SEKİZİNCİ BÖLÜM

3.4K 308 94
                                    


Jina gözlerini kocaman açarak onun kendisine gelen hareketlerine bakıyordu. Hemen geri çekildi ve konuşmaya başladı. Çünkü onunla doğru düzgün konuşmamıştı ve konuşmak istiyordu.

"B-ben. Ş-şey diyecektim." Neden bir anda bu kadar heyecanlandığını ve kekelediği bilmiyordu.
"Seni dinliyorum prensesim. Bu arada beni tanıdın mı?" Diye sordu ve biraz daha yaklaştı. Gözlerin de çok derin bir duygu vardı ve Jina bunu fark etmişti ama ne olduğunu bilemeyecek kadar tecrübesiz.

"E-evet sizi hatırladım. Ama neden bana söylemediniz bir prens olduğunuzu?" Dedi. Prens Taehyung'un bakışlarının altında kızarmaya başlamıştı, çünkü gözleri her konuşmaya başladığında dudaklarını buluyor du.

"Aslında ismimi söyleyecektim ama bana hiç fırsat vermedin ki." Dedi göz kırparak. Jina gözlerini kaçırdı. Taehyung artık o dolgun dudakların tadına bakmak istiyordu ve bu yüzden kendini çok zor tutuyordu. Dudaklarına yapışmamak için.

Jina içindeki korkuyu bir türlü bastıramıyor du elleriyle oynamaya başladı. Onunla bu ülkenin sınırları dışında konuşmak, her şeyi anlatmak ve kendisini affetmesi isteyecekti. Onu bu gece oyalamak için bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. 'Ama ne.' Aklına gelen fikirler gülümseyip konuşmaya başladı.

"P-prensim size içki ısmarlamak isti-" Jina'nın sözünü kesen şey, Taehyung'un dudakladıydı. Taehyung daha fazla kendini tutamamıştı ve cümlesini bitirmesini bekleyememişti. Ikisininde ilk öpücüğüydü, Jina şok olmuştu ve gözleri açık bir şekilde Taehyung ne yaptığını idrak etmeye çalışıyordu. Taehyung gözlerini kapatmış ve dolgun dudakların tadına bakıyordu.

Jina içinden 'O bir erkek ve sende bir erkeksin.' Diyordu.
Jina tepkisiz kaldıkça Taehyung daha fazlasını istiyordu ve daha çok öpüyordu dolgun dudakları. Üstüne çıkmak için onu hızlıca yatağa yatırdı, Jina da ne olduğunu anlamadığı için, korkup ağzından bir,"Ahh" çıkmıştı. Taehyung bu fırsatı değerlendirip hemen alt dudağını, ince dudaklarının arasına alıp emmeye başladı.

Jina gözlerini yavaşça kapattı, içinden 'Sadece biraz, fazla ileri gidemeyiz.' Diye tekrarlıyordu. Taehyung alt dudağını ısırdığında ne istediğini anladığında karşılık vermeye başladı. Çünkü eğer direk hayır derse işinin daha kötü olacağını biliyordu.

Ikisi şuan deli gibi öpüşüyor du, daha doğrusu Jina, Taehyung'a ayak uydurmaya çalışıyordu. Taehyung ilk öpücüğü olduğu halde çok güzel öpüyordu Jina'yı. Jina onun her bir öpücüğün de kendini çok farklı hissediyor, Taehyung'un kendisini çok güzel öptüğünü fark etti.

Jina ellerini Taehyung'un omuzlarına koydu, Taehyung'un elleri ise Jina'nın beline gitti. Öpüşmeye devam ederken Taehyung'un elleri yavaşça aşağılara doğru indi, Jina korkuyla durdu ama Taehyung onu hala öpüyordu.

Elleri biraz daha aşağılara gittiğinde, Jina titreyen elleriyle onu durduru. Taehyung yeni yeni ne yaptığını anladı, ona sormadan yapamazdı zaten. Derin bir öpücük bıraktı dolgun dudaklara ve geri çekildi. Bu çekilmeyle odada o öpücüğün sesi ve hızlı alınan nefeslerin sesi vardı.

Taehyung, Jina'nın üstünden kalkmadan onun yüzünü incelemeye başladı. Jina onun hala nefeslerini yüzünde hissettiği için, kızarmaya başlamıştı ve kendisine kızma ihtimali var diye açmıyordu gözlerini. Onu durdurduğu için.

Taehyung kendi kendini tebrik ediyordu, Jina'yı kendisine eş yaptığı için. Yanaklarının kıpkırmızı olduğunu gördüğünde gülümsemişti, tekrar eğildi yüzüne. Nefesini Jina'nın yüzüne üfleyerek konuştu.

"Sen ne zaman istersen o zaman olacak. Korkma benden ve lütfen çekinme." Dedi yine dudağına sullu bir öpücük kondurup kalktı üstünden.

Jina robut gibi kalmıştı öylece, zar-zor kendini toplayıp doğruldu. Taehyung hariç her tarafa bakıyordu, teşekkür etmek için ona döndüğünde yatakta üstünü çıkartmış sadece gecelikle kaldığını gördü. Yutkundu ilk başta ve kekelememeye özen göstererek konuşmaya başladı.

"Ben teşekkür ederim. Yani bana zaman verdiğiniz için." Dedi ve üstünü düzeltmeye çalıştı, 'Bir anda ne olmuştu böyle?' Diye sordu kendi kendine. Biz nasıl öpmüştük öyle.

Taehyung onu izledikçe izleyesi geliyordu, ona güzel şeyler sıralamak istiyordu. Ama ilk günden kötü bir izlenim vermemek için kendini tutuyordu.

"Gel?" Diyip yatağı açtı ve bir kaç kez yatağı pat patladı. Jina ona bakmaya başladı, zaten bu gün beyni çalışmayı bırakmıştı. "Gel yanıma geç oldu uyuyalım? Yarın yola çıkacağız, senin çok yorulmanı istemiyorum?" Dedi bu sefer kendini açıklayarak.

Jina utana sıkıla yanına vardı tam yatağa girecekken, Taehyung onu durdurdu. Hızla ona döndü ve yüzlerinin birbirine çok yakın olduğunu fark etti. Kalbinin yerinden çıkacağını düşünü bu gece. Taehyung dudağına derin bir öpücük bırakıp konuştu.

"Böyle mi uyuyacaksın? Üstünü çıkar daha rahat uyursun?" Dedi.
Jina onun her bir öpücüğüne karşı içinde bir şeylerin hareketlendiğini hissediyordu. Gözlerini o kahve irizlerinden bi türlü alamıyordu, sadece başını 'Tamam' anlamında salayarak onayladı.

"Ş-şey mumları söndürebilir miyim?" Eliyle mumları işret ederek. Çünkü yanlışlıkla bir pot kırmak istemiyordu.
"Gerek varmı bilmiyorum ama istersen söndürebilirsin." Diye cevap verdi, Jina'nın her hareketini izlemeye devam ederek. Jina başını 'Evet' anlamında sallayıp, sırayla mumları üfleyerek söndürdü. Her mumu söndürmek için dudaklarını uzattığında, Taehyung'ta elinde olmadan dudakları öne uzatıyordu.

Jina karanlıkta olduğu için, daha rahat bir şekilde üstündeki ağır jeogoriyi (Ceket) çıkartı, ardından ayakkabıları ve başındaki takılarıda. Her şeyi özenle bir yere koyduktan sonra saçlarını arkada bağladı, ama yüzüne gelen perçemler giremiyordu tokaya.

Çekingen adımlarla yatağın yanına adımladı yorganı kaldırıp içine girdi, arkasını Taehyung'a dönerek uyumaya çalıştı. Eğer heyecandan ölmezse tabi çünkü kalbi çok hızlı atıyordu. Bir anda yatağın salladığını hissetti ve bir kol başının altına diğeri ise karnına geldi.Daha ne olduğunu anlamadan geriye doğru çekilmişti.

Taehyung, Jina'yı beklerken kendine hakim olmaya çalışıyordu. Karanlıkta bile olsa Jina'nın gölgesini görüyor ve üstünü çıkartırken onu istemesine yol açıyordu. Yatağa girdiğini hissedince bekledi biraz ve kendini toparladıktan sonra ona dönüp. Bir kolunu başının altına bir diğeri ise karnının üstüne koyup kendine çekti Jina'yı.

Ardından saçlarını topladığından dolayı açıkta kalan boyna burnunu bastırarak derince kokladı ve dudaklarını hafifçe diliyle ıslatarak bir kaç öpücük bıraktı. Her öpücükte derince kokluyordu, Jina'nın eşsiz kokusu Taehyung kokladıkça, Jina titriyordu.

"Çok güzel kokuyorsun sevgilim." Dedi gecenin son sözleriydi bu ikisi için...

(Bir bölüm daha sonuna geldik, inşallah beğenirsiniz ve yazım hatalarım için çok üzgünün.♡)

TAEJIN'le kalın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TAEJIN'le kalın.
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜

GİZLİ SIR TAEJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin