🔺️VI🔻Şüpheli Listesi

49 34 319
                                    

Bölüm Playlist:
>Losers-This Is A War
>Fink-Looking Too Closely

Bölüm Playlist:>Losers-This Is A War>Fink-Looking Too Closely

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Esmira

Hayatımızda bazı sayılı günler vardır. Ne kadar süre geçerse geçsin asla geçmeyecek derin duygular bırakır. Zaman geçer ama bıraktığı izler geçmez.

Benim hayatımda buna örnek vereceğim iki gün vardı. Birincisi ailemle Karaderun kasabasına taşınıp aynı yaşta olduğum o beş çocukla yollarımın kesiştiği gün vede yine aynı o beş kişiyle dönülmeyecek bir hata yaptığımız gece. O gece; hayatımı tamamıyla değiştirip üstüne bir de alt üst etmişti. Vicdanıma yenik düşüp, bedenimin ve zihnimin suçlulukla kaplamasına izin vermiştim.

Bazen kafamda anlam veremediğim altarnetif sonuçlar oluştururdum. Mesela o gece Şule beni ikna edip getiremeseydi o evde o adamı birkaç saniye etkisiz hala gelemeyeceği ve beşinin orda can vereceği gibi. Bu benim içimi bi nebze rahatlatsada, saniyeler sonra bu rahtlama bir son buluyor içim yine ve yeniden suçlulukla doluyordu.

Yağmur damlalarının cama çarpma sessi ve araba sileceğinin çıkardığı gıcırtılı ses dışında arabada hiçbir ses yokken, Andaç sadece yola odaklanmış, Oğuz ise arka koltukta telefonuyla uğraşıyordu.

Kafamı geriye attıp iç çektim "Nereye gittiğimizi artık söyleyecek misiniz ?" şehrin dışına çıkmıştık ve bir saattir arabada yolculuk yapıyorduk.

"Yalısoya gidiyoruz." dedi Andaç yolla bakmaya devam ederken.

Kaşlarımı çattım. Yalısoy; Karaderun kasabasından sonra burdaki en büyük ikinci kasabasıydı ve aralarında mesafe olduğunu biliyordum. Asıl soru Coşkunun orda ne işi vardı ?

"Emin misiniz Coşkun orda mı ?" diye sorduğumda Andaç dikiz aynasından ona bakan Oğuza baktı ve topu ona attı.

"Evet, bilgi kaynağım sağlam. " dedi kendinden emin bir biçimde . O an ayrıca ilk defa Oğuzla konuştuğumu fark etmiştim.

Kafamı sallayıp bakışlarımı tekrardan yola çevirdim. Tüm cam yağmur damlalarıyla kaplı olsada ilerideki gecenin karanlığına yansıyan yeşil, mavi ve pembe ışıkları görmüştüm. Sanırım geldiğimiz yer burasıydı.

Andaç "Burası mı ?" diye sorunca, sanki konu hakkında bilgim varmış gibi evet burası diye lafa atlamak istemiştim ama soruyu bana değil Oğuza sormuştu.

"Evet burası."

Andaç arabayı sağ çekip park ettikten sonra ilk o sonra Oğuz seri biçimde arabadan indi. Bende arkalarından inip ıslanmamak için onalar gibi hızlı haraket ettim.

Kapalı kısma girdiğimizde Andaç nemli saçlarına elini daldırıp düzelttikten sonra Oğuz kafasıyla işaret verdi. Ben ne olduğunu anlamasamda Oğuz anlamış olacak ki badigartın kulağına eğilip bir şeyler söyledikten sonra adam geçmemiz için bize geçiş sağladı. Oğuz bir adım önümüzden ilerlerken biz Andaçla aynı hizada arkadan geliyorduk. Biraz eğilip kulağıma doğru eğildi "Ceketinin önünü kapat ve yanımdan ayrılma."

Yarın Ölmeden Önce Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin