'En son ki bölümü yayınlayalı çoooook uzun zaman olmuş. Ben atayım bari.' dedim. Fazla uzatmadan bölüme geçelim..
Çarşamba Günü:
PAPATYA'NIN AĞZINDAN:
Mırıldana mırıldana uyandığım bir sabahtan daha 'Merhabalaar.'
Yarım saattir yarı açık gözlerimle banyoyu bulmaya çalışıyordum. En sonunda kafamı duvara vurmamla ayılabildim.
'Hayat bana neden bir taraflarıyla gülüyor?? Kafam da gitti ya.'
'Sonra bana gerizekalı diyorlar. Kafamı vura vura bütün nöronlarım öldü. Tabii çalışmaz beynim.'Gözlerimi ovuşturarak görüş açımı genişlettim. En azından şimdi sadece ayaklarımı görmüyordum. Az ilerideki banyoya ilerledim. Çok kere yüzümü yıkadım. Çünkü anca kendime geldim. Odama geri dönüp akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi giyindim. Saçımı dağınık topuz yaptım ve giysi dolabımın en arka tarafına uzandım. Benim canavar kardeşlerim çalmasın diye buraya salıyordum abur cuburlarımı. Mazallah hepsini yer bitirirler, ben de sabah sabah çikolatalı sütsüz kalırdım. Felaket senaryosu gibi oldu bu. Allah korusun. İki tane süt alıp evden çıktım. Rotamız 'Mimarlık ofisi'..
Çikolatalı sütümü bitirmeye çalışırken şirkete girdim. Saçma bir gülümsemeyle herkese selam verdim. Asansörün düğmesine 35 kere bastım. Bir kere basınca rahat edemiyordum. Sonunda asansör geldiğinde gideceğim kata bastım. Aynada saçlarımı düzelttim. Asansörün kapısı açıldığında indim ve atlaya zıplaya odama geldim. Parkamı ve çantamı asıp odadan çıktım. 'Acep bugün ne kadar işim var?' diye düşünmeden de edemedim. Üstümü düzelttim, biraz da saçlarımı kabarttıktan sonra kapıyı çaldım. İçeriden herhangi bir ses gelmeyince hafifçe kaşlarımı çattım. Yavaşça kapıyı araladım.
"Ohaa. Ne rahatmış he burası! Şirifsiz bizimkiler neden bu kadar mütüş değil?"
Ayaklarını masaya uzatan Faruk Bey'e bakakaldım.
'Neğğ?'
"Şirifsiz ponçiğin koltuğu pambık gibi de ondan bahsediyordum yenge."
'Öhöm öhöm. Ben dosyaları almaya gelmiştim de Behnan, aman Behnan Bey nerede acaba?'
"Ayıp oluyor ama yenge. İnsan sevdiğine 'Bey' der mi? Kınıyorum seni. He bu arada Akay'cığımın Dubai'de acil işi çıktı. Bugünlük burası bana emanet."
'Hııım. Neyse, dosyaları alayım ben bari.'
"Kız yenge yüzün düşmesin. Hem Echer iki cırlasa bir tarafları tutuşur ponçiğin. Ona ponçik dediğimi de söyleme sakın. Geçen duyduğunda alnıma 'Ben yıkık bir ponçiğim.' yazmıştı. Silmeme de izin vermemişti vicdonsız."
Son cümleyle birlikte dayanamayıp kahkaha patlattım.
'Kocaman adama ponçik dersen tabi.. Yaa, ben seni çok sevdim.'
"Sevilmeyecek adam değilim, eyvallah. Mütüş olduğumu söylerler."
'Mütüş diyorsun. Ruh eşimi buldum bee. Halay çekesim geldi.'
"Kalk bari, çekelim. Az enerjimizi atalım."
Hemen ona doğru adımladım. Cebinden mendil çıkarmasıyla kıkırdadım.
'TIRREH TIRREH.'
"TAH TAH TAH TAH.."
'Aklıma yaşlı teyzecik geldi.'
"'Ölen ölsün, kalan kalsın.' teyzesi mi?" *Ben bu teyzeye bayılıyorum ajkhgasyjdfsgd*
'Aynen. Ajsgsyudjgsadusysa'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kusur Sorunsalı
HumorGözlerindeki maviler gittikçe içine çekiyor. Korktuğunda sığanılabilecek liman gibiler. Hiç hissetmediğin kadar güven veriyorlar.Sanki sana hiç zarar gelemez onun yanındayken. Ellerini daldırmak istediğin pamuk gibi yumuşak görünen o saçlara ne deme...