyordu. Daha fazla oyalanmadan, üstündeki hanbok'u hızlıca çıkartı.

Jin, Taehyung'un kendisine yiyecekmiş gibi bakarak üstünü çıkartığı gördü. Kendi üstünü çıkartması gerekiyordu ama gözleri karşısındaki eşine takılı kalmıştı. Çok çekici görünüyordu, şu an Jin'in gözlerine.