İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...
Jennifer, evine girdiğinde bir farklılık olduğunu anlamıştı. Başını çevirip baktığında ayakkabıları gördü. Sonny eve gelmişti belli ki. Ona haber vermeden gelmezdi normalde. Hazırlanmasını tercih ederdi. Onun en sevdiği yemekleri hazırlamasını beklerdi.
Genç kadın üzerindeki ceketi sıyırdı ve çantasıyla beraber vestiyere bıraktı. Belki de hızlı bir vur kaç için gelmişti. Genç kadın derin bir nefes aldı. Kendisini kandıramazdı. Jose ile konuştuğundan haberi olduğuna emindi. Başka türlü bu kadar tesadüf olamazdı.
Hafifçe gülümsedi. O silahı sırtına dayadığında bile Jose'nin ona zarar vermeyeceğini biliyordu. Öyle görünmese bile yıllarca sevdiği kadının acısını çekmiş bir adamın kadınlara zarar vermeyeceğini bilecek kadar anlıyordu halinden.
Yavaşça salona doğru yürüdü. İyi döşenmiş lüks bir daireydi burası. Sonny onu ilk buraya getirdiğinde ne kadar mutlu olduğunu hatırlamıştı. O zamanlar aşk gözünü kör etmişti.
Ancak ne yazık ki Sonny'nin ona karşı aynı hisleri beslemediğini anlaması çok uzun zaman almamıştı. Sonny onu beğeniyordu. Jennifer'ın kendisine aşık olduğunu biliyordu ve güvenini sarsmayacağına inanmıştı. Ona bir ev açmıştı. Ancak olaylar Jennifer'ın düşündüğü gibi gitmemişti hiç.
Bir ev, bir eş, çocuklar hayal etmişti. Ancak Sonny'nin böyle bir hayali yoktu. O sadece bedenini rahatlatmak için gelip gidiyordu. Bazen hiç konuşmadıkları bile oluyordu. Kullanıldığını fark etmek Jennifer'ı o kadar kızdırmış ve üzmüştü ki ne yapacağını şaşırmıştı.
Ancak Jose'nin karşısına çıkışı onun için bir hediyeydi. O adamın iyi bir adam olduğunu biliyordu bir şekilde. Jose'nin gözlerinden anlaşılıyordu. Sonny'e kendisiyle haber vermesine gerek kalmamıştı. En azından onun haberleri aldığını biliyordu.
Adam salondaki tekli koltuklardan birinde oturuyordu. Sarı saçları dağınıktı. Mavi gözleri her zaman Jennifer'in kalbini hızlandırır ve yaramaz çocuk gülüşüyle kendisinden geçerdi. Artık bunların hiçbirini hissedemiyordu.
"Geleceğini haber vermemiştin?" dedi sakin bir sesle.
Sonny, mutsuz bir yüzle ona baktı. "Burası benim evim" dedi sakince. "İstediğim zaman gidip gelebilirim"
Elbette ki istediği zaman gidip gelirdi. Jennifer, derin bir nefes alıp verdi. Söyleyiş tarzı o kadar ağırdı ki genç kadın kalbinin sıkıştığını hissediyordu. Onun karşısındaki koltuğa oturdu. "Haklısın" dedi sessizce.
Gergin bir sessizlik oldu. Sonny dalgın bir şekilde pencereden dışarı bakıyordu. Uzun süren bir sessizlik sonunda Jennifer ayağa kalktı. Bu gerginliğe daha fazla dayanamayacağını hissediyordu.
"Yaptığın şey yüzünden beni hayalkırıklığına uğrattın"
Genç kadın, durdu. Kalbinin sıkıştığını hissedebiliyordu. Başını çevirip ona baktı. "Bir şey yaptığımı hatırlamıyorum" dedi en sonunda sakin bir şekilde.
Sonny, yavaşça ayağa kalktı. "Bugün Jose ile buluştuğunu biliyorum" dedi. "Ona ne anlattın?"
Elbette ki güvenmiyordu. Zaten peşinde onu takip eden birilerinin olmadığını düşünmek aptallık olurdu. "Hiçbir şey" dedi sakince. Jennifer çok iyi yalan söyleyebilirdi. "Beni izleyen adamın sırtıma dayanmış olan silahtan da bahsetmiş miydi? Çünkü bu bir buluşma değildi, Sonny. Bana senin nerede olduğunu sordu ve bende bilmediğimi söyledim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CROSS KARDEŞLER 4. KİTAP- MÖSYÖ HAZEL
AcciónCROSS KARDEŞLER SERİSİ SON KİTABI. JOSE ESTRADA'NIN HİKAYESİ