İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...
Genç adam bir kafeye oturdu ve etrafı incelemeye başladı. Garsona bir kahve siparişi verdi. İçemeyeceği kahve önünde dururken dikkatle etrafını incelemeye başladı. Kafasında şapka ve gözlerinde güneş gözlüğü vardı. Bu şehirde ablalarının haberi olmadan gezmek mümkün olmayabilirdi ancak sürekli yer değiştirirse Alexa'nın da takip edemeyeceğini biliyordu.
Kaldı ki bunca zaman boyunca kendi birikimine sahipti. Maddiyattan bahsetmiyordu. Bu şehirde hala kendisine ait Sonny'nin ve Alexa'nın bilmediği yerlere sahipti.
Alexa'nın peşine Favian'ı takacağını ve onun da bu kadar hırsla üstüne geleceğini düşünmemişti. Onu o otel odasında bırakmanın bir hata olduğunu çok iyi biliyordu. Ancak tuhaf bir şekilde orada kendisini çok kötü hissetmişti.
Summer'ın babasının adını kullanacağını fark etmesini beklememişti. Bilerek yaptığı bir şey değildi. Geçen zaman içinde o adamın adını pek çok kullanmıştı. Bunu içgüdüsel yapmıştı.
Ancak bir şekilde o otel odasında geçmişleri Favian ile arasına girmiş gibi hissetmişti. Onunla birlikte olmanın bu gibi sonuçları olacağını hiç düşünmemişti. Ona olan duygularına o kadar kapılmıştı ki asıl amacını unutmuştu.
Jose buna izin veremezdi. Ablasına bir söz vermişti. Eğer bunu gerçekleştirmek gerekiyorsa o zaman Favian'ın gitmesi daha iyi olacaktı. Jose buna izin vermek zorundaydı.
Genç adam düşüncelerini bir kenara atarak dikkatle etrafına bakmaya başladı. Aradığı adam oradaydı. Bir Cross olabilirdi ancak Jose, ciddi bir avantaja sahipti. Her iki tarafa da fazlasıyla hakimdi. Bir insanın Cross ailesine mi yoksa Estrada yetimlerine mi ait olduğunu anlayabiliyordu.
Tarafsız bölgede olan ve olaylardan habersiz pek çok insan vardı. Ancak şehrin büyük bir kısmı ikiye ayrılmıştı. Masanın üzerine kahvenin parasını bırakıp kafeden ayrıldı.
Hemen birkaç adım ötede iki kadın neşeyle yürüyorlardı. Bir tanesi eski bir garsondu. Şu sıralar Sonny'nin metresliğini yapıyordu. Onun için özel olduğunu biliyordu. Aksi halde kadını Lane'den alıp şehre getirmezdi. Jose bu konuda kendisini kötü hissediyordu. Kadınları bu işe bulaştırmak istemiyordu. Bu yaptığını Sonny'in de yapabileceğini bilmek onu daha da mahvediyordu.
Kadınlar gülüşerek birbirlerinden ayrılana kadar yaklaşık üç saat kadar alışveriş mağazalarına girip çıktılar. Öyle ki Jose neredeyse vazgeçecekti. Kadınlar bu tarz şeylerden neden hoşlanıyordu hiç anlamıyordu. O kadar yorucu ve bıktırıcı bir durumdu.
İki kadın birbirinden ayrıldığında Jose, Jennifer'ı takip etmeye devam etti. Jennifer, bir mağazanın önünde durduğunda aşağı eğilip bileğinden tek atışlık silahlarından birini çıkardı. Kadın mağazaya girecekmiş gibi hareket ettiğinde onu kolundan tuttu. "Uzun zaman oldu, Jen" dedi silahı gizleyerek onun beline tutarak.
Jennifer salak bir kadın değildi. Nasıl bir belanın içinde olduğunu çok iyi biliyordu. Camekandan hemen arkasında duran adama baktı. Duruşu oldukça ciddileşmişti. "Jose" dedi sessizce. "Seni bir daha görebileceğimi sanmıyordum"
"İnan ki bu şartlar altında karşılaşmayı bende istemezdim" dedi onun kolunu sertçe tutarak. "Ancak Sonny beni öldürebilmek için üç ciddi girişimde bulundu bile. Bunun karşılığını vermezsem ayıp etmiş olurum"
Jennifer alaycı bir şekilde gülerek ona döndü. Sanki elindeki silah yokmuş gibi rahat bir şekilde davranıyordu. "Sonny'i bulmak için bana gelmen çok saçma değil mi?" diye sordu neşeli bir şekilde. "Nerede olduğunu bilmiyorum. Gidip gelir. Canı ne zaman isterse o zaman gelir. Nereye gittiğini de söylemez"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CROSS KARDEŞLER 4. KİTAP- MÖSYÖ HAZEL
ActionCROSS KARDEŞLER SERİSİ SON KİTABI. JOSE ESTRADA'NIN HİKAYESİ