Bölüm 15- BKS

32 5 0
                                    

Pazartesi Günü:

AKAY'IN AĞZINDAN:


Bu sabah geç kalkıştım ; çünkü dün Faruk'la birlikte yaptığımız koşu yarışından sonra direk eve gelmiştik.Yatakta biraz oyalandıktan sonra yüzümü yıkayıp, işlerimi hallettim. Gardırobumu açıp her zaman ki takım elbiselerimden birini alıp hazırlanmaya başladım. Ardından yatağı topladıktan sonra mutfağa girip bir sandviç hazırladım. Sandviçimi ve arabanın anahtarını alıp evden çıktım. Evimin altındaki garajdan arabamı çıkardıktan sonra şirkete doğru sürmeye başladım..

Holdinge geldikten sonra arabamı garaja koyup içeri girdim. Çalışanlara kısaca 'Günaydın' dedikten sonra asansöre doğru ilerledim. Asansörü beklerken Papatya'nın aceleyle yukarı çıktığını gördüm ve istemsizce sırıttım. O kadar merdiveni nasıl çıkacak acaba çok merak ediyorum..

Asansör geldikten sonra üçüncü kata bastım ve aynadan saçlarımı kontrol ettim. Geldiğimi belirten sesi duyduktan sonra asansörden indim ve Papatya'nın merdivenin başında soluklanırken yakaladım.

"Günaydın Behnan Bey" deyip gülümsemeye çalıştı. Eminim ki şu anda utançtan ölüyordu. 

'Günaydın Papatya' deyip gülmemeye çalıştım. Ben ona bakarken bir anda odasına doğru koşmaya başladı. Ben de gülümseyerek odamın kapısını açtım ve içeri girdim. Ceketimi askılığa astıktan sonra mutfaktan bir bardak şeftali suyunu koyup, evden getirdiğim sandviçimi küçük tepsinin içine koydum. Tekrar odaya girip masamın üzerinde duran bilgisayarı açtım. Tam o sırada kapımın çalınmasıyla içeri  Papatya girdi. Geç kaldığından dolayı özür dileyip dosyaların yerini sordu. Ben de kısaca onu affettikten sonra göz kırpıp ona bakmaya başladım. Affettiğimi belirtmek için olanlarını unutmuş gibi yaptım.

  'Papatya. Ne diyorduk ki biz?'

 'Dosyaları alacaktım Behnan Bey.' demesinden sonra ona dosyalarını gösterdim ve "Sağ olun." diyerek  gidişini izledim. Kıza bakmaktan ne yapacağımı unuttum aq. Allah'ım sen affet.  

Mutfağa gidip kahvaltımı yaptıktan sonra masama oturup, gelen mailleri tek tek okumaya başlamıştım. Mailleri okuduktan sonra Holding için önemli olan bir şirketin istediği villanın taslağını yapmaya başladım..


4 SAAT SONRA 

Sanırım ellerimi hissetmiyorum. Çizdiğim sadece kaba bir şekilde evin dışı olsa bile gerçekten çok yorulmuştum. Şakaklarımı ovduktan sonra masamın üzerinde duran saate baktım. Öğle saatinin geçmiş olduğunu görünce şaşırmıştım. Yaklaşık 4 saattir çizim yapıyordum. Yavaşça oturduğum koltuktan kalktım ve adeta yeni doğmuş bir ceylan yavrusu gibi yürümeye çalıştım. Faruk şuan ki halimi görse eminim 4 sezonluk film çıkarırdı. 

Faruk'u yemekten sonra arayacağımı unutmayarak odadan çıktım. Papatya'nın da benim gibi çıkmamış olabileceğini düşünerek odasına girdim. Orada olmadığını gördükten sonra asansöre girip giriş kata bastım. Cep telefonumu çıkarıp bildirimlere bakıp tekrar cebime koydum. Asansörün açılmasıyla dışarı çıktım ve restoranın olduğu yere doğru ilerledim. Herhalde burada olmalıydı. Kapıyı açıp etrafıma bakmaya başladım. Papatya'nın ortadaki masaların birinde beni çağırdığını gördüm ve adımlarımı ona doğru atmaya başladım. Tam karşısındaki sandalyeye oturduktan sonra ben de yemeğimi sipariş edip ona baktım. Ben ona bakarken yemekler de gelmişti. Papatya neden geç geldiğimi sorunca kısaca saati fark etmediğimi söyledim. Dediğim şeye şaşırarak,

  "Kolunuzda, masanızın üstünde ve bilgisayarda saat varken mi? Hayat yemek yemektir. Hem eğlenceli hem de ihtiyaç. En azından ihtiyaç olduğuyla avutuyorum kendimi. Demek istediğim yemek yiyelim." dedikten sonra sırıttım.

Bir Kusur SorunsalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin