Bölüm Şarkısı:Kolera
"Sen Nasıl Bir İnsansın"Keyifli Okumalar:)
Aylin teyze beni görür görmez sarılıp nerede olduğumu sordu. Yüzünden beni
çok merak ettiğini ve endişelendiğini anlayabiliyordum.Sorusuna karşılık "Babam da merak etti mi peki? O da senin kadar endişelendi mi benim için? Sordu mu nerede olduğumu?" dedim titreyen sesimle.
Her ne kadar bunun olma olasılığının düşük olduğunu bilsem de sormak istemiştim.
Aylin teyzenin suskun ve üzgün ifadesine bakarak her şeyi anlamıştım zaten. Bu yüzden hızla arkamı dönüp odama çıktım.
Göz yaşlarım her ne kadar akmak
için can atıyor olsa da bu sefer izin vermeyecektim.Ben güçlü bir kızdım. Zaten biliyordum merak etmeyeceğini. Ne gerek vardı ki üzülmeye? Alışmalı, kabullenmeliydim
artık bu durumu.Üzerimdeki Pamir'in tişörtünden kurtulup duşa girdim. Uzun, siyah saçlarımı güzelce yıkadıktan sonra kurutup taradım.
Üzerime siyah bir tayt ve yine siyah bir tişört giydikten sonra saçımı tepeden
topladım. Yatağıma geçip telefonumu elime aldım. Saat üçe geliyordu.Rüya ve Meriç aramıştı. Rüyayla konuşmuş ama Meriç'i arayamamıştım.
Bu yüzden Meriç'i aramam gerektiğini düşünüyordum.Arayıp açmasını bekledim. Birkaç çalıştan sonra telefonu açtı. Ardından da "Neredesin sen? Seni çok merak ettik güzelim. İyi misin? Bak eğer bize ihtiyacın varsa hemen geliriz." diyerek konuşmama bile izin vermedi.
"Aslında Rüya'yı da alıp gelsen iyi olur." dedim. "Zaten sıkılıyordum."
"Tamam, geliyoruz." dedikten sonra telefonu kapattı.
Ben de hemen Aylin teyzenin yanına gidip "Aylin teyze birazdan Rüya ve Meriç
gelecek. Bize bir şeyler hazırlar mısın?"
dedim."Tamam kızım, sen yeter ki iste. Ben hemen hazırlarım bir şeyler." dedi.
Yanağına bir öpücük kondurup tekrardan odama çıktım.
Onları beklerken gözüm yatağın üzerindeki Pamir'in tişörtüne ilişti. Elime alıp katladıktan sonra dolabıma koydum.
Tam o sırada odamın kapısı açıldı ve
önce Rüya ardından da Meriç içeri girdi.İkisi de aynı anda "İyi misin?" diye sorduklarında kıkırdamadan edemedim.
Yatağıma oturdum ve onların da oturmasını bekledim. Onlar da oturduktan sonra "İyiyim, sadece mezarlıkta kötü olmuşum." dedim.
Rüya "Peki dün gece neredeydin?" diye sorunca ben de "Önemli bir şey değil. Oradan geçen biri benim kötü durumda olduğumu görünce yardım amaçlı evine götürmüş. Sabah da beni evime bıraktı zaten." deyip geçiştirdim. Onlar da bu konu hakkında daha fazla soru sormadılar.
Biz sohbet ederken Aylin teyze elinde tepsiyle içeri girdi. Bize en sevdiğimiz çikolatalı kekinden yapmıştı. Yanına da taze sıktığı portakal suyundan getirmişti.
Meriç kekini yedikten sonra "Benim bir işim var gitmem gerek. Yarın görüşürüz kızlar." deyip ayağa kalktı. Rüya da "Geç oldu. Beni de eve bıraksan iyi olur aslında." deyip Meriçle birlikte gitti.
Ben de çok yorulmuştum zaten. Sabah için alarm kurup kendimi uykunun kollarına teslim ettim.#####
Alarmın hiç durmayan sesiyle gözlerimi açtım. İsteksizce yataktan kalkıp banyoma yöneldim. Yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi giyinmek için tekrardan odama döndüm.Üzerime siyah, çiçekli bir elbise giydikten sonra saçımı tarayıp serbest bıraktım. Siyah spor ayakkabılarımı da giydikten sonra çantamı alıp aşağı indim. Aylin teyze bana "günaydın" deyip benim için servis açtı.
Babam yine yüzüme bile bakmamıştı.
Aylin teyzeyi yanaklarından öpüp "Kahvaltımı okulda yaparım Aylin teyze. Size afiyet olsun." deyip dışarı çıktım.Şoförümüz Sinan amcaya "Günaydın." deyip arka koltuğa yerleştim. Kafamı cama yaslayıp kulağıma kulaklığımı taktım.
Şarkının sesini biraz daha açıp gözlerimi kapattım. Bu bana gerçekten de huzur veriyordu.
Araba durduğunda gelmiş olduğumuzu anladım. Sinan amcaya teşekkür edip arabadan indim.
Tam çantamı sırtıma takmış yürüyordum ki ayağım kaldırıma takıldı. Düşeceğim sırada belimde bir el hissettim. Gözlerimiz buluştuğunda ise ben onun yeşillerine yine merhaba demiştim.
Gözlerimi onunkilerden çekip "Yine mi sen?" dedim.
Neden her yerde karşıma çıkıyordu ki?Hayır yani burada bile karşıma çıkmıştı.
Onun bu okulda ne işi olabilirdi ki?
Bir dakika. Hayır, bu olamazdı demi?"Senin burada ne işin var?" diye tekrardan bir soru yönelttim."
"Bu okulda okuyor olamaz mıyım?"
dedi bana karşılık.Daha önce onu bu okulda hiç
görmemiştim. Tabi yaa. Dün yeni listede Pamir diye birinin adının olduğunu duymuştum. Sınıfımıza yeni gelen oydu büyük ihtimalle."Benim bildiğim yeni gelene bir hoşgeldin denilir. Yoksa demeyecek misin?" dedi sanki düşüncelerimi okumuş gibi.
Doğru tahmin etmiştim. Sanki koskoca dünyada başka okul yokmuş gibi buraya gelmişti.
Sorduğu soruya sadece gözümü devirmekle yetindim.
Asansörün düğmesine basıp gelmesini bekledim. O da hemen yanımda durdu. İkimiz de binince onun olduğu tarafa bakmamaya özen gösterdim.
Asansör durduğunda ikimiz de aynı tarafa yöneldik. Düşündüğüm gibi aynı sınıftaydık.
Sınıfa girip yerime oturdum. Rüya ve Meriç her zamanki gibi kafalarını sıraya koymuş uyuyorlardı. İlk ders Matematikti.
Pamir en arka sıralardan birine oturana kadar neredeyse bütün kızların gözü ondaydı. Ne vardı sanki bu kadar abartacak?Zeynep Hoca da sınıfa girer girmez yoklama alan hocalardandı. Yoklama fişini ve yeni gelen listeyi önüne alıp yoklama almaya başladı.
İsmim listenin en sonunda olduğundan kafamı sıranın üzerine koyup bekledim.
Sonunda Esin SOYLU denildiğinde
"Burdayım." dedim ve ardından da Pamir KUTER denildi. Pamirden ses gelmeyince bakışlarımı ona çevirdim. Onun da bakışları bendeydi ama nedenini bilmediğim bir öfkeyle bakıyordu bana.Zaten koyu yeşil olan gözleri daha da koyulaşmıştı ve sinirden çenesi seyiriyordu. Bir kaç saniye sonra gözlerini benim üzerimden çekmeden öfkeyle "Burdayım." diye soludu.
Selam. Umarım okurken keyif almışsınızdır. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Benim için hepiniz değerlisiniz. Bu yüzden yorumlarınız da benim için çok değerli.
Diğer bölümle görüşmek üzere.😁
👉İnstagram: esir_wattpad
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR #Wattys2019
Teen FictionSirius, aydınlığı karanlığa esir etti... Bir şimşek, bir gök gürültüsü, ardından sanki hiç yağmamışçasına yağan yağmur... İşte o şimşek benim feryadım, yağan yağmur ise benim koyu yeşil gözlerimden akan damlalardı. Ben Esin SOYLU kapattım gözlerimi...