1970'lerde köyde geçmektedir. Sıcak kolları ile sarıp sarmaladı onun yanında cılız ve küçük kalan bedenimi. Buz gibi günahlarım onunayken yerle yeksan oldu. Kimsesiz ruhuma yabancılaşmadan öksüz bedenime sahip çıktı , yalnız onun yanındayken ruhum b...
"Bayıldı valla, kadını zor ayılttık." Cidden de öyle olmuştu. Kolonya döke döke anca gözünü açabilmişti hele uyanır uyanmaz, "Ayşe'yi Ömer'le evlendirmeyin." Demesi yok muydu. Tabii sonrasında Zübeyde teyze tüm olan biteni anlatmıştı da kadının yüreğine su serpilmişti.
"Bu Ali sana yanık olmasa anası böyle telaş yapmazdı." Dedim kendimden emin.
"Aman Mahur, yanık olan herkese yüz verseydik..." Elini ohooo manasında salladı. "Şimdiye on tane adamdan birer bebem olurdu." Keyif alırcasına güldü.
"Öyle diyorsun ama adam kapına gelir gelmez koklaşmışsın resmen!" Ayşe'nin yaptığını kesinlikle doğru bulmuyordum, köyde adı Gülay ile anılan bir adamı nasıl hemen affetmişti?
"Özlemişim, bunu inkâr edemem ama yelkenleri sandığın gibi suya indirmedim. Köpek edeceğim onu kapımda." Kaşımı, emin misin, dercesine yukarı kaldırdım. "Bakma öyle, benimde onurum gururum var Mahur! Ama ne yapayım karşımda görünce bir de bana ilk defa o manada yaklaşınca tutamadım kendimi. Buluverdim kendimi kollarında ama tövbe, bir daha öyle bir hata etmem." Ali güvenilir birisi olsa buna hata denmek yanlış olurdu ama bende Ali'ye güvenmiyordum. Ayşe'ye hisleri var desem, neden iki yıl önce Gülay ile bir şeyler yaşamıştı? Gülay'ı seviyor desem bu geldiğinde ki tavrı neyin nesiydi? Adam her köye geldiğine biriyle gönül eğlendiriyordu.
"Bu Ali pek güvenilir pabuç değil. Belki akrabasınız diye biraz çekingen olur diyeceğim ama koskoca ağanın kardeşine çekinmemiş! Ona da yüz verip belki de ortalıkta bırakmıştır." Dün Ali'nin annesi geldiğinde Gülay sadece sofra kurmuş sonra da bir daha ortalıkta görünmemişti. Ömer arada konrtol etmişti, odada mı değil mi diye. Boş yere değildi elbet bu tedbirleri.
"Biliyorum merak etme. Ali'ye güvendiğim falan da yok zaten." Dedi içimi rahatlatmak ister gibi.
"Ee, sen anlatsana dün nasıl geçti?" Dün söylediğim sözlerden dolayı biraz üzgündüm ama küçüklüğümden beri sürekli birileri tarafından ezildiğim için kendimi koruma iç güdüsüyle öyle hareket etmiştim. İlk tanışmada en azından halasına böyle çıkışta bulunmam gereksiz bir hamle olmuştu. Celal amcaya söylediklerimde pişman değildim, resmi nikah onlar sayesinde benim kırmızı çizgim olmuştu. Tabii ki resmi nikah olmadan evlenmeyecektim.
