İkinci Tekil

(2.1)-İkinin kırılma noktası

Kalmak ve gitmek birdi, değişen tek şey yaşamak veya ölmekti.

*

^ Sezen Aksu- Ben sende tutuklu kaldım

*

Bir şeyi gerçekten istersen olur.

Hayat mottom buydu son zamanlarda. İstediğim birçok şey arasından sayılı olanlar gerçekleşmiş olsa da hatta bazı istediklerimin artık gerçekleşme imkanı olmasa da -ki bunlar çocukluğuma dönüp bir şeyleri değiştirmeyi de kapsıyordu- umut hep vardı. Olacaktı. En azından Toprak yanımda olduğu sürece.

Dalgınca gözlerimi okuduğum habere odakladım.

Ünlü Avukat Sezgin Ilgar, önceki gün İstanbul'da görüntülendi. İşi gereği birçok şehre seyehat eden ve ailesine düşkünlüğüyle tanınan Ilgar, biraz kafa dinlemeye geldiğini söyleyerek kendisine soru soran muhabirleri kendinden uzaklaştırdı. Çok geçmeden güzeller güzeli karısı Esin Ilgar ve beş buçuk yaşındaki oğlu Egehan Ilgar da soluğu Sezgin Beyin yanında aldı. İçeri girmeden önce kameramanlara selan veren Esin Ilgar, yaz tatiline hazır olduklarını ve yeni sezonda oğullarını okula yazdıracakları için şimdiden oldukça heyecanlandığını dile getirdi.

Ekranı yakınlaştırıp fotoğraftaki güzel kadına baktım. Sarı, omzuna gelen saçları vardı. Babam kırk yaşındaydı ve karısı da otuzlu yaşlarının ortalarında olmalıydı. Gerçekten de alımlıydı sevgili üvey annem. Gözlerimi fotoğraftaki ufaklığa hiç değdirmeden arama motoruna bu kez annemin ismini yazdım. Sevgili üvey kardeşimin hiçbir fotoğrafına bakmamıştım. Denk geldiklerimi de görmezden gelmiş, babamın yaşlanmış yüzüne birkaç saniye baktıktan sonra telefonumu kapatmıştım. Bu, genel rutinimdi.

Bu defa annemle ilgili olan bir haber çıktı karşıma. Okuduklarımla kaşlarım kalkmıştı.

On yıldır yurt dışında bir şirkette görev alan Didem Dağden geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye temelli dönüş yaptı. Şirketin Eskişehir'deki şubesinde çalışmaya başlayacak olan Didem Hanım, bunun için oldukça çalıştığını söyledi.

Tüm bedenim kaskatı kesilirken oturduğum yatağımda dikleştim. Hemen diğer habere geçtim.

Didem Dağden, dün objektiflere Eskişehir'deki yeni açılan şirketin önünde yansıdı. Muhabirlerin tebriklerini alan ve birkaç gün sonra yapılacak açılışa onları da davet eden Dağden'in, yarım bıraktıklarını tamamlamak için döndüğünü söylemesi akıllarda yıllar önce boşandığı eşi Sezgin Ilgar ile sözlerinin bir alakası olup olmadığı sorusunu getirdi.

Gözlerim dolduğunda elimi dudaklarıma bastırdım. Hemen alttaki yazıyı okumaya başlarken korkuyordum. Olmazdı. Bunca yıl sonra annem bu şehre dönmüş olamazdı. Ben yokluğuna bu denli alışmışken yeniden onunla aynı havayı soluyamazdım.

Didem Dağden, C&L şirketin şubesi için konuşurken muhabirlerden birinin sorduğu soruyu iş kadınını epey sarstı.

Kaşlarım yeniden inerken gözlerim hemen alttaki videoya indi. Kapıyı kontrol ederek videoyu başlattığımda büyük bir şirketin önünde duran annemi gördüm. Kırmızıya boyattığı saçları ve yeşil gözleri hala eskisi kadar güzel olduğunu ispatlıyordu. Muhabirlere cevap verirken yıllar sonra duyduğum sesiyle gözlerimi yumdum. Ta ki işittiğim soruya dek.

"Didem Hanım, Türkiye'ye dönüşünüz çok gündem oldu. Bu ani dönüşün eski kocanız ve uzun zaman önce ortalardan kaybolan kızınızla ilgisi var mı?

Annem hiçbir şey demeden korumaları tarafından içeri sokulduğunda dudaklarımı ısırdım. Buna rağmen ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında telefonu hızla yatağın bir yerine attım. Müge odanın kapısını çalarak içeri girdiğinde gülümsüyordu ama benim ağladığımı gördüğünde hemen yanıma geldi. "İdil, iyi misin?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım yorgunca. İyi değildim, bu okuduklarımdan sonra istesem de iyi olamazdım. "Ne oldu güzelim, anlat bana." diye beni güçlendirmeye çalışan Müge'ye kızarmış gözlerimle bakıp telefonu işaret ettim. Müge anlamazca telefonu alıp son habere baktığında kaşlarını çattı ve "Bu kim?" diye sordu. "Bu kadınla ne ilgi-" Birden sustu. Dehşetle başını kaldırdığında birkaç saniye yüzüme bakıp tekrar annemin resmine baktı. "İdil, bu kadın annen mi yoksa?" diye fısıldadığında benim de gözlerim dolmuştu. Başımı salladığımda hala tam olarak çıkamadığı şaşkınlığına aldırmadan bana sarıldı ve "Tamam," dedi. "Sakin ol."