ZORAKİ EVLİLİK -4-

19 4 2
                                    


  Falan az önce yaşanan sahnenin gerçek olup olmadığını sorgularken Hıdıdı Hebele'nin arkasından koşar. Arkadaşının gözyaşları içinde kaldırımda ağlayan haline içi parçalanır. Gidip yanına oturacakken aklı anca yerine gelen Falan ondan önce davranır ve bir hayvan gibi evet tam olarak vahşi bir hayvan gibi kızın üzerine atılıp kolundan tutarak ayağa kaldırır, burnunun dibine kadar girerek mahrem alan, kişisel bölge artık Allah ne verdiyse ihlal eder, az önce Demet Akalın'dan hallice atar yaptığı adamın nefesini dudaklarının üzerinde hisseden Hebele az biraz kendinden geçecek gibi olsa da toparlanır. Falan ise gözlerini dudaklarına dikmiş kıza üsten bakış atarak sanki dahası mümkün gibi iyice kendisine yapıştırarak yüzüne bakmasını sağlar. Çünkü Hebele 'yüzüme bak' dendiği zaman anlamayacak kadar salaktır ve Falan ancak kendisine yasladığı zaman kızın yüzüne bakmasını sağlayabilecektir.

'' Bana bak kızım, bana öyle ağzına geleni sayıp arkanı dönüp gidemezsin, ben senin gibileri iyi bilirim, bırak bu utangaç ayaklarını. Kim bilir ne sebeple seni o 2 karılı adama vereceklerdi. Elbet bir kusurun vardı şimdi bu bakire melek ayaklarını bana çekme, yemem. Yok namusmuş yok gururmuş. Kızım kim kaybetmiş namusu, gururu siz bulasınız. Seni aldatmışmışım, kimsinde sana sadık olayım. Babam senin yüzünden kalp krizi geçirdi, o iyileşene kadar karımsın o kadar. İyileşir, ha işte o zaman daha doğrusu ben istediğim zaman seni boşarım. Diyorsan kabul etmem, bu hamileleik haberlerini basına sızdırırım. Bununla yetinmem, bebeğin babası ben değilim derim, bilmem anlatabildim mi?'' diye tıslar. Hebele şaşkınlıkla Falan'ın olmayan yüzüne bakar, adamın ciddiyetiyle bir kez daha sarsılır, ne yapacağını bilemez.

  Hebele'nin kararsızlığını fark eden Falan taktik değiştirir, parçalayacakmış gibi tuttuğu kolu nazikçe bırakıp, kızaran tenini elinin tersiyle okşar. Yatağa çağıran sesini ilk kez ulu orta ve bir hastane bahçesinde kullandığı için tedirgin olsa da kendinden emin duruşunu bozmaz, kıza iyice yaklaşır, dün tanışıp bugün evlendiği kızın dudaklarının üstüne dudaklarını dayamakta zerre sakınca görmez. ''Hebele ben sabırlı bir adam değilim, tamam, eşeklik ettim, öyle söylememem lazımdı ama babam için o çok istedi evlenmemizi.Durumu kritik, onun için endişeleniyorum.Bak senin kim olduğun falan beni alakadar etmez, senden tek istediğim bir süre karımmış gibi rol yapman. Bunun karşılığında sana para da veririm, bir iş gibi düşün. Bir süreliğine benim için çalışacaksın. Tamam mı?'' der.

  Hebele artık gururundan gelen kırmızı alarma kayıtsız kalamayacağının bilincinde olsa da, bildiği bir diğer şeyse gidecek yeri olmamasıdır. Yüzündeki kimsesizlik belki ilk kez Falan'a sahici gelir. Biraz önce kendisinin bile inanmadığı lafları ederken karşısındakini hiçe saymışken, şimdi sanki en çok o varmış, sadece o varmış gibi kızı kızarmış yüzüne, ağlamaktan su altında kalmış bir hazineyi andıran parlak gözlerine bakar. Çok güzel değildir aslında, Falan'ın dün gece sabahladığı manken Hebele'den kat be kat güzeldir  mesela ama Hebele farklıdır. Falan'ın tanıdığı her kadından farklıdır. Mesela Hebele masumdur oysa Falan hayatında hiç masum kadın görmemiştir. Makyajsız da güzel olan, sinirini, acısını, mutluluğunu açık bir kitap gibi sayfa sayfa hatta hece hece yüzünde okuyabildiğiniz kadınlar yoktur Falan'ın dünyasında. Onun bildiği kadınlar makyajlı yüzlerine, uzun bacaklarına ve silikonlu göğüslerine güvenirler, erkekleri sadece bir cüzdan veya kendileri için bir basamak görüp gerektiğinde harcamaktan çekinmezler. Falan bunun kabaca arz-talep meselesi olduğunu, bu hayatın ve o insanların kendi seçimi olduğunu düşünmez.Düşünmek işine gelmez.

  Oysa Hebele saf ve masumdur, Falan o masumiyet karşısında adeta lal olur. Bu devirde böyle bir kızın varlığına inanamaz. Hebele ise o kadar laf ettiği adam ettiği lafları çiğneyip evet diyemez ama içten içe başka çaresinin de olmadığını bilir zira yazar Hebele'yi Falan'a mecbur edebilmek için her şeyi yapar, kızın başına gerekirse meteor düşer ve Falan tek elle o meteoru tutar.

Ağlama DuvarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin