İYİ OKUMALAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...
Bütün bu olaylarla birlikte geçmişe ait rüyalar peşini bırakmıyordu. Sonny ve Favian'ın ortaya çıkmasıyla derine gömdüğü ne kadar şey varsa hepsi su yüzüne çıkıyor gibiydi.
Jose, gözlerini parlak güneşe doğru açtı. Perdeleri açılmıştı ve komodinin üzerinde kahvaltı konulmuştu. Belli ki uyanmadan önce hizmetçiler gelip odayı havalandırmışlardı.
Saat öğlen saatlerini gösterdiği halde uykusunu alamamış gibi bitki hissediyordu. Kendisini zorlayarak yataktan doğruldu ve ayağa kalktı. Üzerinde dün geceki kot pantolonu ve tişörtü vardı. Kıyafetler üzerine yapışmış gibi hissediyordu.
Tişörtünü tek seferde çekip çıkardı ve bir kenara attı. Canı yemek yemek istemiyordu. Banyoya doğru gitti ve tamamen soyundu. Su o kadar sıcaktı ki kaslarının gevşediğini hissedebiliyordu. Alnını soğuk mermere dayadı ve gözlerini kapadı.
Favian, şuanda Seong'un en büyük kulübünde dans ediyordu. Ayrıca bir hayat kadınıydı. Kendisini zorladı. Anılarını yokladı. O kız hakkında bildiklerini hatırlamaya çalıştı.
O kadar utangaç ve silikti ki anılarında bile yeri yoktu. Lane'de geçirdiği bütün zamanı Summer etrafında şekillenmişti. O kız her zaman bir kenarda köşede saklanan zayıf ve utangaç bir kızdı.
Utangaçlığını çok net bir şekilde aşmış gibi görünüyordu. Bir erkeği kim olduğunu umursamadan yatağına alabilecek kadar aşmıştı. Vücudunu sergilemekten çekinmeyerek dans edecek kadar. Para karşılığı erkeklerle sevişecek kadar geçmişti bunlardan.
Ama hiçbir şey yeterli bir açıklama getirmiyordu. O kız, Summer'ın en yakın arkadaşıydı. Üstelik Jose'nin kim olduğunu biliyordu. Onun ölmeden önce Summer ile beraber olduğunu da biliyordu. O zaman neden onunla beraber olmuştu ki? Hiç mi etik kuralı yoktu?
Jose onu tanımamıştı. Sadece bu kadar zaman sonra bir kadınla beraber olmak istemişti. Ölümle burun buruna geldiği anda düşünmüştü. Yapmayı düşündüğü için değildi. Sadece istemişti. Eğer Favian, ona yakınlaşmasaydı gitmezdi. Sadece gözlerine baktığı anda kendisini kaybetmişti.
Sıcak suyun altında bile tarçın kokusunu çok net algılayabiliyordu. Ağzında hala elma tadı vardı. Yumruklarını sıkarak duvara dayadı. Verdiği hissi unutamıyordu. Sıcaklığını, bacaklarının kendisini sarışını, gözlerinin kedisine bakışını, zevkin doruklarındayken ki ifadesini unutamıyordu.
Yumruklarını sıkarak duvara vurdu sertçe. Dişlerini sıkmıştı. Çok uzun zamandır bir kadınla beraber olmadığı için gelmişti bunlar başına. Onu unutamıyordu çünkü uzun zamandır kimseyle beraber olmamıştı. Başka bir nedeni olamazdı.
En çok neyin canını yaktığını bir türlü anlamıyordu. Kadının Favian olması mı yoksa onunla beraber olmanın Summer'ın anısını kirletmiş olmasının mıydı? Gözlerinin yandığını hissediyordu. Onun ölümünden sonra hiç ağladığını hatırlamıyordu. Ancak kendisini engelleyebileceğini sanmıyordu. Sonny ile Favian'ın bu kadar üst üste gelmiş olması çok fazlaydı.
İkisiyle de başa çıkmanın bir yolunu bulması gerekiyordu...
Jose, üzerini giyinip koşarak malikânenin dışına doğru gitti ancak salonda geçerken orada oturan kadın dikkatini çekti. Geri adımlarla salonun girişine gitti ve sakin bir şekilde gazete okumakta olan ablasına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CROSS KARDEŞLER 4. KİTAP- MÖSYÖ HAZEL
ActionCROSS KARDEŞLER SERİSİ SON KİTABI. JOSE ESTRADA'NIN HİKAYESİ