Bölüm Şarkısı:Sagopa Kajmer & Kolera
"Bilinmezlik"Keyifli Okumalar;
Yeşim uykusunda derin bir rüyaya dalmıştı. Küçük bir kız çocuğu arabasının bebek koltuğunda oturmuş ona gülümsüyordu. Bu bebek o kadar şirin ve güzeldi ki Yeşim ona bakmaya kıyamıyordu. Sonra bir baş ağrısı bir koyu bulut kümesi ve çığlıklar içinde gök gürlemesi gibi bir şey. Ve kayboluş. Yeşim bu dumanlı sis içinde o çocuğu arıyordu. ''Esin nerdesin! Esin...''
Sedat Bey kucağında sayıklayarak uyuyan eşi Yeşim'e baktı. Bu bakış ilk değildi ve son da olmayacaktı.
İşte bu gün de yine bütün kibri ve o bakışlardan biri ile tepeden bakıyordu Soylu Ailesine. İntikam duyguları arasında takındığı sahte bir maske ile...
Kaybettiği ne varsa, kendine mal edip
de aslında sahibi olmadığı tüm şeyler Soylu ailesinden Kağan Soylu'ya aitti.Hayatı boyu aldığı hasarın kaydını tutup tüm kayıpların ve ihanetlerin faturasını Kağan Soylu'ya kesen bir sesle Yeşim'i yatağında bir iki kez sarstı.
"Yeşim! Yeşimciğim, hayatım! Hadi uyan lütfen. Yine kötü bir rüya görmüş olacaksın herhalde... Bekle sana ilaçlarını getireyim hemen."
Yeşim gözlerini ovuşturarak Sedat'a baktı. Sedat ise hemen dolaba doğru yöneldi. Bir torba dolusu ilaç içerisinden ansiox, naproxen ve ambien'i buldu. Birer tane avucuna aldı. Bir bardak su ile Yeşim'e içmesi için uzattı.
Yeşim kocası sandığı bu adamın avuçlarına bıraktığı ilacı içerken ona şefkatle gülümsedi.
"Sen bir kadının yıllarca arayıp da bulamayacağı mükemmel adamın tarifisin. Teşekkür ederim. İyiki seni tanımışım, iyiki eşimsin."
Sedat Kuter sinsi bir gülümseme ile Yeşim'in ellerini avuçları arasına aldı ve gözlerinin içine bakarak "İyiki ben de seni tanımışım oğlumun güzel, cici annesi."
diyerek aşağı kahvaltıya inmek için hazırlanmasını, kendisinin kahvaltı masasında onu bekleyeceğini söyleyerek kapıya doğru yürüdü.Yeşim yataktan kalktı. Sabahlığını giydi. Elini yüzünü yıkadı. Merdivenlerden aşağı inerken başı döndü. Sendeleyerek merdiven korkuluklarına tutundu. Zar zor kahvaltı masasında yerini aldı.
İçtiği ilaçlar çoğu zaman baş ağrısı ile beraber bu tür baş dönmeleri yapıyordu. Üstelik kimi zaman olduğu yere düşüp yığılıveriyordu.
Sedat Bey bu ilaçların tüm yan etkilerini bilmesine rağmen sırf hiçbir şey hatırlamasın diye Yeşim'i kendine esir eden bu ilaçları kullanmasına göz yumuyordu.
Kahvaltı masasına oturduğunda Yeşim derin bir nefes aldı. Sedat Bey ile çıkacakları tatil hakkında sohbet ede ede kahvaltılarını yaptılar. Yeşim'in Sedat'a bu tatilin Pamir için de iyi geleceğini söylemesi Pamir'i özledim demenin farklı bir şekliydi.
Sedat böyle durumlarda hemen Pamir'i arar ve ''Mutlaka Yeşim'i bu gün aramalısın seni çok özlemiş.'' derdi. Pamir de müşfik bir elin alnında dolandığı günler hatrına annesi gibi önemsediği bu kadını arar, onu arayarak bir nebze olsun vefa borcunu ödemenin rahatlığı ile yeni bir güne merhaba derdi.
Sedat Bey sofradan kalkarken bu tatilde Pamir'in de yanlarında olacağının sözünü Yeşim'e vererek banyoya doğru yöneldi.
Sedat Bey, kahvaltı sonrası iş çantasını alıp kapıya doğru yürüdü. Yeşim kapıda Sedat Bey'in yanağına şevkat dolu bir öpücük kondurup kendisine "Hayırlı işler." diledi. Ve kulağına ''Sözünü unutma. Pamir'i ara ve bu tatil için ikna et ne olur.'' diye adeta fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR #Wattys2019
Teen FictionSirius, aydınlığı karanlığa esir etti... Bir şimşek, bir gök gürültüsü, ardından sanki hiç yağmamışçasına yağan yağmur... İşte o şimşek benim feryadım, yağan yağmur ise benim koyu yeşil gözlerimden akan damlalardı. Ben Esin SOYLU kapattım gözlerimi...