Medyadaki şarkı tüm aşıklara gelsin
;)Gelen ses kimindi bilmiyorum ama adam anında hazır ola geçti. İçimde sıkışıp kalan nefesimi verip, Kuzey için neleri yapabilecek potansiyelde olduğumu kendime bir kez daha kanıtladığım için gülmesedim. Oley. Bugünde onun için tehlikye girdim. Ama onun haberi bile yoktu. Hatta varlığımı unutmuş olabilirdi. Sırf yüzünü görebilmek için pencereden düşüp gebermenin eşiğinden döndüğüm gibi...
Goril adam ceketinin düğmelerini ilikleyip,
"Efendim, ben.. ben özür dilerim. Bahsettiği sevgilisinin siz olduğunu bilseydim asla kabalık etmezdim. Çok özür dilerim."
Işığı arkasına aldığı için yüzünü pek seçemiyordum.
"Bir daha olmasın."uyarı tonundaki konuşmasından sonra yanıma yaklaştı.
"Merhaba. Ben Taylan.''
Elini uzattı. O an öyle şoka uğramıştım ki ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kısık bir sesle ağzımdan, "Ha...'' sesi çıktı.
Tebessüm etti. 20'li yaşlarda olduğunu düşünüyordum.
"Taylan ben. Adın ne?"
"Melis."
"Kaç yaşındasın Melis."
Ürkerek sorusunu cevapladım.
"17."
"Peki, tek başına ne işin var burada?"
"Bilmiyorum.''
Sinirlerim iyice bozulmuştu. Şu an evde yatağımda yatmak istiyordum. Kuzey'in gittiği mekanlara bile giremiyorken...
"Neyin peşindesin?"dedi ellerini ceplerine sokup.
"Hiç."
"Pekala. Birlikte gireceğiz. Sevgilimsin bu gece. Hem böylelikle içerdeki sürtükler de yanaşamaz. Sen de bana neyin peşindesin, anlatacaksın."
Elimu tutup peşine taktı. Adamlara bir işaret verdikten sonra içeri girdik. Hafif müzik sesleri karşıladı bizi. Daha doğrusu beni. Çünkü hiç alışkın değildim bu kadar yüksek sese. Ama yinede vicdan azabı çekiyordum. Benim ne işim vardı burada! Sanki her şey yeni kafama danketmişti.
Hayır hayır... Benim işim yoktu böyle iğrenç ortamlarda. Çocuğun elini bırakıp anında çıkışa doğru kaçtım.
O anda olanlar oldu... Çarptığım kişiyle saatlerce bakışabilirdik. Fakat uzun sürmedi. Bir öküz anırması ve ardından gelen ciyak ciyak sesler buna mani oldu....
Malum olayın üzerinden 15 koca dakika geçmişti. Şu an partinin bir locasındaydık. Tolga'ya nasıl izah edeceğimi bilmiyordum. Sinirden dudaklarımı kemirdikten sonra delimi ısırıyordum acıdan kızarana kadar.
"Ben. Ben seni takip ettim. Canım çok sıkılıyordu. Böyle bir ortama geleceğini bilemezdim o yüzden gidiyordum..."
Çok mahçuptum. Çok...
"Melis, asıl mesele buraya nasıl girdin! 18 yaşından küçüklerin girmesi imkansız. Seni içeri kim soktu söyle ağzını burnunu kıracağım şerefsizin!"
Ah. Bu gece bitmeyecekti. Hemen karşımda oturan Elisa kaşarı ve Kuzey aşkım sinirlerimi bozuyordu. Hayır Kuzey bana mı bakıyordu? Aman Tanrım! Yoksa aşık mıydı? Sonunda onu ne kadar sevdiğimi anladı mı yani?
"Melis sana diyorum!"
"Ha, şey..." devam ettiremeden aşina olduğum bir ses işittim.
"Melis?"
Harika! Son dakka golü!
Taylan yanımıza yaklaşırken Elisa'nın ona olan tebessümü gözümden kaçmadı. Tolga ve Kuzey ise nefret ile bakıyordu sanki?
Neden ama. Kötü biri miydi acaba?
"Kuzenimin ismini nerden biliyorsun sen?"
"Kapıda..." demesine kalmadan Tolga kalkıp yakasına yapıştı. Bu olayla herkesin dikkatini çektik. Bende Elisa ve Kuzey gibi ayaklandım. Aslında koltuklar çok rahattı kalkmak istemiyordum ama sürü psikolojisi işte...
"Lan bana bak! Sen mi soktun lan kuzenimi içeriye? "
Aman Tanrım! Ne yani, Taylan ve Tolga iki ezeli düşman mıydı? Ama neden?
Ben iç sesimle çatışırken olanlar olmuştu. Tolga ve Taylan birbirine girişmişti. Etrafda cep telefonu kamerası ile bizi çekenleri gördükçe yüzümü saklayıp kaçıyordum. Olamaz. Haberlere manşet olmak istemiyordum.
O an dikkatimi çok güzel bir şey çekti. Elisa'nın çantası! Kalabalığı fırsat bilip çantasını alarak girişte gördüğüm tuvalet kısmına ilerledim.
Bakalım neler var bu sürtükte. Mutlaka bir açığını yakalamalıydım. Kuzeyi bu cadının elinden kurtarmam şarttı.
Çantayı açıp içini kurcaladım. Telefon, birkaç ruj... Telefonu açıp kapakta Kuzey ile onun fotoğrafını görünce çılgına döndüm!
Kuzey ona arkadan sarılmıştı.
Lanet olsun!
Benim olana nasıl sarılır bu şırfıntı?
Hayır hayır... Gözlerim dolmadı saçmalamayın. Hem hem rimelim akar Kuzey'in zombi halimi görmesini istemem değil mi? Kendime olan tesellilerim işe yaramış, göz yaşımı geri gönderebilmiştim. Kurcalamaya devam ederken beyaz bir şey dikkatimi çekti.
Hiç zaman kaybetmeden bakınca, aslında bu beyaz şeyin dizilerde görmeye alışkın olduğum gebelik testi olduğunu fark ettim!
Ne yani!
Elisa hamile miydi?
Yoksa, yoksa babası Kuzey aşkım mıydı?
Ne yani başkasından olamaz mıydı?
Peki ne yapacaktım?
Ya babası Kuzey ise...