2.Bölüm "Acı Gerçekler"

1.7K 877 1K
                                    


                 Bölüm şarkısı:MODEL
                    "Sarı Kurdeleler"

Sizi bu bölümle başbaşa bırakarak diğer bölümü yazmaya gidiyorum canlarım.

Keyifli Okumalar..

     Ben bir ay öncesini düşünürken Aylin teyzenin "Esin, hadi kızım kahvaltını yap okula geç kalacaksın." dediğini duydum.

     Anlaşılan yine derin düşüncelere dalmıştım. Bir türlü unutamıyordum o geceyi. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.
Geçirdiğim panik atak sebebiyle
hastaneye getirmişlerdi.

     Küçüklüğümden beri hep böyle olurdu. Ne zaman üzülsem ya da sinirlensem
nefes alamaz bayılırdım.

     Öğrendiğime göre panik ataklar bir tür korku yanıtıymış. Vücudumuzun tehlikeye,
strese veya heyecana normal tepkisinin abartılı olarak yansımasıymış. Üstelik panik bozukluğu kadınlarda erkeklere göre 2-3
kat daha fazla görülmekteymiş.

     O gece yaşadıklarımı bünyem kaldıramamış ve bayılmıştım. Uyandığımda Aylin teyzeyi yaşlı gözleriyle başımda beklerken görmüştüm.

     Uyandığımı farkeder etmez de bana sarılmış bir şey isteyip istemediğimi sormuştu. Ondan annemi anlatmasını istedim. Aylin teyze daha ben doğmadan önce bu evde çalışırmış. Bunca zamandır bu evde olduğuna göre anneme ne olduğunu biliyor olması gerekiyordu.

     Aylin teyzeye dönüp gözlerinin içine baktım ağlamaktan artık şişmiş olan gözlerimle. Hissediyordum o da biliyordu her şeyi. Sadece anlatmaktan korkuyor öğreneceğim acı gerçekleri saklıyordu benden.

     "Lütfen." dedim hıçkırıklarım arasından "Bari sen anlat." Aylin teyze. Sence bilmeye hakkım olmayacak kadar mı değersizim? Babam neden senin yüzünden öldü dedi bana?Neden...

     Ben ağlarken ve bunları konuşurken o da ağlıyordu. Sonra bir anda "Tabiki senin de her şeyi bilmeye hakkın var Esin. Ne biliyorsam anlatacağım." dedi ve anlatmaya başladı.

     Aylin teyzenin anlattıklarına göre annem bana hamileyken aynı zamanda psikolojik sorunları varmış. Nedensiz sinir krizleri geçirip ağladığı, kendisini odasına kilitlediği zamanlar oluyormuş.

    Bu durum çok ilerlediği zamanlarda ya baygınlık geçiriyormuş ya da gözlerini bir noktaya dikip öylece oturuyormuş.

     Kimseye bir şey anlatmaz, bazen de odasına girer uzun bir süre dışarı çıkmazmış. Doktor, annemin bu durumlarından ötürü ikimizden birinin doğumda zarar görebileceğini bu yüzden
de bir tercih yapılması gerektiğini söylemiş.

     Dengeli beslenmediği ve hem ruhen hem de bedenen güçsüzleştiği için bu durumdan ben de zarar görüyormuşum. Annem benden vazgeçmeyeceğini ne olursa olsun bu doğumun gerçekleşmesini istediğini söylemiş.

     O sıralar SOYLU holding batmanın eşiğine geldiği için babamın psikolojisi zaten iyi değilmiş bir de bu durumların üzerine annemi kaybetme korkusu eklenince iyice umutsuzlaşmış. Ne benden ne de annemden
vazgeçebilmiş. Sadece olacakları beklemiş.
Doğum yaklaştığında ise bu gibi sorunlarla daha fazla karşılaşılmaya, krizlerin sayısı daha da artmaya başlamış. Bunun üzerine babam annemi hastaneye yatırmış. İki gün sonra da doğum gerçekleşmiş.

    Doğumdan sonra annemin düzeleceğini düşünen babam tamamen yanılmış. Annemin panik atakları ve depresif tavırları gün geçtikçe artar olmuş. Bir gün beni gezdirmek için Aylin teyzeden bebek çantasını hazırlamasını istemiş. Aylin teyze de denileni yapmış.

ESİR #Wattys2019 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin