Gözüm, Taylan'ın sargılı burnundan ayrılmıyordu. Çok utanmıştım.
"Hemşire miydin sen?''
''Sayılır. Stajyerim yani..."
Yüzüne bakamıyordum. Benim öküz kuzenim yüzünden burnu bu haldeydi.
"Ha... Evet. Ben şu tamponları değiştirtecektim de, kimse gelmeyince bir bakayım dedim..."diyip gülümseyerek,"... iyi ki bakmışım."dedi.
Aklı sıra bana yürüyordu. Daha çok utandım. Konuyu dağıtmak adına dediğini umursamayıp,"Acil baya karıştı. Çatışmışlar şehir içinde... Neyse ben değiştiririm. Hem benim yüzümden burnundan oldun.'' Bunu derken Taylan'ın yüzü düştü. Bu sefer konuyu dağıtan taraf oydu.
"Gidelim mi?"
"Tabii. Oda numaran kaç? Ben depodan malzemeleri hazırlayıp geleceğim."
"1807"dedi ve arkasını dönüp gitti. Ne olmuştu buna? Tolga burnundan çok kafasına mı çalışmıştı...
Depodan malzemeleri alırken bir an gitmemek için kafamda bahaneler uydurdum. Daha sonra bu fikrimin çok acımasızca olduğunu fark ettim. Zaten burnu dağılmıştı sayemde(!)
Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Yatakta uzanıyordu, beni görünce doğrulup gülümsedi.
"Yeniden merhaba."
"Merhaba."derken yatağın ucuna oturdum ve daha sonra hafif kanlanmış sargısını açmaya koyuldum.
"Ahhh!"
"Noldu?"
"Şey... Tırnağın battı da..." Hay aksi! Uzun tırnaklarım batmıştı yarasına.
"Çok özür dilerim!"
"Tamam devam et."
Yaklaşık beş dakikanın sonunda burnundaki sargıyı ve tamponu değiştirmiştim.
"Teşekkür ederim. Bir dahakine de şu tırnaklarını kısalt."
Gülmesiyle bende güldüm. Tırnaklarım küçük olduğu için uzun tırnak elime daha çok yakışıyordu. Yoksa cadı gibi ortalıkta gezmek bende istemezdim.
"Bir dahakine derken?"
"Senin elin daha hafif artık senin benimle ilgilenmeni istiyorum, Melis hemşire."
Bu Taylan züppesi bana yürüyordu resmen. Bozmayıp güldüm... Kısa bir sessizliğin ardından söze başladım.
"Şey... Tolga neden sana o kadar fazla tepki gösterdi? Normalde agresif bir insan değildir..."
Anında yüzü düşmüştü! Tahmin ettiğim gibi bir problem vardı aralarında.
"Anlatırım. Ama bir şartla?"
"Neymiş?"
"Sende benim sorumu cevaplayacaksın."
"Anlaştık."
Nefesini üfleyip biraz düşündü ve konuşmaya başladı.
"Aslında, Tolga'nın benden bu denli nefret etmesinin sebebi Kuzey'le aramızdaki mevzu. Yoksa kendisiyle şahsi bir problemim yok."
Kuzey lafını duyunca daha çok meraklanmıştım. Taylan ve Kuzey neden iki ezeli düşmandı?
"Neden? Neden Kuzey'le aranız kötü?"