ON-ALTINCI BÖLÜM

3K 263 194
                                    

(İki yıl sonra.)

Taehyung, Jina'nın ölümünden sonra her şeyden vazgeçmişti. Valiant alma ihtimali var diye, babasına istemediğini söylemiş ve saraydan ayrılmıştı. Jimin onu yanlız bırakmamak için, kendisi de arkasından ayrılmıştı.

Onun çok kötü bir durumda olduğunu biliyordu. Eğer tek kalırsa kendisini öldürmesinden korkuyordu ve elinden geldiğince yanından ayrılmamaya çalışıyordu.

Bir yıla yakın, Jina'yı aradı. Cesedini bulamadıkları için, ama artık umudu kalmamış ve aramayı bırakmıştı. Birlikte yolculuk yapıyorlardı şimdi Jimin'le, ülke ülke şehir şehir geziyorlardı.

Şuan da Çin'delerdi, birlikte sokakları ve pazarları geziyorlardı. Jimin, Taehyung gibi boş durmamış tüccarlar gibi mal alıp satıyordu. Şuan da mal almak için pazara doğru yürüyorlardı.

Taehyung onunla artık uğraşmaktan bıkmıştı ve ondan ayrılmış tek başına gidiyordu pazarda. Jimin arkasında sızlansa da, bana mısın demeden gitti Taehyung.

-----

"Efendim nerdesiniz? Nereye gittiniz yine? Babanız sizi görmek istiyor." Diyip pazarda dolanıyordu. Tüccar Jeon Jong Suk'un oğlu Jeon Jungkook'a seslenerek aramaya devam etti Jin.
"Ah kazık kadar adam olmuş ama çocuk gibi davranıyor." Dedi kendi kendine.

Pazarın her yerine bakmıştı hemen hemen, artık yorulmuştu geri geri yürürken birine çarpmıştı, çarpıştığı gibi sertçe yere düştü. Ellerinin üstüne düştüğünü için, avuç içi küçük taşlara sürtünmüştü ve tahriş olmuştu. Acıdığından dolayı "ahh" diye bir ses çıktı dudaklarından.

Taehyung boya, fırça ve boş bir defrer almak için etrafına bakınıyordu. Gözüne çarpan dükanı gördüğünde oraya doğru yürüdü. Içeri gitmeden biraz kapıdaki asılı resimlere bakmak istedi. Incelerken birisinin kendisine sert bir şekilde çarptığı fark etti, kendisinin de kollu acımıştı kızmak için ona baktı.

Ama karşısındaki adam yere düşmüştü.
"Kör mösün sen? Hemen yerde önümde eğilerek af dile, yoksa seni cezalandırırım?" Dedi sert sesiyle. Jina'nın ölümünden sonra çok değişmişti, eskisi gibi değildi sinirli ve bazen de durgun. Ruh hali çabuk değişiyordu, bu bazen korkunç durumlara sebep oluyordu.

Sinirle arkası dönük adama bakıyordu, yerden kalkmadan önünde eğildi ve istediği gibi konuştu.

"Lütfen efendim affedin beni? İsteyerek yapmadım, lütfen bu âciz kulu bağışlayın?" Diyip başını kaldırmadı af diliyordu. Taehyung duyduğu ses tonuyla, durgunlaştı ve sinirden eser kalmamıştı. Beyni durmuştu, sadece Jina'nın eskiden kendisiyle konuşurken ki sesi yankılanıyordu kulaklarında.

Herkes onlara bakıyordu, Taehyung kullaklarındaki sesleri yok etmek için başını hızlıca salladı ve yerde yatan adama seslendi.

"T-tamam. Seni affediyorum kalk şimdi?" Dedi emir verircesine, ama sadece yüzünü görmek istiyordu. Kalbinin yine yanlış anladığını kanıtlamak istiyordu beyni.

Adam yerden kalktı ve başını kaldırdı. Taehyung'la göz göze geldi, Taehyung için zaman durmuştu. Sesler birer birer kesiliyordu, insanlar teker teker kayboluyordu, sadece karşısındakine bakıyordu. Kalbi delicesine atıyordu bu sırada.

Jin yere düştüğü gibi, çarptığı kişinin soylu olmasından çok korkmuştu. Buradakilerin kuralı buydu, eğer soyluysa kendisine zarar vermese bile. Onu kendi için köle yapardı ve ömür boyu kendisine hizmet etmesini sağlardı.

Jin korkuyla kalkıp özür dileyecekken, gör sesini duydu. Daha da korkmuştu çünkü bu sefer kesinlikle onu kurtarmak için, Bay Jong para vermezdi. Istediğini yapmak için başını kaldırmadan yerde arkasına dönüp biraz daha yerde eğilerek af dilemeye başladı Jin.

Herkesin içinde böyle bir şey istediği için, kendini çok kötü hissetmişti. Gözleri dolmaya başlamıştı bile, içinden lanet etti kendine. Sullu gözlü olduğu için. Affetmesi için devam ediyordu Jin, bir anda kalmasını istedi.

Jin kesin döveceğini anladı, korkuyordu hemde çok. Yavaşça kalkıp o adam baktığında kendisine koca gözlerini açarak izlediği gördü. Jin onun bu bakışlarının ne olduğunu anlamamıştı.
Kendisine neden bu kadar derinden baktığını ve dolan gözlerine şaşırmıştı.

Sonuçta ilk defa böyle birisini görmüştü. Daha fazla burada kalmak istemedi, yine eğilerek.
"Özür dilerim ve beni affettiniz için çok teşekkür ederim." Diyip arkasını döndü. Değişik hissediyordu, karnı ağrıyordu ve bunun korkudan olduğunu sanıyordu.

Ama ya kalbi onu anlamamıştı, neden buradan gitmek istemiyordu vücudu. Koşması gerekirken sanki zorla yürüyordu bu tuzlu yolda. Arkasına baktığında adam hala yerinde kıpırdamamış ve kendisini izlediği gördü.

Bir sokağa girip duvarın arkasından gizlice ona baktı ne yapacağını merak ediyordu. Nedenini kendi bile sormuyordu, istiyordu işte bu kadar. Onun bir anda arkasını dönerek ters yöne koştuğunu gördü.

Jin şaşırmıştı ona, ama üstünde durmak istemedi. Yine Jungkook'u aramaya çıktı, onu gördüğü gibi bi güzel pataklayacağına dair kendine söz verdi. Bu onun suçuydu az kalmıştı hayatı kararıyordu, söylene söylene ve daha dikatli aradı.

Jungkook pazarda dolaşırken babasının uzun bir süredir almak istediği kırmızı ginsengi görmüştü. Heyecanla dükkana doğru yürüdü ve dezgahın üstündeki ginsengi eline aldı. Taze olduğunu anladığı gibi hemen satıcıya seslendi, almak ve fiyatını da sormak için. Çünkü üstünde yazmıyordu fiyatı. Onun gibi almak için bakan birini fark etmemişti.

"Mehaba burada ki bütün kırmızı ginsengleri almak istiyorum ve fiyatı nedir?"

"Mehaba burada ki bütün kırmızı ginsengleri almak istiyorum ve fiyatı nedir?" Kendisinin dediklerinin aynısı bir başkasıyla birlikte söylemişti Jungkook. Bunları almak istiyordu babası için hızla yanındaki adama baktı. Gördüğü kısa saçlı ve bebek gibi bir yüzle ne diyeceğini unutmuştu.

Normalde hizmetliler kısa saçlı olurlardı, ama bu adam hiçte fakir görünmüyor. Kendinden geçerek öylece yüzünü incelemeye başladı.

Jimin kendisine bakan adama şaşkın gözlerle bakıyordu. Neden böyle kendisine baktığını anlamamıştı, ama yüzüne bakarken içinden 'çok yakışıklı' demişti.

Ona bakarken yanından koşarak geçen Taehyung'u gördü. Kötü bir şey olma ihtimalinden korkup arkasından koşmaya başladı.

Jungkook ne olduğunu anlamamıştı ama hala onun etkisiyle önünde koşan adamların arkasından sırıtarak bakıyordu...


(Bir bölüm daha sonuna geldik, inşallah beğenirsiniz ve yazım hatalarım için çok üzgünün.♡)

TAEJIN'le kalın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TAEJIN'le kalın.
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜
💜💜💜💜💜💜💜

GİZLİ SIR TAEJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin