Bölüm 15

908 69 1
                                    

Yaz mevsimindeki çekimler harika geçmişti. Reytingler tahminlerin üzerine çıkmış yirmi dört bölümlük anlaşma garantilenmişti. Tüm ekip birbirine alışmış, gerginliklerin ve gülüşmelerin yaşandığı bir sürü güzel anlara şahit olmuştuk. Oyuncuları çok fazla zorlamadan çoğu sahne akıp gidiyordu. İlk bölümde bir restoranı kapatmıştık. Tüm ekip iki saat on beş dakikayı gözümüzü kırpmadan izlemiştik. Son jenerik akarken alkış sesi her yeri doldurmuştu. Herkes birbirine sarılarak tebrik etmişti. Pasta kesilmiş çok sevmediğim şampanya patlatılma olayına girilmişti. Ben sevmiyor olabilirdim ama içen için de bir şey söyleme gibi bir lüksüm yoktu.

Ateş ile aramız ise gayet seviyeli bir şekilde ilerliyordu. Set ortamında birbirimize iş haricinde çok yaklaşmıyorduk. Karavana girdiğimizde ise bakışmalarımız bizim için yeterli oluyordu. Henüz beraber olduğumuzun duyulmasını istemiyordum. O ise ısrarla artık açıklayalım diye diretmeye devam ediyordu. Burcu'dan bu arada hiç ses çıkmamıştı. Sosyal medyada hiçbir haberi bulunmuyordu. Ateş'e birkaç kere sormuştum. Arıyor mu diye. O da hayır cevabı vermişti. Hiç kimsenin aramıza girmesini istemiyorduk ama arkamızda bıraktığımız yaralı yürek aklımı kurcalıyordu. Suzan bu arada okuluna başlamıştı. Boş zamanlarında ise çekim alanlarına gelip bana yardımcı olmaya çalışıyordu. Onun bile hala haberi yoktu Ateş ile olan birlikteliğimizden. Olmasını da istemiyordum. Suzan için hala kuşkularım devam ediyordu. Bakışlarında hoşuma gitmeyen ışıltılar vardı. Birkaç kez farklı konulardan bahsederken, benim için de olduğum dünyanın harika olduğunu benim yerimde olmak istediğini söylemişti. Bense bu ışıltılara çok fazla kaptırmamasını söylemiştim ama onun beni çok anlamadığını bakışlarından anlamıştım.

Ona hak veriyorum. Bu dünyanın içinde olmayan herkes için durum aynı. Işıltısı kendine çekiyor gençleri. Saçma sapan paylaşımlarla bir de takipçi sayısı arttıkça bağımlılık haline dönüşüyor. Akabinde bir süreliğine gelen reklam, klip, dizi ve film teklifleri onları bir kaosun içine sürüklüyor. Kimileri okulunu yarıda bırakıyor. Kimleri ise ailesini terk ediyor. Sonrasında ise başkaları çıkıyor ve onlar unutulunca boşluğa düşüp farklı şeylere başvuruyorlar. Özellikle genç kızlar için tehlikeli olan bu dünya, en çok onları kendine çekiyor. Bu işin içinde olanlar kurtulmak isterken, diğer taraftan her gün farklı bir kurbanı kendine çekiyor.

Sosyal medya dedikleri, benim tabirimle ise canavar, aslında o kadar tehlikeli. Küçük çocukların eline verdikleri teknolojik aletlerle izledikleri ya da oynadıkları oyunlar onları tehlikenin kucağına itiyor. Belli mecralarda araştırma yaparken daha beş yaşında olan çocukların kanal açtıklarına şahit oluyorum. En güzel oyun çağlarını daha çok izlenebilmek için kamera karşısında geçiriyorlar. Anneler babalar ise evlatlarının en özel anlarını bu kanallara atıp çok büyük bir haltmış gibi beğenilere sunuyorlar. Tehlike o kadar büyük ki keşke gözlerini açabilmek gibi bir şansım olsaydı. Web sitemde onlarca kez bu konuyu dile getirmiş olmama rağmen altına yazılan yorumlar o kadar acınası ki!

"Ama ben video paylaştıktan sonra kızıma oyunculuk teklifi geldi." Altına hemen yoruma cevap yazıyorum.

" Çok büyük bir olaymış gibi bunu övünerek söylemeniz gerçekten ağlanası. Onun parklarda oynaması, bisiklet sürmesi gerekirken sizi onu olmayan bir dünyaya sokuyorsunuz. Onun ilerleyen zamanlarda ki psikolojisini düşünebiliyor musunuz? Anne ve babası ile olması gereken zamanlarını elinden alıp kimlere emanet ediyorsunuz?" Başka bir yorum ise

"Ben nasıl oyuncu olabilirim bana yardımcı olun lütfen. "

"Bak güzelim oyuncu olmak için gerekli okulları kazan. Kendini geliştir ve eğit merak etme gayet güzel oyuncu olabilirsin."

Oyuncu Koçu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin