Erkekler, erkeklerimiz... Kadınlar hakkındaki fikrimi yazmışken erkekleri de yazayım da kusur kalmasın dedim. Kadınlar ikiye ayrılıyor demiştim, erkeklerde o da yok. Sadece tek erkek var hikayelerde, geri kalan anca erkek olduğunu iddia edebilir. Esas adam ve diğerleri anlayacağınız.
Peki nedir, ne değildir esas adam olmak? Birincisi ilginç ve akılda kalmayacak kadar duyulmamış bir isim lazım, o da olmazsa soyadıyla yüreklere korku salacak kadar güçlü, sarsılmaz bir imza yaratacak isim-soyisim ikilisi. Örnek bile veremem çünkü isimler o kadar şahsına münhasır, o kadar ayrı ayrı ki hedef göstermiş olurum. Diğer önemli bir husus ki - burası çok önemli- aşırı ama aşırı yakışıklı olmaları. Hani insan gibi değil yazarların çoğunlukla meteor ve heykel olarak tabir ettikleri bir vücut yapısına ve kesinlikle kalemle çizilmiş, heykeltraş tarafından yapılmış bir yüze sahip olmalılar. Karadenizli, Egeli veya Doğulu olmaları mühim değil genetik falan hikaye, adamlar tamamen sanat eseri kategorisinde değerlendirilmeli. Gelelim benim en sevdiğim noktaya, işleri... Tabi ki zenginler, çok başarılılar (aksi mümkün değil) misal köfteci açsalar 40 yıllık ,vejeteryanlar, veganlar et yemeye başlar o kadar büyük bir iş potansiyeline sahipler, üniversiteyi hobi olarak okumuş sonra da babalarından, dedelerinden kalma işlere geçmişlerdir, ha yok mu işini kendi kuran yiğitler tabi ki var, işi bugün kuruyorlar yarın zengin oluyorlar. Bu holding, şirket falan işleri tabi kesmiyor bizim esas adamımızı, elbette canı heyecan istiyor ve bunun içinde ya dövüşlere katılıyor ya da motor yarışlarına, gündüz holding yönetiyor büyük işlere imza atıyor akşam koltuğuna uzanıp dinlenmek yerine aksiyonlu işler peşinde. Neden çünkü rahat batıyor bu adamlara, çünkü güçlü erkek pozlarını keseceğim diye 24 saat olan günü 40 saat gibi yaşıyorlar bu da yetmiyor az uyuyup, az yiyen buna rağmen çok dayanıklı, çok sağlıklı, spor yapmasa da her daim kaslı vücuda sahip bu adamlar mutant oluşlarını da kamufle edebiliyorlar.Ne yetenek ama?
İş yaşamlarının yanı sıra bir de çok hareketli bir özel hayat sahipler, çoğunluğu kadınları birer nesne olarak bile görmüyor, tek dertleri -ihtiyaç- gidermek. Kadınlara böyle baktıkları için mi yoksa aklı selim kadınlar böyle adamlardan uzak durduğu için mi bilemiyorum, çevrelerinde bir tane normal kadın yok. Hepsi -zengin, fakir fark etmez- bu adamlara yapışıyorlar, aşırı yüzsüzler, kendileri sürekli bu adama değim yerindeyse yamamaya çalışıyorlar hatta bazıları Nuri Alço'dan özenip bu adamların içkisine ilaç atıyor, o derece takıntılı ve manyaklar. Mesela hiçbirinin iş yapmayı düşünen, normal bir iş yerinde görebileceğiniz tarzda giyinen normal ölçülerde bir asistanı ya da sekreteri yok, olanlar da zaten esas kızımız oluyor.Sekreterlerinin hepsi mankenden bozma, hepsi ideal ölçülerde, hepsi çok güzel giyiniyor buraya kadar tamam anlarım, özellikle seçiyorlar da kardeşim siz güya çok başarılı ve kurumsal bir şirketken kıt akıllı ve sadece patronu ayartmaya çalışan kızı orada hangi akla hizmet tutuyorsunuz, zaten iş yaptığı yok, adamın ofisinin önünde 'Hayır giremezsiniz' diyor, onda da kimse bunu dinlemeyip dingonun ahırına girer gibi adamın ofisine giriyorlar.
Bütün kadınları kendilerine bakışlara bile gerek olmadan aşık edebilen bu kahramanımız tüm hikaye boyu cazibesinin ona getirdiği belalarla uğraşıyor. Belki de ben hiçbir kadınla uyumam, bir kere birlikte olduğum kadınla bir daha olmam deyip, ihtiyacını giderip bir daha aramadığı nice kadının ahı çıkıyordur. Bilemiyorum. Doğuştan alfa olan, hesap vermeyen, hesap soran, açıklama yapmayan, lafı ağzından kerpetenle aldığınız, herkese karşı kaba ve kendini beğenmiş davranan ama bütün bu özellikleriyle yaratılış harikası sayılan Şeytan tüyü sahibi adamlarımızın geniş bir tanıdık çevresi vardır.
Bir kere arkadaşları aşırı neşeli, hiçbiri bu adamlar gibi değil. Zaten dediğim gibi tek erkek bu adam geri kalan diye bir şey yok, olamaz. Bu adamlar yürüyen karizma, erkeksilikten ölünse ilk bu adam gömülür o kadar yani. Arkadaşları bu adamların yanında çocuk gibi kalır, ya adamımızın kız kardeşine aşıktır ya da esas adamımızın hayatına girecek güzel, sakar, çok konuşan ama iyi niyetinin 'gerizekalı olabilir mi? ' seviyesinde olduğu esas kızın arkadaşı/kardeşi/kuzeni olan mantıklı, düzgün ama orta güzellikteki kıza aşık olacaktır. Onun görevi, esas adamımız her şeyi mahvettiğinde, sevdiği kızı kaybettiğinde veya herhangi bir silahlı saldırıda esas oğlumuza sarılıp ''Sakin ol abi, her şey geçecek.'' demesidir. Ne yalan söyleyeyim ben esas adamımızdan daha çok bu karakterleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağlama Duvarı
HumorFalan Feşmekan ve Hebele Hübele'nin içinde hiçbir şey bulamayacağınız aşk hikayesi... Burası amatör, bu konuda eğitim almamış ama yazma isteği duyan insanlarla okuyucuları buluşturan bir yer, farkındayım ama neden daha iyisi olmasın? Neden daha iyi...