Bora YETER & Eda GÖREN
"KİMSE BİLMEZ"Keyifli Okumalar;
Pamir'in benim adım okunduktan
sonra neden sinirlendiğini anlayamamıştım. Gözlerini benim gözlerime kenetlemiş öfkeyle bakıyordu bana.Anlamaya çalıştım ama ortada sinirlenecek bir şey de yoktu. Kendi adı okunduğunda hala bana bakıyordu. Bir müddet sonra gözlerini benimkilerden çekmeden "Burdayım!" diye öfkeyle soludu.
Sonra da hiçbir şey demeden dışarı
çıktı. Bu hareketlerine hiçbir anlam veremiyordum. Bu işte bir tuhaflık vardı
ve nedense bu tuhaflığın benimle bir alakası olduğunu düşünüyordum.Ders boyunca düşünmüş ama bir sonuca varamamıştım. Umursamamaya, bu konuyla daha sonra ilgilenmeye karar verdim.
Okul çıkışı eve gidip ılık bir duş aldıktan sonra kendimi yatağıma attım.
Gözlerimi kapatıp uykuya dalmaya çalıştım ama merakımdan bir türlü uyuyamıyor, sürekli Pamir'in öfkesinin sebebini düşünüyordum.
Böyle olmayacağını anladığımda kalkıp üzerimi giyindim. Zaten evin adresini bildiğim için evine gidip neden bir anda sinirlendiğini ve bunun benimle bir ilgisi olup olmadığını soracaktım.
Bir taksi çevirip gideceğim yeri söyledim.
Gitmekle iyi mi yoksa kötü mü yapıyorum bilmiyordum ama sorumun cevabını almak ve içimi rahatlatmak istiyordum.Taksi durduğunda parayı ödeyip aşağı indim. Zile basmakta her ne kadar tereddüt etsem de derin bir nefes alıp bastım.
Kapıyı kimse açmayınca bir kez daha
zile bastım. Pamir isteksiz bir şekilde kapıyı açmış beni karşısında görünce de öfkeli gözleri yine beni bulmuştu.İşte yine öfkeyle bakıyordu o yeşiller bana. Sebebini çok merak ediyordum. Şimdi
bana neden öfkeyle baktığını sormanın tam zamanıydı.Tam ağzımı açmış soracaktım ki beni kolumdan sıkıca tutup içeri çekmiş kapıyı da kapatmıştı.
Kolumun acısından yüzümü buruşturdum. Neden böyle yaptığını anlamıyordum. Ben kolumu çekmeye çalıştıkça o daha da sıkı tutuyordu.
Dayanamayıp "Bırak beni!" diye bağırdım. Kendine gelmiş olmalı ki kolumu bıraktı.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun. Önce sınıfta şimdi burada. Neden bana karşı bu kadar sinirlisin?"
Soruma cevap vermek yerine "Neden geldin buraya?" dedi soğuk bir sesle.
Bu kez ben de sinirlenmiştim. "Sınıfta benim ismimi duyduğunda neden sinirlendiğini merak ettim. Benimle bir ilgisi olup olmadığını sormaya geldim. Sorumun cevabını almadan da hiçbir yere gitmeyeceğim." dedim.
İyice koyulaşmış olan yeşillerinde hala öfke vardı ve odağı da benim yeşillerimdi.
Bir adım atıp aramızdaki mesafeyi
azalttı. Korkuyordum ama öğrenmek de istiyordum. O bana doğru yaklaştıkça ben de bir adım geriye gidiyordum.Kapıya yaslandığımda daha fazla geriye gidemeyeceğimi anladım. Bana doğru bir adım daha attığında artık aramızdaki mesafe kapanmıştı.
Gözlerini gözlerime kenetlemiş hiçbir
şey demeden bana bakıyordu. Onu üzen aynı zamanda sinirlendiren bir şeyler vardı sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR #Wattys2019
Teen FictionSirius, aydınlığı karanlığa esir etti... Bir şimşek, bir gök gürültüsü, ardından sanki hiç yağmamışçasına yağan yağmur... İşte o şimşek benim feryadım, yağan yağmur ise benim koyu yeşil gözlerimden akan damlalardı. Ben Esin SOYLU kapattım gözlerimi...