İlkbaharın ilk günleriydi.Havalar soğuk ama cazibeliydi.O gün Kotantuğrul her zaman olduğundan daha erken uyanmış hazırlanıyordu.Gözcülerin son raporuna göre yağmacılar 2 saatlik mesafeye ulaşmışlar,her geçen süre daha da ilerliyorlardı.Kotantuğrulla beraber Öğünç Bey ile yaşlı olmasına rağmen dinç ve cesur Aktaş dede öncülerden olucaklardı.Kotan son bir kez her şeyi kontrol ettikten sonra işeret verdi ve 50 kişilik atlı grup tam hareket ediyordu ki Sancak'ın bağırışı atları durdurmalarına sebep oldu.
-Baba !
-Git uyu oğul.
-Bende gelmek istiyorum.
-Henüz olmaz çocuğum.
-Ama baba neden ?
-Sancak git dedim.
Sancak sinirli ve mutsuz olarak çadıra girdi.Kotan Bey biraz bekledi ve yola koyuldular.Kimse Sancak'ın çadıra uyumak yerine yola çıkmak için hazırlancağını tahmin etmemişti.Dün gece uyumak üzereyken babasının Öğünç Beyle konuştuklarını duymuş tahmini buluşma noktasını öğrenmişti.Hemen çadıra küçük ağabeyini uyandırmaya gitti.
-Uyan ağabey.
-Ne oldu Sancak ?
-Gidiyoruz ağabey.Babama destek olmaya gidiyoruz.
-Ne desteği ? Neyden bahsediyorsun kardeşim ?
-Giy kıyafetlerini yolda anlatırım.
Uğur kardeşlerin arasından Sancak'a en yakın olandı.Ondan yaşça bayağı büyük olmasına rağmen onu dinler,fikirlerine saygı duyar ve sohbet ederdi.asSancak'ın bu telaşına karşılık bir sebep olacağını düşünerek ona güvendi var yatağından kalkarak giyinmeye başladı.Köyün atlarından en uysal iki tanesini sessizce ahırdan çıkarıp eyerlediler ve yola çıktılar.
Kergit ormanlarında ise başlarında Kotantuğrul olan 50 kişilik süvari birliği koşturuyorudu.Sık ormanlığa girip yavaşladıkları sırada çalılardan ve ağaç dalları üzerinden okçular çıktı ve atlıların durmasına sebep oldu.Swadyalılar onlardan önce gelmişti demek.Bir anda etrafı sarılan atlılar gerginlik ama soğukkanlılıkla birbirlerine bakıyor olan biteni anlamaya çalışıyorlardı.Kotantuğrul atından indi ve kılıcını yere bırakarak konuşmaya başladı.
-Amacımız harp etmek değil.Sizinle konuşmaya geldik.
Askerlerine dönüp başını aşağı yukarı bir kez salladı ve tüm askerler emri anlayıp kılıcını ve okunu yere bıraktı.Bu sırada önlerinde büyük bir çalı açıldı ve içinde 30-40 kadar piyade ile lider olduğu zırhından belli olan bir atlı adam karşılarına çıktı ve konuşmaya başladı.
-Kiminle muhattap olacağım ?
-Benimle Lord.İsmim Kotantuğrul.Uhhun köyü beylerindenim.
-Ben Kont Dancon.Swadya'ya bağlı derebeyiyim ve sanırım bir kaç saat sonra köyünüzü yerle bir edeceğim.
Dancon genç,kızıl saçlı ve yakışıklı bir adamdı ama bu kadar ukela ve açıksözlü olması ortamdaki gerginliği arttırıyordu.Bütün Türk askerler sinirden kıpkırmızı olmuş elleri titriyordu ama Kotantuğrul gayet soğukkanlı biçimde atıldı :
-Savaşmaya gerek yok Kont Dancon.Size bir teklifim olacak.
-Vay ! Sonunda akıllı bir Türk bulduk.Söylediklerin hoşuma gitti.Şartları konuşmaya başlayalım.
Bunlar olurken Uğur ve Sancak da oraya gelmiş ağaçların arkasından olanları izliyorlardı.
-Ne istiyorsun Kont söyle.
-50 teneke peynir ve süt,30 sığır,200 kilo altın ve gümüş.
Öğünç Bey atıldı :
-Bizi soyuyor musun bre soytarı !
-İşine gelirse Türk ! Şartları kabul etmezseniz askerleriniz ceset kadınlarınız köle olur ve çocuklarınızı köpeklere yem ederim bilesiniz.
Bu hakaretlere dayanamayan askerlerden Varol hızla kılıcını yerden aldı ve piyadelerden birinin kellesinini uçurdu.Kısa bir şok geçiren Swadya okçuları kendine gelip Varol'a iki ok fırlattılar.Varol kalbinden ve karnından aldığı iki keskin okla yere yığıldı.Bu kargaşayı gören herkes şaşkına döndü.Kardeşlerde ilk defa ölüm görüyordu.Çok geçmeden Sancak kendine geldi ve koşarak babasının yanına giderek onca askerin karşısa geçip küfretmeye başladı.
-Köpekler ! Ne istiyorsunuz bizden ? Ne istiyorsunuz babamdan ? Defolup gidin ormanlarımızdan.Defolun dedim !
Dancon çocuğun cesaretine şaşırmıştı ama sesli bir kahkahayla bunu belli etmemeye çalıştı
-Haha çocuk.Seninle konuşarak kendimi yoramam.Git başımdan.
-Tanrı şahidim olsun ki seni paramparça edicem Swadya soytarısı.
Gerginliğin gittikçe arttığını gören Kotantuğrul Sancak'ı eliyle omzundan yavaşça çekti ve onun önüne geçerek başını kaldırdı.
-2 gün sonra istediklerini buraya getiricez Dancon.Yeter ki burda ol.
Kotantuğrul'un işaretiyle süvariler yavaşça silahlarını alıp atlarına bindiler.Varol ise oklardan temizlenip atına bağlandı.Kotan Bey Sancak ve Uğur'a baktı.Onlara kızgındı ve orda olmalarından korkmuştu ama yaptıkları çok cesurca ve yürek isteyen bir şeydi.Sadece kızgın bakmakla yetindi.Köye döndüklerinde Varol defnedildi ve yaşanan diyalog herkese duyuruldu.Bu çakır gözlü beyaz tenli asker yeni imparatorluğun ilk şehidi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sancak Han ve Noyanları
Historical FictionSHvN... Salt tarihi kurgu veya olayın değil, aşkın, kardeşliğin, nefretin, ihanetin, edilen yeminlerin, tanımadığı insanlarla tanıdığı düşmanlarına karşı bir olmanın öyküsü.. Okuduktan sonra her yerde Tuğrul kardeşleri, Sancak'ı, Bars'ı, Altınay'ı...