GECİKME İÇİN ÖZÜR DİLERİM ARKADAŞLAR... NE YAZIK Kİ BİR TIKANIKLIK YAŞADIM VE ŞUANDA BUNU GİDERMEYE ÇALIŞIYORUM... MÖSYÖ HAZEL'İ BİTİRECEĞİME SİZE SÖZ VERİRİM... İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELECEKTİR... BOL KEYİFLER...
Jose, bir süre sessizce yatakta yatan kadına baktı. Çok yorulmuş görünüyordu. Herhalde kimse onu yargılayamazdı. Sonuçta Cross kadınları yorucu insanlardı. Ancak her şekilde onu koruyacaklardı. Jose, Favian'ın güvende olduğunu biliyordu.
Erkek derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. Kendi özel işleriyle o kadar meşgul olmuştu ki gerçek amacını unutuyordu neredeyse. Nazikçe kadının saçlarını okşadı. Ağzını açtı bir şey söyleyecekti ama vazgeçti. Hızlı bir şekilde arkasını döndü ve odadan çıktı.
Kimseyle konuşmak ya da kimseyi görmek istemiyordu. Kimseye hesap verecek değildi zaten herkes nereye gittiğini gayet anlayabilirdi. Sırt çantasını sırtına attı ve malikânenin kapısından çıktı.
Uzun ağaçlık yoldan giderken arabasının dikiz aynasından sessiz ve güzel malikâneye baktı. Burası ve Seong bu ülkedeki tek güvenilir yerlerdi. Çünkü her ikisi de ablalarının elinde kalan tek kalelerdi. Favian her iki yerde de güvende olabilirdi.
Cross gelini...
Böyle bir şey gerçekten olabilir miydi? Daha önce hiç bunu düşünmemişti. Bir gelin olacaksa bunun hep Summer olduğunu hayal etmişti ancak artık her şey değişmişti.
Başını iki yana salladı. Yeterince sıkıntıyla karşılaşmışlardı. Üstelik Favian güzel ve refah dolu bir hayatı hak ediyordu. Her şekilde kendisine bir zarar gelecek olsa da Alexandra ona bu hayatı sunabilirdi. Sadece Jose, onu elinden tutup evlerine getirdiği için bile bunu yapardı.
Endişelenmesini gerektirecek bir şey yoktu...
Kendisini arabasına attı. Her şey onun suçuydu. Jael haklıydı temizlemesi gereken gerçek bir pislik vardı. Hem ablalarının hem de Favian'ın güvende yaşayabilmesi için bunu yapması gerekiyordu. Arabayı geri doğru sürdü ve malikânenin dikiz aynasından uzaklaşmasını izledi.
Sonny onu istiyordu. Bu onun için büyük bir final olacaktı. Aklından neler geçtiğini çok iyi biliyordu. Bütün hayatını bir Estrada olarak geçirmiş olmasına karşılık onun aslı bir Cross'du. Sonny onu öldürebilirse şehrin kapısına cesedini asarak büyük bir şov yapabilirdi.
Ancak Sonny'in anlamadığı işler bu şekilde son bulmazdı. Alexandra ile yeterince zaman geçiren biri onun ateşe ateşle karşılık vereceğini çok iyi bilirdi. Onun ölümüyle Alexandra ortlığı kana bulardı. Bütün Cross ve Seong güçlerini bir araya toplar ve masum olsun olmasın geriye Cross'lardan başka bir şey kalmayana kadar bu ülkeyi temizlerdi.
Ölümü bir kayıp olmayabilirdi ancak bu işinde bu şekilde sonlanmasına izin veremezdi. Sonny'i öldürmesi gerekiyordu. Sonrasında Estrada yetimleri başsız kalacaklardı. Ancak yeniden toparlanmalarını sağlayamadan onları yok edebilirlerdi.
Eski şarap mahzenleri elbette ki artık güvenli değildi. Keşfedilmişti sonuçta. Ancak muhtemelen Jose'nin kaçısından sonra Sonny orayı en hızlı şekilde terk etmenin daha mantıklı olacağını düşünmüştü. Bu yüzden de arkalarında iz bırakmama gibi bir durum söz konusu bile olamazdı.
Genç adam arabadan indi ve mahzenlere doğru gitti. Güneş doğmak üzereydi. Jose, Sonny'nin onu yakaladığı mahzene doğru indi. Sırt çantasından bir fener çıkarıp etrafı incelemeye başladı. Küf ve ekşi üzüm kokusu bu mahzenlerde o kadar yoğundu ki neredeyse öğürmesini zor engelledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CROSS KARDEŞLER 4. KİTAP- MÖSYÖ HAZEL
AcciónCROSS KARDEŞLER SERİSİ SON KİTABI. JOSE ESTRADA'NIN HİKAYESİ