🔺️XIV🔻 Güvenilmesi Gerekenler

34 1 0
                                    

Multimedya-Atakan

Güven yıkılmaması gereken temel bir iç gücüydü. Birine sonsuz bir güven duyup sonra o güven eksilirse sonra hayatına kim girerse girsin başkasına güvenmek imkansız gibi olurdu. Ben beş kişiye koşulsuz bir biçimde güvenmiştim. Hiç şüphe duymadan. Ailelerimiz bizi o parkta arkadaş olmaya zorladıkları gün ben güven duygusunu bilmeden onlara sonsuz bir biçimde güvenmiştim. İşin garip tarafı onlara karşı şüphe duysamda hala bir yanım hiçbirinin bunu yapamayacağını söylüyordu.

Bahçenin ortasındaki bankta vişne suyumu içerken gözüm bahçede geziyordu. Şule ve sevgilisi birlikte oturuyordu, Dicle ve Oğuz ayak üstü sohbet ediyorlardı, Baran Andaç ve Enes ise basketbol sahasının önündeydi.

Baran yapmış olamazdı çünkü mesajı atan kişiyi aryan oydu. Enes yapmış olamazdı çünkü en çok o strese giriyordu, Şule yapmış olamazdı çünkü bize zarar veremeyecek kadar kırılgandı, Dicle zaten bu işi beceremezdi. Ben ve Andaçta olmadığımıza göre bu sayılar nasıl denk gelmişti ? Tesadüf de olamazdı çünkü, iki yüz on altı ihtimal arasından denk gelmesi imkansız ötesiydi.

"Selam." bildiğim ses bana seslenince elimdeki vişne suyunu resmen  fırlatıp Atakana döndüm.

"Selam."

"Oturabilir miyim ?" direkt kafamla onaylayıp yanıma oturuşunuz izledim. "Ekinin ölümünden dolayı  karakola götürülmüşsünuz, geçmiş olsun."

"Sağ ol. "

Gülümsedi. Gülümsüyordu ! "Bizim bir rendavu sözümüz vardı, yarın akşam uygun mu ?"  diye sordu gülümseyerek. Gülümseyerek !

"O-olur." kekelediğim için kendimi tekmelemek istedim.

"Ben seni sekiz gibi seni alırım o zaman."

Kafamı salayınca yine ve yeniden gülümseyerek yanımdan kalktı. O kalkınca kendimi boş boş gülerken bulmuştum.

İki yıldır hoşlandığım çocukla resmen rendavum vardı !

Buna olan sevincim kısa sürmüştü çünkü sahanın önünde oluşan kalabalık ilgimi daha çok çekmişti ayaklanıp  o kalabalığa ilerlerledim.
Kalabalığın içinden birinin "Ambulansı arayın!" diye bağırışını duyunca sesin sahibinin Andaç olduğunu kavrayıp kalabalığı delerek geçtim.

Yavuz titreyerek yerde yatarken ağzından beyaz renkte anlam veremediğim köpükler çıkıyordu.

Korkuyla yanlarına çömeldim "Noldu?" soruyu Andaça bakarak sorsamda başka bir çocuk cevapladı.

"Suyunu içiyordu aniden öksürmeye başladı ve sonra yere düşüp titremeye..." çocuk dehşete düşmüş bir şekilde bunu anlatırken "Su şişeni ver." diyip o uzatmadan ben aldım.

Kapağını açarken Andaç "Ne yaptığını sanıyorsun sen ?" diye elimden almaya çalışınca buna engel olup burnuma şişeyi burnuma götürün ve kokusunu algılamaya çalıştım. Acı koku burnumda uyuşma yaparken.

Burnumdan uzaklastırıp "Bunun içine biri bir şey koymuş. " dememle herkes aralarında bir şeyler konuştu.

"Yine mi biri ölecek ?"

"Abi ben okulumu değiştiricem tehdit altındayız."

"Bence o yaptı. "

"Ambulans geliyor."

Duyabildiklerim sadece bunlar olsada Yavuzu böyle görmeye dayanamayıp aniden ayaklandım ve kendimi sessiz bir yer bulma umuduyla uzaklaşabildiğim kadar uzaklaştım.

Bu kadar ölüm çok fazlaydı. Kaç olmuştu dört mü ? Daha fazlası olacak mıydı?

Boğazım düğümlenirken kendimi boş müzik sınıfına attım.

Eğer bunu yapan Canselinin katiliyse daha rahat olabilirdim. Biri öldüğü için değil tabii ki ama eğer mesajı atan kişi yaptıysa şu an şüpheli lisetisinde en yakın arkadaşlarım olduğu için onlardan birinin katil olma olasılığı beni içten içe öldürürdü.

Kapı aniden açıldığında kalçamı yasladığım masadan ayırdım. Andaç olduğunu görünce de geri koydum.

"Konuşmamız gerek. " derken arkasından Enes, Baran ve Şulede girmişti.

Bir daire oluşturduktan sonra Andaç sakince nefesini dışarı verdi "Ne zaman birinden şüphelensek ve onunla konuşsak sonra ölüyor."

"Yavuz öldü mü?"

Korkuyla sorduğum soruyu Şule cevapladı "Ambulans geldiğinde hala yaşıyordu."

Rahat bir nefes verince Andaç kaldığı yerden devam etti "Bence mesajları atan kişide bizim okuldan."

Andaçla geçen gün o videolardaki ipucundan sonra aramızdan biri olduğuna karar kılmıştık. Fakat hiçbiriyle bu bilgiyi paylaşmamıştık.

Enes "Aslında her konuştuğumuz kişi ölmüyor. " dediğinde Andaçla birbirimize bakmayı kesip Enese döndük aynı anda. "Sizin..." Andaç ve beni gösterdi "Konuştuğunuz kişiler ölüyor. "

Andaç kaşlarını çattı "Bizden mi şüpheleniyorsun ?"

"Hayır sadece..."

"Sadece ne ?" diye sordum Enese sinirle bakarken.

"Şüpheli bir durum. " diyip susstu.

Andaç alaylı bir biçimde güldü "Hadi biz bir barı patlarmış olalım, hadi Ekini de biz öldürmüş olalım, Yavuzuda zehirledik tamam, Özgenin bileklerini de mi biz kestik amın koyıyım ?"

Enes susup bir şey dememeyi seçince Andaç kolumu kavrayıp "Ne bok yerseniz yiyin." dediği gibi kendiyle birlikte beni de dışarı çıkardı.

Hızlı hızlı yürürken adımlarım ona yetişemiyordu "Andaç biraz yavaşla." dedim ama beni ya duymamış yada takmamıştı. Tekrar "Andaç !" dediğimde durup bana döndü.

"Onlara güvenmiyorum."

"Tamam sinirlendin, sinirledik ama Andaç onlar bizim arkadaş-" susmamı sağlayan bağırışı oldu.

"Onlar benim arkadaşım değil !"

Şaşkınlıkla ona bakarken o bakışlarını benden kaçırdı.
"Bu ne demek şimdi ?"

"Bir şey demek değil..." tam arkasını dönecekken onu durdurum.

"Onları arkadaşın olarak görmüyorsun bana değer vermiyorsun !" dişlerimi sıktım "Andaç bu kadar olayı sadece kendi menfaatlerin için mi çözmeye çalışıyorsun ?!"

Alt dudağını dişleyip başını iki yana salladı "Kendim için değil. Hatta en az kendim için yapıyorum. "

Sertleşen yüz hatlarım biraz gevşedikten sonra "O zaman Andaç, ne bana ne de onlara..." az önce çıktığımız sınıfı gösterdim "...sakın bir daha arkanı dönme. "

Bunu söyledikten sonra başka hiçbir şey demeden yanından geçip gittim.

Andaça olan duyduğum güven fazlasıyla sarsılmış gibi hissediyordum. Çünkü yıkılacağımda sırtımı artık ona yaslayabilecek gibi değildim. Sanki az önce saniyler içinde benden koşarak uzaklaşmıştı. Ve en başta dediğim gibi güven bir kere gitti mi bir daha geri gelmezdi.

Bölümün ne kadar kısa olduğunun bende farkındayım. Affedin, bir sonraki bölüm telafi etmeye çalışıcam. O zamana kadar kendinize iyi bakın, sevgiyle kalın  ♡♡

Yarın Ölmeden Önce Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin