'O gece ne yaptığınızı biliyorsun ve artık bende biliyorum. Oyunu benim kurallarıma göre oynayacağız...'
♦️Yazılmaya Başlama Tarihi:09.05.19♦️
♦️İlk Yayımlama Tarihi:14.07.19♦️
♦️Wattromantik #1#: 13.08.19♦️
♦️Wattgerilim #1#: 18.08.19♦️
Aksilikler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
6 Ay Önce
Ölüm.
Ölmek.
Öldürülmek.
Üçü arasında uçurumlar kadar fark olduğunu şu an bir kez daha fark etmiştim.Ölüm için bir çok açıklama varken, ölmek onun aksine tek kelimeden ibaretti. Peki ya öldürülmek ?
Bir canlının canını başka bir canlının alışı. Dışardan duysam, önyargılı bir biçimde öldüren kişi hakkında tonlarca kötü şey düşünebilirdim. Ama şu an ise acımzasıca haklı olduğumuz kanısındaydım.
Hatta olacağı buymuş, diye bile düşünmüştüm. Asıl soru, bu o adamın kaderi miydi yoksa, buna biz mi vesile olmuştuk ?
Kader değişebilir miydi ?
Mesela bu gece o partiye gelmeseydim arabaya bindiğimiz zaman kusmam için durmayacaktık ve belkide bu eve hiç girmeyecektik.
Düşünceler zihnimde karamaşa oluştururkenEnesin kollarında derin nefesler alan Şulenin tiz çığlığı odadaki sessizliği bozdu ve Andaçın elindeki bıcak yere düştü.
Enes Şulenin kafasını adama bakmaması için çevirdi "Sakin ol meleğim. " diye mırıldandı kendi bile sakin değilken ve bir saniye olsun bakışları yerde yatan adamdan ayrılmazken.
Diclenin elinin benim kolumu korkuyla sıktığını hissediyor fakat acısını bile alamıyordum. "Şimdi ne yapacağız?" diye kelimeler dudaklarımdan döküldüğünde bakışlarımı adamdan alıp Andaça çevirdim. O Andactı sonuçta hep bir çözümü olurdu, parlak bir fikir ortaya attıp basımızı belaya da o sokardı aynı fikirle durumuda kurtarırdı.
Andaç adama bakmaya bir son verip omuz hizasından bana döndü "Sakin olalım önce."
Beklediğim cevap tam olarak bu değildi. Ama bakıldığında en soğuk kanlımız şu an oydu.
Baran eğilip adamın nabzını kontrol edeceğinde Andaç "Dokunma ona." dedi soğuk kanlılığını korumaya devam ederek.
Baran geri çekildi "Polise gidelim."
"Ya tabii adamın evine zorla girip sonra onu öldürdüğümüzü söyleriz..." diye homurdandı Andaç. Iki üç dakkika önce birini bıçaklamış birine göre hala düzgün düşünebiliyordu, onun aksine benim düşünce yetkim bulanık bir haldeydi.
Enes "Peki ne bok yiyeceğiz ?" diye sorarken bir yandanda kollarında hıçkıra hıçkıra ağlayan Şuleyi sakinleştirmeye çalışıyordu.
Etrafına kısaca bakındı Andaç ve hemen sonra "Esmira sehpanın üzerindeki örtüyü uzatsana." yanımda duran küçük örtüyü alıp Andaça uzattım. Ne yaptığını başta anlamamıştım ama Andaç eliyle örtüyü tutarak ceplerini aramaya başlayınca az çok anlam vermiştim . Cebinden cüzdanını çıkartıp kimliğini eline aldı. "Adı Kâzım Yıldırım, bekar, elli üç yaşındaymış..."